"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti ve tescili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, trafikte adlarına kayıtlı ... aracı 26.5.1995 tarihli noter sözleşmesi ile davalıya satıp teslim ettiğini, ancak davalı tarafından kaydın üzerine alınmadığını, vergi,ceza v.s.nin adlarına geldiğini bu nedenle adlarına olan aracın trafik kaydının terkinine karar verilmesini istemiştir Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece, trafik kaydının terkini işleminin idari bulunduğundan dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Trafikte davacı adına kayıtlı aracın davalıya resmi yolla satışının yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
DAVA KONUSU : Araç mülkiyetinin tespiti KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 25.02.2019 tarihli fatura ile bayilik sözleşmesine istinaden araç satın aldığını, söz konusu aracın fatura ile iktisap aşamasında iken davalı şirkete sattığını, ancak aracın Yeşilköy Gümrük Müdürlüğü tarafından Aralık 2020 tarihinden itibaren teslim edilmediğini, bunun üzerine davalının aracı satın almaktan vazgeçtiğini, anlaşmanın iptal olduğunu, araç bedelini iade ettiğini, bu sebeple alıcı davalı adına olan tescilin haksız ve yolsuz olduğunu iddia ederek, aracın mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olduğunun tespiti ve hukuka aykırı tescilin düzeltilerek müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul ettiklerini bildirmiştir....
Taraflar arasında noterde yapılan geçerli satış sözleşmesi ile araç, davalıya teslim edilerek sözleşmenin 5.maddesine göre de, alıcının trafikte aracı kendi adına kayıt ve tescil ettirmek hakkına haiz olduğu bildirildiği halde, davalı aradan geçen süreye rağmen trafik kaydını üzerine almadığı için , bu yüzden aracın vergi ve cezalarının davacılar adına gelmeye devam ettiğinden, davacılar satış sözleşmesi ile aracın mülkiyetinin davalıya geçtiğinin tesbitini istemekte hukuki yararları vardır. Öyle olunca davacıların davalarının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 16.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava; taraflar arasındaki "Düzenleme Şeklinde Mülkiyetin Saklı Tutulması Kaydıyla Satış Sözleşmesi"nden kaynaklanan araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Trafik sicil kaydının iptali ve davacı adına tescili işlemleri idari nitelikte olmakla birlikte dosya içeriğinden; davacının dava açmaktaki amacının, mülkiyetin kendisine ait olduğu iddiası ile davalı adına oluşturulan trafik sicil kaydının iptali ve araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece işin esasına girilerek taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığının kanıtlanması durumunda sicildeki kaydın iptali ile tescile karar verilmeden mülkiyetin tespitine yönelik karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır....
Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." yönleri gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, Araç Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili istemine ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespit ve değerlendirmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından; davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/(1)-b-1.maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
a 04.12.2009 tarihinde teslim edildiğini, Kasko Genel Şartları 3.3.3.2 maddesinde “Ödemeden sonra çalınan aracın bulunması halinde ya sigorta bedeli geri öder ya da aracın mülkiyeti sigortacıya geçer” şeklinde düzenleme bulunduğunu, aracın mülkiyetinin bu halde müvekkil şirkete geçtiğini, ancak araç üzerinde pek çok haciz bulunduğundan aracın müvekkil şirket adına tescilinin yapılamadığını belirterek, aracın mülkiyetinin ödeme tarihi olan 12.08.2004 tarihinden itibaren davalıdan müvekkil şirkete geçtiğinin tespiti ile üzerindeki tüm haciz vb takyidatlardan ari olarak müvekkil şirket adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/04/2009 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescili veya alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç satışının iptali ile mülkiyetinin tespiti ve tescili, olmadığı takdirde araç bedelinin tahsili davasıdır. Mahkemece, araç bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
araç satışına dayalı trafik kaydının iptali ve tescil istemlerine ilişkindir....
He ne kadar adli yargıda tescile karar verilmesi mümkün değilse de; mahkemece araç bedeli davalıya ödendiği takdirde araç mülkiyetinin davacı adına tespit ve teslimine dair karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davacıya araç bedelini ödemesi için kesin süre verilmesi, bu süre içerisinde bedel ödenmediği gerekçesiyle de davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde araç satış işleminin iptali ile araç mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....