"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜLKİYET -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,19.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/05/2016 tarih ve 2014/13-159E.-2016/257 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterler tarafından yapılacağı, noterler tarafından yapılmayan satış ve devirlerin geçersiz olduğu hükme bağlanmıştır. Bu durumda trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören sözleşmelerin geçerliliği, maddede öngörülen şekil şartlarına uygun şekilde yapılmalarına bağlı olup, geçerlilik koşulu olan bu şekle uyulmaksızın yapılan sözleşmeler geçersiz olduğundan, geçersiz satış sözleşmesi uyarınca taraflar verdiklerini geri isteyebileceklerdir....
Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun usulden reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden İş Makinalıranın tescil işlemi sorulduğunda verilen cevabi yazıda; " Odamızca iş makinalarının tescil işlemleri; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 18.07.1997 tarih ve 23053 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Karayolları Trafik Yönetmeliği, 8/11/1983 tarih ve 18215 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 04/11/1983 tarih ve 2941 sayılı Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu ve bu Kanun uyarınca çıkarılan 16/7/1990 tarih ve 20576 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 24/5/1990 tarih ve 90/500 sayılı Seferberlik ve Savaş Hali Tüzüğü ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Maliye Bakanlığı arasında imzalanan 06.08.1985 tarihli protokola dayanılarak hazırlanan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin 17/10/2008 tarihli ve 113 sayılı kararı ile belirlenmiş olan "İş Makinesi Tescil Esasları" mevzuatına göre yapılmaktadır....
Sonrasında ise, otomobil mülkiyetinin kime ait olduğunun, bu otomobilin muristen satış veya başka bir surette davalıya devredilen bir araç olup olmadığının açığa kavuşturulması için ilgili fatura örneğinin Antalya Emniyet Müdürlüğünden istenilmesi, ayrıca 34 XX 294 plaka sayılı ticari plaka dosyasının Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığından istenilerek ticari plakanın ortak muris tarafından davalıya devrine ilişkin belgelerin incelenmesi, T.C. Antalya Büyükşehir Belediyesi Ticari Taksiler ve Taksi Durakları Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümleri itibariyle ticari taksi plaka devrinin resmi şekil şartına bağlı olup olmadığının tespiti, gerektiğinde bu şekil şartının varlığı ve yasal mevzuatının büyükşehir belediyesi ve emniyet müdürlüğünden sorulması gerekir. İlk derece mahkemesince sadece tanık beyanlarına göre salt araç mülkiyetine yönelik eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir....
TL araç bedelinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DAVALI CEVABININ ÖZETİ: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; 13.05.2015 günü müvekkilinin daha önceden müşterisi olan ve oto alım satım komisyoncusu olan Furkan Ceylan'ın referansı ile Hüseyin Çelik ve Cengiz isimli iki kişi 34 XX 304 plakalı aracı satmak üzere müvekkilinin iş yerine geldiklerini, müvekkilinin aracın motor şase numarasını, ruhsatını ve trafik kaydını karşılaştırdığını, araç ile ilgili eksperiz çalışması yapıldığını, bir sorun olmadığını düşünüğü için araç fiyatı ile ilgili pazarlıkların başladığını, konuşmalar esnasında ruhsat sahibi T5'un aracı icra ihalesinden aldığını bildirdiğini, bunun üzerine Trafik Tescil Müdürlüğü'nden araç sorgusunun yaptırıldığını ve aracın icra ihalesinden tescil alındığı hususunun da teyit edildiğini, araç ile ilgili kayıtlarda hiçbir sorun da çıkmaması üzerine 99.000,00....
Ancak böyle bir satış ve devir işlemi araç üzerindeki mülkiyet hakkını devre elverişlidir. Bu devrin yöntemince aracın kayıtlı olduğu, tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması satışa konu aracın mülkiyetinin geçişini engellemez ise de, anılan yasa maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, satış işlemine dayalı olarak işleten sıfatının ve araç üzerindeki mülkiyet hakkının devredildiğinin kabulü mümkün değildir. Somut olaya bakıldığında; mahkemece, dava dışı sürücü tanığın beyanlarının esas alınması halinde, davaya konu ve davalı şirket adına kayıtlı aracın, işleteninin davalı şirket olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç az yukarıda yazılı yasal düzenleme ve dosya içeriğine uygun bulunmamaktadır....
KTK'nun 20/d bendi uyarınca araç mülkiyetinin, ancak resmi şekilde yapılmış satış sözleşmesi ile devri mümkündür. Resmi satış sözleşmesi devir için yeterli olup, bu devrin yöntemince aracın kayıtlı olduğu tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması satışa konu aracın mülkiyetinin geçişini engellemez. O halde mahkemece, davalı savunması üzerinde durularak, davalının kaza tarihinde aracın işleteni olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 27.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
mülkiyetinin tescil ettirilemediğini beyanla yediemin sıfatı ile müvekkiline teslim edilmiş olan aracın mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun tespiti ile trafik tescilinde müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, mülkiyetin tespiti, yolsuz kaydın iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....