Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un davasının kabulü ile 227 ada 45 parseli içine alan orman kadastrosunun iptali ile tahdidin bu parselin dışından geçirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve karşı davalı ... ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil ve karşı dava da 10 yıllık yasal süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden önce 22/10/1993 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece, davacı ...'un davasının kabulü ile 227 ada 45 numaralı parsel hakkındaki orman kadastrosunun iptaline ve Orman Yönetiminin tapu iptali davasının reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Davacı ...'...

    belge ve haritaların getirtilmesi, daha sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ... memurundan oluşturulacak iki bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; çekişmeli parsellerin bu ... parseli içinde kalıp kalmadığı belirlenmeli, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAŞINMAZIN ORMAN NİTELİĞİNİN ÇEKİŞMELİ OLMASI NEDENİYLE Yargıtaya Geliş Tarihi:24.10.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava;çekişmeli taşınmazın orman olduğundan bahisle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 20.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 20.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, kesinleşmiş orman kadastro tutanaklarına dayalı araştırma, inceleme ve keşifler sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporlarıyla, çekişmeli parselin 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı, 1744 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon işleminde bu konumunun değişmediği, ancak 2896 sayılı Kanun uyarınca çalışma yapan komisyon tarafından 05.06.1984 tarihli tutanaktaki 3 nolu karar ile çekişmeli 287 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman sınırları içine katıldığı ve bu işlemin itiraz edilmeden kesinleştiği, dava açmak için gerekli olan hak düşürücü sürelerin de çoktan dolduğu, kaldı ki, taşınmazın 150-160 yaşlı ve tam kapalılıkta kızılçam ağaçları ile kaplı olması nedeniyle halen de eylemli orman olduğu, hali hazır durumunun mera niteliğinde bulunmadığı belirlendiğine göre davanın kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne; dava konusu ......

          Mahkemece, taşınmazın orman vasıf ve karakterinde ve eylemli orman sahası olmadığı, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitiren ve bu nedenle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden ve tarımsal faaliyetlerin yapıldığı tarım arazilerinden olduğu gerekçelerine dayanılarak davacı ... Yönetiminin davasının reddine ve çekişmeli taşınmazın kadastro tesbiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş ise de, verilen karar usûl ve kanuna uygun olmadığı gibi, yapılan araştırma ve inceleme hükme de yeterli değildir. Şöyle ki, dava, 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir. 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre, orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı Orman Genel Müdürlüğünce açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler ile Çevre ve Orman Bakanlığıdır (Orman ve Su İşleri Bakanlığıdır). Orman Yönetimi ise, sadece Hazineyi taraf göstererek eldeki davayı açmıştır....

            Mahkemece, taşınmazın orman vasıf ve karakterinde ve eylemli orman sahası olmadığı, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitiren ve bu nedenle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden ve tarımsal faaliyetlerin yapıldığı tarım arazilerinden olduğu gerekçelerine dayanılarak davacı ... Yönetiminin davasının reddine ve çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş ise de, verilen karar usûl ve kanuna uygun olmadığı gibi, yapılan araştırma ve inceleme hükme de yeterli değildir. Şöyle ki, dava, 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir. 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre, orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı Orman Genel Müdürlüğünce açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler ile Çevre ve Orman Bakanlığıdır (Orman ve Su İşleri Bakanlığıdır). Orman Yönetimi ise, sadece Hazineyi taraf göstererek eldeki davayı açmıştır....

              Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılan ve 02.02.2001 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Her ne kadar mahkemece bozma kararı doğrultusunda orman ve zilyetlik araştırması yapılmış ise de, çekişmeli taşınmazın devletleştirme ile oluşan Ağustos 1947 tarih ve 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açılmış olup; yöntemince yapılan uygulama sonucu çekişmeli taşınmazın devletleştirme ile oluşan tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı belirlendiğine göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşen orman kadastrosu ile ve 2/B madde uygulaması, harita ve tutanaklarının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve ... bakımından orman niteliğini yitirmesi nedeniyle ve Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılma işleminin kesinleştiği, taşınmaz orman kadastro sınırları içinde iken ikinci kadastro sonucu yolsuz olarak tapu kaydı oluşturulmuşsa da, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet ... kazandırmayacağı ve T.M.Y.nın 1026 (E.M.Y.nın 934....

                  Dava, tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre, şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur. Bu nedenle, beyanlar hanesinde şerh maliki olarak kayıtlı bulunan ... ve ...’ın davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, 2) 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Orman Yönetimi, taşınmazın niteliğinin orman olduğu iddiasıyla dava açtığına göre, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 11/6....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın öncesinin resmi belgelerde orman niteliğinde olduğunu ve yörede orman kadastro çalışması halen yapılmamış olması nedeniyle orman olma niteliğinin devam ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu