Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava, arsa sahiplerinin apkisin geçersizliğinin tespiti ile tapu kaydının düzeltilmesi talebine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi; arsa sahibinin arsadaki mülkiyetinin belirli bir payını veya meydana getirilecek ana yapıdaki bağımsız bölümlerden bir kısmının mülkiyetini yükleniciye devir borcuna karşılık olarak yüklenicinin arsa sahibine arsa üzerinde bağımsız bölümlerden oluşan bir ana yapı inşa etme borcu altına girdiği akittir. Yüklenici, sözleşmede kararlaştırılan koşullarda binayı yapıp arsa sahibine teslim etmelidir. Edimini yerine getirdiğinde yüklenici, arsa sahibine karşı kendisine bırakılan bağımsız bölümlerin nakledilmesine dair şahsi hak kazanır....

Davacının, gerçek babası üzerine kayıt istemi ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Hal böyle olunca nüfus kayıtlarına babası ... hanesine onun kızı olarak 1826 sayılı Af Kanunu'na göre tescil edilen davacının mevcut kayıttaki baba adının iptali ile gerçek babasının hanesine kaydedilmesi davasında davacı ile babası ... arasında soybağı kurulacaktır....

    Davacının genetik babasının ... olduğunun tespiti ile onun hanesine kayıt istemi ise, anne ile baba olduğu iddia edilen ... arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından, baba yönünden soybağının düzeltilmesi, babalığın tespiti talebidir. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Hal böyle olunca davacı ...'...

      Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Hal böyle olunca ikiz çocuklar ... ve ’nın, mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptali ile genetik anne ve babasının hanesine kaydedilmesi davasında çocuklar ile genetik babası ... arasında soybağı kurulacaktır. Bu haliyle davanın soybağı davası olarak nitelendirmesi gerekir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır....

        Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Hal böyle olunca davacının mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptali ile gerçek anne ve babasının hanesine kaydedilmesi davasında davacı ile gerçek babası ... arasında soybağı kurulacaktır. Bu haliyle davanın soybağı davası olarak nitelendirmesi gerekir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Davada, davacının gerçek babası ......

          un babasının ..., annesinin ... olduğunun tespitine karar verilmiştir. 1-Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden bilindiği üzere çocukla ana arasındaki soybağı doğumla kurulduğundan yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

            Mahkeme tarafından davalılara nüfus kaydının düzeltilmesi için dava açmak üzere süre verilmiş ancak davalılar verilen sürede nüfus kaydının düzeltilmesi yönünde bir dava açıp mahkemeye bildirmedikleri gibi daha sonrada bu yönde bir dava açtıklarına dair bir beyanda bulunmamışlardır. “Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir. Bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir. Bu süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvurulmadığı takdirde, ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir” (HMK.md.165)....

              Öte yandan aynı Yasanın 38. maddesinde düzenlenmiş bulunan maddi hataların düzeltilmesi ancak dayanak belgesinde bulunduğu halde nüfus kütüklerine hatalı veya eksik olarak tescil edilen ya da hiç yazılmayan veya mükerrer kayıtlarla ilgili olup, bunların nüfus idaresince düzeltilmesi veya tamamlanması olanaklıdır. Ölüm kaydının düzeltilmesi istenilenin gerek kızlık hanesindeki kaydına verilen meşruat ve gerekse evlilik kaydına yazılan tarih birbirini tutmamaktadır. Bu bakımdan da bir mükerrerlikten söz edilemez. Aynı Yasanın 35. maddesine göre de kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamı ile taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Açıklanan bu hususlar dikkate alınarak mahkemece ölüm kaydının iptali istenen ... aplan ...'...

                Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Hal böyle olunca davalı davacı ...'ın, mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptali ile genetik anne ve babasının hanesine kaydedilmesi davasında davacı ... ile genetik babası Bekir Kalkan arasında soybağı kurulacaktır. Bu haliyle davanın soybağı davası olarak nitelendirmesi gerekir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup Aile Mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır....

                  Bir başka anlatımla, kadastro çalışmaları sırasında zemindeki mülkiyet sınırlarını oluşturan ölçü değerlerinin paftaya doğru aktarımı söz konusu ancak, bu ölçümün hatalı olduğu iddiası var ise bu durum düzeltme işlemine değil, tapu iptali ve tescil davasına konu olacaktır. Somut olayda; taraf taşınmazları arasında tersimat hatasının bulunduğu saptanmıştır. 41. maddedeki yasal değişiklik sonucu somut olaydaki gibi mülkiyet aktarımına yol açabilecek hataların yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca düzeltilmesi olanağı bulunmaktadır. Mahkemece yasal değişiklik gözetilmeden uyuşmazlığın tapu iptali tescil hükümlerine göre çözümlenmesi yerinde değildir. Kaldı ki; kadastro tespitinden sonra 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre de geçmiştir. Bu nedenle tapu iptali tescil hükümlerine göre uyuşmazlığın sonuçlandırılması olanağı yoktur....

                    UYAP Entegrasyonu