TTK'nın anonim şirket pay devirlerine ilişkin 494/3 maddesi uyarınca, pay devirleri için başvuru yapıldıktan sonra üç ay içerisinde şirket tarafından başvuru reddedilmemiş ise devire onay vermiş sayılacağından, somut olayda davacıların pay devrinin pay defterine tescili talebinin 15/09/2012 tarihinden itibaren üç aylık süre içerisinde şirket tarafından reddolunmadığından pay devrinin geçerli hale gelmiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5.096,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 29/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;Anonim Şirketlerde hisse devrinin alacağın temliki hükümlerine göre yapılması gerektiğin alacağın temlikinin de geçerliliği için Borçlar Kanunun'da yazılı şekil şartının arandığını taraflar arasında bu şekilde yapılmış hisse devri sözleşmesinin bulunmadığını bir ara hisse devri düşünülmüş ise de Tarım Orman Bakanlığına müracaat sonrasında bundan vazgeçildiğini bu sebeple yazılı bir sözleşme yapılmamış olduğunu hisse devrinin yapıldığının kabul edilmesinin mümkün olmadığını eldeki davada Terditli talebin söz konusu olmadığını zira alacak davası ile ortaklık tescil davasının davacıları ayrı ayrı ilgilendirdiğini eldeki davada terditli talebin söz konusu olamayacağını şirketin 01/02/2021 Tarihinde İlmühaber çıkardığının devrin buna göre yapılmasının gerektiğini davalı şirketin davacı ...'...
Davalı vekili, şirket ana sözleşmesinin 6. maddesinde ortakların hisselerinin devrinin özel koşula bağlandığını ve hisselerin el değiştirmesi ile şirket dışında .... şahıslara geçmesinin engellenmesinin amaçlandığını, hisse devrinin ana sözleşmeye ve yasaya uygun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından bu sebeple hisse devrinin kabul edilmediğini, davacının şirkette ortaklık sıfatına haiz bulunmadığını, hisse devir işleminden sonraki tarihlerde yapılan genel kurula katılmadığını ve bu yöndeki iddiasını dile getirmediğini, bunun dışında nama yazılı hisse senetlerinin yerini tutmak üzere geçici ilmuhaber çıkarılmasına rağmen bu ilmuhaberler teslim alınmadığından yasada öngörülen ciro ve teslim koşulunun da oluşmadığını, dolayısıyla geçerli bir devirden bahsedilemeyeceğini, ayrıca hisseyi devreden ortak...'in hisseleri üzerinde hacizler bulunduğundan hisse devrinin uygulanabilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
tan ise, 20.500,00 TL bedel karşılığında 1 hisse olmak üzere toplam 50 hisse satın aldığını, hisse devir sözleşmesi ile ortaklık yapısı değişen şirketin 10.08.2012 tarihinde olağanüstü toplandığını, şirket yönetim kurulunun yeniden belirlendiğini ve ...., ... ile şirketin diğer ortaklarının hisse devrine muvafakat ettiklerini, müvekkilinin oy birliği ile genel kurulda kabul edilen hisse devri işleminin ve olağanüstü genel kurul kararının tescili ve ticaret sicil gazetesinde yayımı için davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne başvuruda bulunduğunu ancak, başvurunun şirket hisseleri üzerinde diğer davalı bankanın rehin sözleşmesi uyarınca rehin hakkı bulunduğu ve hisse devrine muvafakat etmediği gerekçesiyle 28.06.2013 tarih, 650 sayılı kararı ile reddedildiğini, davalı bankanın da kendilerinin izni olmaksızın hisse devir işlemi yapılamayacağından devre muvafakat etmediklerini bildirdiğini, rehinli şirket hissesinin devrinin tescili ve yayımı halinde davalı bankanın rehin hakkının aynen devam...
Bu itibarla davaya konu hisse devir işlemi, diğer mirasçılardan mal kaçırma amacı taşıyan muris muvazaası değil, taraf muvaazası mahiyetindedir. Taraf muvazaasında, muvazaanın varlığını iddia eden taraf veya bunların ardılı (halef) sıfatı ile hareket eden kişi bu iddiasını ancak yazılı delille ispat edebilir. Somut davada, ispat yükü kendisine düşen davacılar, taraf muvazaasını ispata elverişli yazılı delil ibraz edememişlerdir. Her ne kadar mahkemece ana sözleşme gereğince şirket hisse senetlerinin nama yazılı olarak düzenlendiği, hisse devrinin ancak senetlerin ciro ve teslimi yolu ile gerçekleşebileceği, davalının ciro edilerek kendisine teslim edilen senetleri ibraz edemediği, dolayısıyla davacılar murisi ile davalı arasında TTK'nın anonim şirket hisse devri hükümlerine göre yapılmış geçerli bir devir bulunmadığı belirtilmiş ise de, dava dışı şirket hisse senedi çıkarmamıştır. Senede bağlanmamış pay da hisse senedi gibi her çeşit işleme konu olabilir....
nin davalı ... ve dava dışı ... tarafından % 50'şer hisse ile kurulduğunu, bu şirketin Wonasis Resort&Aqua markası altında otel işletmeciliği yaptığını, davalı ...'ın Mersin 2. Noterliğinin 25.10.2017 tarihli ve 36279 yevmiye numaralı Anonim Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile şirketteki %25 hissesini müvekkiline sattığını, noterde yapılan devir işleminden sonra davacı ...'ın hisse durumunun şirket yönetim kurulunca aynı gün alınan 25.10.2017 tarihli ve 1 sayılı karar ile işbu hisse devrinin kabulü ile keyfiyetin şirket pay defterine işlendiğini, şirketteki yeni hisse yapısının pay defterine ıslak yazı ile dercedildiğini, her üç ortağın şirketin kuruluşundan beri ortak hareket ettiklerini ve ortaklığın resmiyet kazanmasından sonra da bu şekilde hareket etmeye devam ettiklerini, bir müddet sonra şirket ortaklarından ...'...
İcra dairesinin bu ihbarnamesini (haciz bildirisini) alan anonim şirket, çıplak payın haczedildiğini şirket pay defterine işlemek zorundadır; ancak, çıplak pay haczi, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile, haciz bildirisinin anonim şirkete tebliğ edildiği tarihte yapılmış sayılır (İİK. m. 94/1 CA Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2004 baskı, s. 392, 393). 6762 sayılı TTK'nın “Hisse Senetlerinin Devri” başlıklı 415. ve 416. maddelerinde hamile ve nama yazılı hisse senetlerinin ne şekilde devredileceği düzenlenmiş olup, her iki halde de hisse devrinin noterden yapılması gerektiği, bunun sıhhat şartı olduğuna dair bir koşul belirtilmemiştir. TTK'nın 415. maddesi uyarınca, hamile yazılı senetler, elden teslim ile devredilir ve bu işlemle pay devri yapılmış olur. Nama yazılı pay senetleri ise, ciro ve teslim ile devredilir, devir şirkete karşı pay defterine kayıtla hüküm ifade eder....
A.Ş Ümit Yıldız ibaresi ile imzalanmış ise de, gerek sözleşmede şirket kaşesinin bulunmaması gerekse de hisse devrinin ancak pay sahibi ile yapılacak sözleşme ile mümkün olması nedeniyle sözleşmenin şirketi temsilen değil davalı Ümit Yıldız adına yapıldığının kabulü gerekir. Hisse devrinin gerçekleşmediği sabit olduğundan, dava konusu hisse devir sözleşmesinin tarafları bağlayacağı gözetilerek davacı tarafından ödenen hisse devir bedelinin davalı Ümit Yıldız'dan tahsiline karar vermek gerekirken, davalı Ümit Yıldız'ın parayı şirketi temsilen tahsil ettiği kabul olunarak pasif husumeti bulunmadığı ve bu nedenle davalı Ümit Yıldız yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı şirket ise hisse devir sözleşmesinin tarafı olmayıp, şirket hissesinin devri halinde hisse devir bedelinin de payı devreden ortağa ödendiğinden davalı şirketin eldeki davada pasif husumeti bulunmamaktadır....
Maddesine göre zamanaşımına uğradığını ileri sürmüş ise de, davacının istem hakkı davalı şirketin pay devrini pay defterine işlemeyeceğinin öğrenilmesi ile doğacağından ve davacı tarafça 15/06/2015 tarihinde bunun öğrenildiği beyan edilmiş olup davalı şirket tarafından hisse devrinin daha önce reddedildiği de iddia ve ispat edilmemiş olduğundan dava zamanaşımı süresinde açılmış olup, davalı tarafın zamanaşımı savunması yerinde değildir. Her ne kadar sözleşme ... Hiz. A.Ş ... ibaresi ile imzalanmış ise de, gerek sözleşmede şirket kaşesinin bulunmaması gerekse de hisse devrinin ancak pay sahibi ile yapılacak sözleşme ile mümkün olması nedeniyle sözleşmenin şirketi temsilen değil davalı ... adına yapıldığının kabulü gerekir. Hisse devrinin gerçekleşmediği sabit olduğundan, dava konusu hisse devir sözleşmesinin tarafları bağlayacağı gözetilerek davacı tarafından ödenen hisse devir bedelinin davalı ...'dan tahsiline karar vermek gerekirken, davalı ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; açılan davanın tek ortaklı olan dava dışı Anonim Şirketin senede bağlanmamış hisselerinin davacı ortak tarafından dava dışı devralan ...’a devrinin ticaret siciline tescil ve ilanı ile ortak olmadığının tespiti istemi talep edilmiş ise de; 6102 sayılı TTK’nun 499.maddesi dikkate alındığında; Anonim Şirketin hisse devirlerinin ve buna bağlı olarak oluşan ortaklık hisse durumlarının ticaret siciline tescil ve ilan zorunluluğuna tabi olmadığı, TTK'nun 499/3.maddesi gereğince Anonim Şirkette Şirket ile ilişkilerde sadece pay defterinde kayıtlı bulunan kimsenin pay veya intifa senedi sahibi olarak kabul edileceğinin öngörüldüğü, davacının Şirket hisselerini devrinin usulüne uygun olarak Şirketin Yönetim Kurulu kararı ile gerçekleştiği ve Yönetim kurulu kararı gereğince şirketin pay defterine de kaydedildiği , bu durumda davacı yönünden hisse devrinin usulüne uygun olarak gerçekleştiği ve dava dışı anılan şirketteki ortak sıfatının dava tarihinden önce...