Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca; 1 parsel sayılı taşınmazın eski tapu kayıtları ile vergi kayıtlarının getirtilmesi, senetsizden tespit gören diğer taşınmazların ise vergi kayıtlarının getirtilmesi, taşınmazın bulunduğu yerde zabıta aracılığıyla kaydı düzeltilmek istenen kişi ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığının araştırılması, aynı ismi taşıyan kişi veya kişilerin tespiti halinde bu kişi/kişilerin veya mirasçılarının duruşmaya çağrılarak taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığının sorulması, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde yeniden keşif yapılıp tanıklar ve varsa tespit bilirkişilerinin taşınmaz başında dinlenmesi, dava konusu taşınmazları kim ya da kimlerin kullandığı hususunun aydınlatılması, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişinin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde inceleme yapılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik...

    Bu nedenle, TMK'nın “Hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır. Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuğu arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “Anne ile evlenme”, “Tanıma” ve “Hâkimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar T6 ve T7 istinaf dilekçesinde özetle; davacının annesi hayatta iken bu davayı açabileceğini ancak bugüne kadar dava açmadığını davacının kötüniyetli olduğunu, mahkemece doğru sicil oluşturulması gerektiğini, mahkemece DNA incelemesi yapılmadan karar verilmesinin hatalı oluğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava dilekçesindeki anlatıma göre dava, mevcut nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı ve davacı murislerinin nüfus kayıtlarında anne bağı bulunmadığı iddiasına dayalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar T6 ve T7 istinaf dilekçesinde özetle; davacının annesi hayatta iken bu davayı açabileceğini ancak bugüne kadar dava açmadığını davacının kötüniyetli olduğunu, mahkemece doğru sicil oluşturulması gerektiğini, mahkemece DNA incelemesi yapılmadan karar verilmesinin hatalı oluğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava dilekçesindeki anlatıma göre dava, mevcut nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı ve davacı murislerinin nüfus kayıtlarında anne bağı bulunmadığı iddiasına dayalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır....

      Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir Nesebin reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş, ancak bu doğru daha sonra nesebin reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmiş olmaktadır....

      Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı zabıta aracılığı ile araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

        numaralı Sevil Yılmaz ile T.C. kimlik numaralı Sevhi Yılmaz'ın kayıtların sehven yapıldığını belirterek; bu kayıtların nüfus kütüğünden silinmesi ile nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, kaydın düzeltilmesi durumunda hakları etkilenecek kişilerin davada taraf olarak bulunmaları esas olup, davacı annesinin Aysel Sertal ve babasının Aydoğan Baygün olduğunu beyanla iş bu davayı açtığından öncelikle Aydoğan Baygün mirasçıları ile annesi Aysel Sertal'ın, anne ölü ise mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya dahil edilmeleri gerekirken mahkemece resen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve dolayısıyla taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacı, dava dilekçesinde anne ve babasının kim olduğunun tespiti ile nüfus kütüğünde düzeltme yapılmasını talep ettiğinden davacının tespit talebi bulunduğu da gözetilerek nüfus kaydında düzeltme yapılmasına karar verilemediği takdirde tespit talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir....

        Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. Somut olayda; mahkemece, nüfus müdürlüğünden, tapu kayıtlarında malik olarak görünen “... oğlu ...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı hususunda yapılan araştırma sonucu davacı dışında kadastro tespit tarihi olan 1978 tarihinden önce doğan “... ve Fatma oğlu 01.07.1851 doğum tarihli 1918 tarihinde vefat eden ... ile ... ve ... oğlu 10.03.1948 doğum tarihli 11.03.1991 tarihinde vefat eden ...” isimli şahısların kayıtlarının bildirildiği görülmüştür....

          Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." şeklinde belirtildiğini, Nüfus kaydının düzeltilmesi davasının, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davası olduğunu, Nüfus Sicili'nin düzeltilmesi davasının miras hukuku açısından da önemli etkilerinin bulunduğunu, Nüfus Sicilinin düzeltilmesi davası sonucunda nüfus siciline yanlış kaydedilen kişinin nüfus kütüğünün düzeltildiğini ve çocuğun biyolojik anne ve / veya babası ile arasındaki soybağı ilişkisinin nüfus siciline yansıtıldığını, bu nedenle çocuğun, biyolojik anne ve / babasının yasal mirasçısı sıfatının sicilde de oluştuğunu, aynı zamanda bu dava ile birlikte çocuk ile nüfusunun sicilinde anne ve / baba olarak kayıtlı bulunduğu kişiler arasında şeklen soybağı ilişkisinin sona erdiğini ve böylelikle...

          UYAP Entegrasyonu