Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ....nk'in evlenerek ... 19 haneye gittiği 19 hanede ise ....nat'ın kayıtlı olup bu kişilerin doğum tarihleri ve T.C. numaralarının farklı olduğu, dosyada tescil belgeleri bulunmadığı anlaşılmaktadır. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin, taleple bağlı kalmayıp, re'sen de yapacağı araştırma ile hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Mahkemece, nüfusa tescil belgeleri nüfus müdürlüğünden, evlenme belgeleri ise evlendirme ile yetkili kurumlardan araştırılarak,bu belgeler ile davanın kanıtlanması durumunda adı geçen her iki Ayşe’nin aynı kişi olduğunun tespiti ile kızlık kaydına göre doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmelidir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkilerinin müteveffa ...'in çocukları olduğunu, ...'in annesi ...'nın ... ile gayri resmi birlikteliğinden ...'in dünyaya geldiğini, kısa süre sonra ...'nın ... ile evlendiği ve ...'in ...'in hanesine yazıldığı ve nüfusa tescil ediliğini ileri sürerek ...'in ...'nın çocuğu olduğunun tespitine ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Cumhuriyet Başsavcılığının 17.12.2013 tarihli davanamesinde, mükerrer kaydın iptali ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve tescili istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. Maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....

        nin 2014/19887 E. ve 2015/7785 K. sayılı ilamında; "Davacı vekili dava dilekçesinde, anneannesi olup nüfusa hiç kaydedilmeyen Emine Bülbül’ün nüfus kaydına tescili ve ölümünün tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dava, davacının anneannesi Emine Bülbül’ün yaşadığının ve ölümünün tesbiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir.Davacı, anneannesi Emine’nin doğup yaşadığı ve daha sonra öldüğü nüfusa kayıtlı olduğu Suşehri’nde hükümet konağının birçok kez yangına maruz kaldığı, nüfus kaydının bu yangınlardan birinde yok olmuş olabileceğini, bu nedenlerle nüfus kaydının olmadığını ileri sürdüğüne göre çoğun içinde az da vardır prensibinden hareketle davacının göstereceği deliller toplandıktan sonra, böyle birinin yaşadığının tespiti halinde, mirasçılarının davaya dahili ile taraf teşkili sağlanıp, gösterilecek ve mahkemece re'sen tüm deliller toplanarak iddianın kanıtlanması durumunda yaşadığının ve öldüğünün tespiti...

        Bu nedenle mahkemece, öncelikle kaydının düzeltilmesi istenen kişilerin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince doğum ve ölüm kayıtlarının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacıya önel verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının ise şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2- 87/77 sayılı kararı). Bu haliyle eldeki dava, nüfus kaydının düzeltilmesi ve buna bağlı olarak veraset ilamının iptali davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada verilecek hüküm veraset ilamının iptali talebini etkileyeceğinden öncelikle mahkemece nüfus kaydının düzeltilmesi davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi ve veraset ilamının iptali davası için nüfus kaydının düzeltilmesi davasının sonucunun beklenmesi, kararın kesinleşmesi ve ondan sonra oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekir....

          Aile Mahkemesinin 11.01.2022 tarih 2022/4 Esas 2022/19 Karar sayılı kararı ile; Somut olayda dava, T1, Ekrem ve T5 çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin Miyeser, gerçek babasının T4 olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemlerine ilişkin olduğu, anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve T1 gerçek annesinin Miyeser olup, T5 olmadığı ile gerçek babasının da T3 olmayıp, T4 olduğuna ilişkin talep bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olduğundan, sözkonusu talepler bakımından dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

          Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı). İlk derece mahkemesince, DNA incelemesi sonucu Songül Ekmen(Oğuz)'un Selim Oğuz'un annesi olmadığının tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesinde usule aykırılık bulunmamakta ise de, tespit kararı ile birlikte nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesi şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Mahkemelerin doğru sicil oluşturma görevi bulunması nedeni ve küçük Selim Oğuz'un gerçek annesinin dahili davalı Adalet Oğuz olduğu iddiası karşısında, küçük Selim'in davacının oğlu olmadığının tespiti ile birlikte gerçek annesinin kim olduğu, gerekirse DNA incelemesi de yapılmak suretiyle tespit edilerek nüfusa gerçek annenin kaydedilmesine karar verilmesi gerekirken bu konuda inceleme yapılmadan idareyi zorlar nitelikte düzeltme kararı verilmesi doğru olmamıştır....

          ın ... ile evlendiğinin ve kocası hanesinin ... hanesi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vasisi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ...'ın ... ile evlendiğinin ve kocası hanesinin ... hanesi olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Erzurum 2.Asliye Hukuk ve Erzurum Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı, A...’nun kendi çocuğu olmadığı halde nüfusa yanlışlıkla anne adı ...., baba adı ..... olarak geçtiğini, gerçek babasının ... olduğunu, ...’nun çocuğu ikinci defa nüfusa kayıt ettiğini belirterek, çocuğun babası olmadığının tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesi istemiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olup, Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağıyla ilgili davanın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

              UYAP Entegrasyonu