Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, nüfus kaydının hatalı tutulduğunu, eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu, davacının annesinin Perihan Dursun' un biyolojik anne olamayacağını, çocukların kim olduğunun devlet tarafından araştırılması gerektiğini, Almanya' daki kayıtların nasıl oluşturulduğunun araştırılmadığını belirterek davanın kabulünü talep etmiştir. Gerekçe ve Sonuç: HMK' nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, nüfus kayıtlarına hatalı yazılan davalıların kaydının silinerek kaydın düzeltilmesi, bir anlamda anneliğin tespiti talebine ilişkindir....

Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda salt taraf beyanları ile yetinilmeyip, ...'in anne ve babası ... ve ... 'in veraset ilamları temin edilerek tüm mirasçıları davaya dahil edilip dava ile ilgili beyanlarına başvurularak bildirdikleri kanıtları toplanıp, yerel kolluk araştırması yapılıp ve davacı ...'ın ... ve ... kızı olduğuna dair iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü'nden de varsa yangından önceki kayıtlar istenip baba hanesindeki ilk tescile ilişkin belgeler elde edildiği takdirde bu kayıt esas alınıp diğer kayıttaki (evlilik hanesindeki) bilgilerin düzeltilerek her iki kayıt arasında bağ kurulması gerektiği hususu da dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

    Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). 4721 sayılı TMK'nın konuya ilişkin 323. maddesi; "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." 324.maddesi ise; “Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

      kapsamında, annenin yaşadığı konuttan ayrılarak yeni bir ev kiraladığı, dosyaya davacı tarafından sunulan ve davalının gönderdiği iddia edilen mesajlar konusunda; mesajların davalı tarafından gönderildiğine ilişkin davalının içerikleri kabule yönelik bir beyanının olmadığı, ceza yargılamasına konu eylem sonrası yaklaşık iki yıl süren yargılama boyunca anne ile çocuklar arasında ara kararı ile kurulan kişisel ilişkiler ve bu kişisel ilişkilere yönelik uzman raporları doğrultusunda gelinen aşama da anneye yönelik sevgi bağları kopmayan ve anne ile görüşmek istedikleri anlaşılan çocuklar ile anne arasındaki kişisel ilişkinin sürdürülmesinin çocukların menfaatine olduğu, çocuklar ile anne arasındaki mevcut kişisel ilişkinin ilk derece mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere kaldırılmasını /kısıtlanmasını gerektirecek ölçüde risk ve olgunun varlığının ispatlanamadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf itirazlarının esastan reddine...

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/89 Esas ve 2009/215 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/162 Esas sayılı dosyası ile müşterek çocuk 1999 doğumlu...'un velayetinin davacı anneye bırakıldığını, söz konusu karar ile müşterek çocuk için nafakaya hükmedilmediğini, aradan geçen süre içerisinde çocuğun okul giderlerinin arttığını, bu nedenle müşterek çocuk için 2000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk ... için 1000 TL nafakanın dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava iştirak nafakası istemine ilişkindir. Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

        nin gerçek annesinin halen evli olduğu ... ve ... kızı 1968 doğumlu davalı ... olduğunu ileri sürdüğü, davacı ...'un 27.02.1989 tarihinde ... ve ... kızı davalı ... ile evlendiği ve dava tarihinde evliliklerinin devam ettiği, buna göre annenin kimlik bilgilerinin dosya kapsamından açıkça anlaşıldığı, Mahkemece dava kabul edilmekle birlikte, küçüğün "..." olan anne adının açık kimlik bilgilerine yer verilmeksizin "..." olarak düzeltilmesi ile yetinildiği hususları bir arada değerlendirildiğinde, hükmün infazda tereddüt oluşacak şekilde verildiğinin kabulü gerekir. Buna göre; Mahkemece, davacının hüküm fıkrasının tavzih edilmesi talebinin kabulü gerekirken reddi, doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı HÜKÜM : Mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Mağdurun anne ve babasının 2008 yılında boşandıkları nüfus kayıt örneğinden anlaşılmakla, karar tarihi itibarıyla velayet yetkisinin kimde olduğu araştırılıp, annede olduğunun tespiti halinde anne ... ile davaya katılmasına karar verilen baba ...'a yokluklarında verilen hükmün tebliğ edildiğine dair belgeye dosyada rastlanılmadığından, varsa buna ilişkin belgenin temini, aksi halde gerekçeli kararın katılan ... ile karar tarihinde velayet yetkisinin anne ...'de olduğunun tespiti halinde anne ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, dahili davalılar ... ve ...'in anne isimlerinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; boşandığı eşi ...'in evli iken ... ile evlilik dışı beraberliklerinden olan ... ve ... ... isimli çocuklarının kendi üzerine yazıldığını, adı geçen çocukların anne isimlerinin ... olarak düzeltilmesini ve gerçek anneleri ile aralarında bağ kurulmasını istemiş; mahkemece, davalıların yerleşim yerlerinin Ardahan olması gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir....

              Ancak; Mahkemece davalılar ... ve ...’ün nüfus kayıtlarında "..." olarak yazılı anne adları "..." olarak düzeltilmişse de davalı ...’ın nüfus kütüğündeki bilgilerinin hükümde gösterilmemiş ve kayıtlar arasında irtibat kurulmamış olması doğru değil ise de bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm kısmının iki ve üçüncü fıkralarındaki "... olarak düzeltilmesine" ibaresi metinden çıkartılarak yerlerine gelmek üzere ‘... İli ... İlçesi ... köyü Cilt no:18 Hani no:46 Bsn no:20’de kayıtlı bulunan ... TC no’lu ... olarak düzeltilmesine ve kayıtlar arasında bu şekilde bağ kurulmasına" ibaresi yazılmak suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Ancak, dosya kapsamına göre, aşağıda belirtilen hususlarda eksik inceleme ile kusur tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır: 1- Müşterek çocuk 2019 doğumlu Umut Emre'nin velayetlerinin anneye verildiği, her iki tarafın velayet konusunda talebinin bulunduğu, mahkemece yargılama sırasında sadece davacı anne adresinde uzman incelemesi yaptırıldığı, davalı baba adresinde uzman incelemesi yaptırılmadığı ve sosyal inceleme raporu düzenlenmediği anlaşılmıştır. 2- Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir hak olup,bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır. (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK.m.323)....

                UYAP Entegrasyonu