Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, davacıların 14.10.1987 tarihinde, davacılardan ...'ın 10.08.1981 doğum tarihli ... TC. numarası ile ... adı ile, ...'ın 15.09.1983 doğum tarihli ...TC. numarası ile ...adı ile, ...'ın ... doğum tarihli... TC. numarası ile... Adı ile ...'de anneleri ... 'nın kızlık hanesine baba adları ... olarak kayıtlarının yapıldığı, daha sonra ise 22.05.1992 tarihinde anne ve babasının resmi evlilik yapmaları üzerine babaları ...,... Hane:63' de bulunan hanesine 22.05.1992 tarihinde 20.06.1981 doğumlu ... TC nolu ..., 01.01.1983 doğumlu ... TC nolu ..., 19.05.1985 doğumlu ... TC nolu ... yazıldığı, her iki kayıttaki kişilerin aynı kişi olduğunun tespit edildiği ancak annesinin kızlık hanesindeki kaydı ile irtibatlandırılmadığı için farklı iki kimlik numarası aldığı görülmüştür....

    KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin 29/12/2017 havale tarihli temyiz dilekçesiyle sadece sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkındaki beraat hükümlerini temyiz ettiği ve aynı sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik bir temyiz talebinin olmadığı anlaşılmakla suçtan zarar gören Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin temyiz isteminin sadece sanıklar ... ile ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve sanıklar ..., ..., ..., ... ile ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik olduğu kabul edilmekle, hükmolunan cezanın süresi itibarıyla koşulları bulunmadığından sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin reddine karar verilerek, dosya görüşüldü: 1) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin sanıklar ..., ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve sanıklar...

      Hal böyle iken davalı-karşı davacı kadının tamamen kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddine karar verilmesi ve erkek lehine manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece, davalı-karşı davacı anne hakkında çocuklara yönelik şiddet uygulandığından bahisle açılan soruşturmaların devam ettiği gerekçesiyle velayeti davacı-karşı davalı babada olan küçükler ile davalı-karşı davacı anne arasında psikolog veya sosyal hizmet uzmanı (refakatçi) aracılığı ile kişisel ilişki kurulmuştur. Temyiz inceleme aşamasında annenin ortak çocuk ...’a karşı işlediği iddia olunan yaralama suçundan beraat kararı verildiği ve bu kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki kurulmasındaki amaç, analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanmasıdır....

        Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacı Hürü'nün, baba adı Kaya anne adı Suriye olarak annesinin kızlık hanesine 30.12.1937 doğumlu ve 14.08.1942 tescil tarihli olarak kayıt edildikten sonra Manisa Noterliği'nin 10.05.1943 tarihli tanıma senedi ile Bayram tarafından tanınarak anne adı Suriye olarak Hörü adı ile kendi hanesinde kızı olarak kayıt edildiği, ancak annesinin kızlık hanesindeki kaydı ile irtibatlandırılmadığı için farklı iki kimlik numarası aldığı görülmüştür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Göçmen kaçakçılığı, suç işlemek amacıyla örgüt kurma KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Anayasanın 40/2, CMK’nın 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddeleri gereğince, kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanık ...’ın yokluğunda verilen hükümde, sanığın cezaevinde hükümlü olarak bulunması sebebiyle,temyiz dilekçesini cezaevi idaresi aracılığıyla da gönderilebileceğinin belirtilmediği, bu nedenle sanık ...’ın temyiz başvurusunun süresinde olduğu ve sanık ... müdafisinin beraat hükümleri yönünden temyizin kapsamının vekalet ücretiyle sınırlı olduğu belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı anne Vefa vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olup, Türkçe dilini konuşmadığını ve anlamadığını, bu durumdaki bir davalı taraf açısından tercümandan yararlanma hakkı ayrıca yargılamaya etkili ve gerçek anlamda katılmasını, yargılama kapsamındaki iddia ve tartışmaları da anlayabilmesini ve takip edebilmesini sağlamak olduğunu, müvekkilinin yargılama sürecinde tek bir duruşmaya davet edildiğini ve bu duruşmada dahi söz hakkı verilmeyip, davacı tarafın iddiaları ve anlatımları ile müvekkilinin beyanının yazıldığını, müvekkilinin iş bu görülen davayı, davacı hakkında şikayetçi bulunduğu ceza yargılaması duruşması sanarak duruşmaya katıldığını ve neticesinde müvekkiline yargılama sürecinde söz hakkı verilmeyerek haksızlığa uğradığını, yeniden yargılama yapılarak yargılamanın adil şekilde yapılması gerektiğini, kararın esas yönünden de hukuka...

            Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı ...'nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2022 NUMARASI : 2021/478 E, 2022/356 K DAVA KONUSU : Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllardan beri geçimini tarım işi ile sağladığını, miras kalan taşınmazlarda, ailesine ait taşınmazlarda, eşine ait olan ve ayrıca kiraladığı diğer taşınmazlarda, tütün, kekik, arpa, buğday ve diğer ürünleri ekerek, büyük baş ve küçük baş hayvan yetiştirip satarak kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunduğunu, hayatını çiftçilikle idame ettirdiğini, hiç iş akdi ile çalışmadığı ve esnaflık faaliyetinde de bulunmadığı, davacının üretip sattığı tütün bedelleri üzerinden davalı kurum tarafından Bağ-Kur prim tevkifatı kesintisi yapıldığını, 1993 yılında ürettiği tütünden 16/05/1994 tarihinde, 1994 yılı ürününden 01/05/1995 tarihinde, 1995 yılı ürününden 22/03/1996 tarihinde, 1996 yılı ürününden 02/05/1997 tarihinde prim tevkifatı yapıldığını, 1997, 1998, 199, 2000 yılı ürünlerinin de tevkifat belgesinde...

              TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI:Davalı idare tarafından, davacının annesi olduğu belirtilen …'nun anne ve babasının nüfus aile kütüklerinde kaydının olmadığı, saklı nüfus oldukları anlaşılan … ve …'nin Tokat ili, Zile ilçesi, … köyünde de kayıtlarının yer almadığı, dolayısıyla …'nun anne ve babası olduğu iddia edilen kişilerin saklı nüfus olarak öldükleri ve nüfus kayıtlarının bulunmadığının anlaşıldığı, …'nun anne ve babasının nüfus kütüklerine tescilinin yapılmasının kanunen mümkün olmadığı, öte yandan ilgililerin …'nın anne ve babasının kimliğine ilişkin nüfus kayıtları, nüfus cüzdanları, pasaport veya pasaport yerine geçen belgelerden herhangi birini ibraz edemedikleri için bu yönden de taleplerin değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, diğer taraftan …'nin … ile arasında soybağı oluştuğuna ilişkin olarak da herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, somut olayda öncelikle …'nin babası ile soybağının tespit edilmesi gerektiği belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka aykırlık bulunmadığı, bu...

                nın nüfusa tescili ile kardeşi ... arasında bağ kurulmasını istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacının babaannesinin kardeşi olduğunu iddia ettiği ve dava dilekçesinde nüfusta kayıtlı olduğu yeri bildirdiği (... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, cilt: ..., hane :...) kardeşi ...'nın anne, baba ve kardeşleri ile varsa alt soyunu gösterir biçimde nüfus kaydının getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu