Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kayıt düzeltme davaları (..) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır." 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 295.maddesinde; " Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur. Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir. Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.” hükümleri yer almaktadır. Somut olayda davada, davacının gerçek annesinin ... ve gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istenmiştir....

    Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama "usuli kazanılmış hak" olarak adlandırılır. Bu hukuki müessese Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve istenilenler kapsamında işlem yapmak ve hüküm kurma zorunluluğunu getirir. VI....

      cevabi yazısında, dava dilekçesinde bildirilen davacı annesi Fatma ile Ahmet ve Hüseyin’in anneleri olduğu anlaşılan Raziye ile bağ oluşturularak nüfusa kayıt edildiğinin bildirildiği görülmüştür....

      TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan T3 ve T6 müvekkili doğduğunda davacıyı davalılardan T3'ın kardeşi olan T7 verdiğini, müvekkilinin nüfus kaydında anne ve babası olarak görülen Halime ve T7 çiftinin çocuklarının olmaması sebebiyle müvekkilin biyolojik anne ve babasının müvekkilini T7 usul ve yasaya aykırı olarak evlatlık olarak verdiğini, müvekkilin söz konusu yaşanan bu olayları yeni öğrendiğini, Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi gereğince ana ile çocuğun soybağı doğum ile kurulduğunu, maddenin ikinci fıkrasında ise; baba ile çocuk arasındaki soybağının; babanın ana ile evlenmesi, babanın çocuğu tanıması veya hakim hükmü ile kurulacağının belirtildiğini, haliyle kanun hükmü gereği anne ile çocuğun soybağının kurumu doğum ile gerçekleşeceğinden anne ile çocuk arasında soybağına ilişkin davalardan söz edilemeyeceğini, haliyle çocuğun, doğuran anne hariç başka kadını nüfusuna yazılmasının nüfusuna yazıldığı kadınla çocuğun soybağının...

      Mahkemece, davanın kabulü ile davacının ... olan anne adının iptali ile annesinin ... olduğunun tespitine ve nüfus kaydında annesi ile arasında bağ kurulmasına karar verilmiştir. 1-Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda salt taraf beyanları, tanık anlatımları ve kolluk tarafından düzenlenen tutanak ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile davacı vekili yararına takdir edilen vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesi gerekirken, "hazineye gelir yazılmasına" karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

        Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı Kurum, davalı sigortalının, anne ve babasına bakmakla yükümlü olduğunu belirtmesi üzerine, adlarına sağlık karnesi düzenlenmesine karşın, anne ve babasının Bağ-Kur sigortalılığının bulunduğu ve bu nedenle de, davalı sigortalının geçimlerini sağlamayacağı belirtilerek, yapılmış olan sağlık harcamalarının davalı sigortalıdan tahsilinine ilişkin olarak, yapılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmiştir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca, ana ve babaya sağlık yardımı yapılabilmesi için bunların geçimlerinin sigortalı tarafından karşılanması gerekir....

          Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 20/04/2011 tarihli dilekçe ekinde ibraz ettiği Yılmazoğlu Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncusu tarafından düzenlenen 2008/06 dönemine ait müstahsil makbuzuna istinaden, 01/07/2008 tarihi itibariyle tarım bağ-kur tescilinin açıldığını, tescilini devam ettirebilecek herhangi bir oda kaydının bulunmaması sebebi ile 31/12/2008 tarihi itibariyle tarım bağ-kuru terki verildiğini, davacının oda kaydı dahi yokken, sigortalı sayılmasına ilişkin karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dairemizce dosya üzerinde ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK'nın 355. Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; Dava, davacının tarım bağ-kur sigortalılığının tespiti ve yapılandırmadan faydalandırılması isteklerinden ibarettir....

          Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 09.09.2020 tarihli ve 2020/73360 sayılı kanun yararına bozma istemi ile, davaya konu iddia ile ilgili olarak DNA araştırması yapılmadığı ve iddianın ispatı halinde kayıtlar arası bağ kurulması gerekirken davacının nüfustaki ilk kaydının iptaline karar verildiği gerekçeleriyle hükmün HUMK'un 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, ... ili, ... ilçesinde nüfusa kayıtlı, ... TC kimlik numaralı davacı ... Aldemir'in nüfusa eş ve çocukları ile aynı yerde nüfusa kayıtlı ... TC kimlik numaralı ...'in ise nüfusa anne baba ve kardeşleri ile kayıtlı olduğu, mahkemece adı geçenlerin aynı kişi olduklarının tespiti ile sözkonusu ilk kaydın iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Dava nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 1....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Anne Yönünden Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacı ...'nin nüfus kaydında Beyaz olarak geçen anne adının gerçek annesi olan ... olarak düzeltilmesi (gerçek anne ile nüfus kayıtları üzerinde aralarında bağ kurulması) istenilmiştir. Mahkemece; davacıya davasının ispatı yönünden delillerinin sorulduğu, davacının başkaca delilinin olmadığına ilişkin beyanıyla da davacının kanıtlanamayan davasının reddine karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının anne yönünden düzeltilmesi istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kurumca sonradan ilave edilen Tarım Bağ-Kur sigortalılık sürelerinin iptali ile 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kabulüne, karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

                UYAP Entegrasyonu