Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, tevkifatın aidiyetinin tespiti, 2926 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanunun 4/1,b maddesi kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ve yaşlılık aylığı bağlanarak ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar....

    Yargıtay uygulamalarında ve bilimsel çevrelerde ad üzerindeki hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir temel kişilik hakkı olduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine olanak yoktur. Somut olayda, davacıların annesi ve bir kısmının babaannesi konumunda olan ... ...'in, "... ..." olan adının 17.01.1998 olan ölüm tarihinden sonra 08.06.2010 tarihinde idari kayıt düzeltme ile "..." olarak düzeltildiği, bu düzeltme neticesinde davacı ..., ... .... ve diğer davacıların murisi ...'in anne hanesinde anne adı “...” olarak geçmektedir. Davacılar murislerinin kendi nüfus kayıtlarındaki adının düzeltilmesini istediğine göre, çoğun içinde azı da vardır kuralı uyarınca düzeltme isteminin tespiti de kapsayacağı dikkate alınarak, her ne kadar ölü kişinin ismi değiştirilemez ise de; dosyada bulunan ve toplanacak kanıtlara göre koşulları oluştuğu takdirde davacıların kendi nüfus hanelerinde anneleri ve babaanneleri olarak görünen "..." ile "... ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacı ile anne ve baba arasında soybağı kurulması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ortak çocuklar 2010 doğumlu ... ve 2011 doğumlu ...'in yargılama boyunca anne yanında kaldıkları, mahkemece aldırılan sosyal inceleme raporunda anne ile yaşamaktan mutlu olduklarını beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Sosyal inceleme raporunda anne ve çocuklar arasında duygusal bağ bulunduğu, çocukların anneye daha fazla ihtiyaç duyacak yaş diliminde oldukları, annenin sosyal destek sisteminden de yararlandığı, annenin velayet görevinin yerine getirilmesi hususunda herhangi bir ihmalinin bulunmadığı, velayetin anneye verilmesi gerektiği belirtilmiştir....

          Yapılan soruşturmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında tercih edilen seçenek hapsin, TCK'nin 50/2. maddesine aykırı olarak adli para cezasına çevrilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 27.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Soybağının reddine ilişkin davalar ana ve çocuk hakkında açılıp hasımlı olduğu halde, tanıma tek taraflı bir hukuksal işlem ve hasımsız olup çocuk ya da ananın rızasına bağlı değildir. Öte yandan aynı Yasanın 295/son maddesi uyarınca başka bir erkekle soybağı bulunan çocuk bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz. Açıklanan hususlar gözetilerek soybağının reddi ve tanıma davalarının ayrılması, soybağının reddi davası yönünden taraf teşkilinin sağlanması, Türk Medeni Kanununun 291. maddesi koşullarının değerlendirilerek bir karar verilmesi, tanıma davasında ise ... ile ... arasındaki soybağının reddi davasının kesinleşmesinin beklenmesi, bu bağ geçersiz kılındığı takdirde aynı Yasanın 295. ve devamı maddeleri uyarınca deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              Somut olayda dava, baba olduğunu iddia eden kişi tarafından açılan babalığın tespiti davasıdır. TMK'nin 301. maddesi uyarınca babalığın tespiti davası ancak anne veya çocuk tarafından açılabileceğinden, davacı babalık davası açamayacaksa da; babalığın tespiti talebi tanımanın tespiti istemini de içerdiğinden, davacı, çocuğun babası olduğunu ileri sürerek mahkemeye yazılı olarak başvurduğuna göre, bu başvurunun mahkemeye yapılmış "tanıma" başvurusu olarak değerlendirilip bu çerçevede hüküm kurulması gerekirken, bu yön nazara alınmadan hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, 1994 – 2000 yılları arasında Tarım Bağ-Kur sigortalılığı ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, Dairemizin bozma ilamına uyularak 01.10.1994-31.12.2000 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanuna göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 7. maddesi delaletiyle mülga 2926 sayılı Kanunun 2., 3., 6., 9....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi'nce tespit kararı ile birlikte davacı T1 baba hanesiyle bağının kurulmasına karar verilmiş, tescil isteğinin idari nitelikte bulunduğu belirtilmek suretiyle bu talep reddedilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'na göre kişilerin nüfusa kayıt ve tescili idari bir işlem olduğundan, mahkemece babalığın tespitine ve davacı ile baba hanesi arasında bağ kurulmasına karar verilmesi doğru olup, bağ kurma işlemi ve nüfusa tescil idare (nüfus müdürlüğü) tarafından yerine getirileceğinden, tescil isteğinin reddedilmesinde Yargıtay yerleşik uygulamaları da gözetildiğinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının babaannesi ... çocukları olarak görünen ..., ..., ...., ..., ... ve ...'nın anne kaydının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacının murisi babaannesi ... çocukları olarak görünen ..., ..., ..., ... ve ....in gerçek annelerinin ... olduğu bildirilerek adı geçenlerin anne kaydının ... olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece resmi kayıtlarda ... ile kaydı değiştirilecekler arasında bağ kurulamadığı, davalı ... 'in kabulü dışında kanıt olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dava anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu