Mahkemece babalığın tespiti kabul edilmiş, nafaka ve mali hakların reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, 11.07.2011 doğumlu ...'in babasının davalı olduğunu belirterek babalığın tespitine, Türk Medeni Kanunu'nun 304. maddesindeki mali haklar ile çocuk için nafakanın tahsilini istemiş, mahkemece babalığın tespitine, mali haklar ve nafakanın ise karar kesinleşmeden istenemeyeceği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. 1-Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesinde; "Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.'' yer almaktadır....
Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18. HD 2015/1360- 3281, 2015/1591- 4537) Somut olayda; davacının iddiasına göre, davalının gerçekte kardeşi olmadığı halde anne ve babasının yanıltıcı beyanda bulunarak davalıyı kendi çocukları olarak nüfusa kaydettirmişlerdir. Davacı eldeki dava ile kayden anne baba olarak görünen kişilerin davalının gerçek anne ve baba olmadıklarının tespitini ve bu yolla yanlış kaydın düzeltilmesini talep etmektedir....
Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18. HD 2015/1360- 3281, 2015/1591- 4537). Somut olaya gelince, dosya arasında yer alan Ulaş T2'nün 08.09.2020 tarihli davacıya hitaben yazılan yazıda; Ulaş İlçesi Acıyurt Köyü nüfusuna kayıtlı Nedim ve Meliha kızı 02.02.1966 doğumlu T.C....
in 03.04.2004 tarihinde "..." adında bir kız çocuğu doğurduğu, çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kurulduğundan somut uyuşmazlık anne ... esas alınarak çözüme kavuşturulmalıdır. ..., 19.07.1993 tarihinde davacı ... ile evlenmiş olup, iş bu evlilik 12.07.2001 tarihinde boşanma ile sona ermiştir. ... ikinci evliliğini ise 19.07.2001 tarihinde davalı ... ile yapmış, bu evlilikte 09.09.2005 tarihinde boşanma ile sona ermiştir. Çocuk ... ise ...'in davalı ... ile evlilik birliği içinde 03.04.2004 tarihinde dünyaya geldiğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda çocuğun "evlilik içinde doğmuş olması" sebebiyle davalı ... ile soybağı ilişkisi mevcuttur (TMK. m. 285). Çocuğun nüfusa tescil edilmemiş olması, bu durumu değiştirmez. Babalık davası açma hakkı anaya ve çocuğa tanınmış (TMK. m. 301/1) olup, baba olduğunu iddia eden kişinin "babalık davası" açma hakkı bulunmamaktadır. O, ancak Türk Medeni Kanununun 291. maddesinde sayılan hallerde "soybağının reddi" davası açabilir....
Aile Mahkemesi ise, davanın Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereğince nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik bir dava olduğu, yargı yeri olarak asliye hukuk mahkemesinin belirlendiği, Mahmut'un davacıların annesi ile evlendikten sonra çocukların Mahmut'un hanesine sehven kaydedildiğinin iddia edildiği, baba Mahmut'un öldüğü, nesebin reddi yapılamadan babalık davası açılamayacağı, davacının iddiası göz önüne alınarak sehven yapılan kayıt nedeniyle baba adının tashihi davası açıldığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyada mevcut nüfus kayıtlarına göre, davacıların babası olarak görünen ... ile anne Zeliha'nın 15.05.1978 tarihinde evlendikleri, 26.02.1964 doğumlu davacı ...'ın 15.03.1979 tarihinde, 12.05.1966 doğumlu davacı ...'ın ise 16.05.1978 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bir davada maddi olguları ileri sürmek taraflara, ileri sürülen maddi olguların nitelendirilmesi hakime aittir....
Dava dilekçesinde, kayyım tarafından davalı M.. K.. ile küçük arasındaki soybağının reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı M.. K.. tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Anne tarafından genetik baba Şenol’a karşı daha önce açılan babalık davası, çocuğun bir başka erkek ile soybağı ilişkisi kaldırılmadıkça dinlenemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiştir. Eldeki dava ise, çocuğu temsilen kayyım tarafından 26/01/2015 tarihinde kocaya karşı soybağının reddi talebi ile açılmıştır. Genetik babaya karşı açılmış olan babalık davasının reddedilmiş olması bu davanın görülmesine engel teşkil etmez. Aksine, bu davanın olumlu sonuçlanması, o davanın yolunu açar....
Babalık davası yönünden görevli mahkeme Aile Mahkemesidir (4787 s.k.md.4/1) O halde, mahkemece öncelikle davacının babalık ile ilgili talebinin bu davadan tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” şeklinde bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak babalık davası tefrik edilmiş, yeni bir esasa kaydedilerek davaya Aile Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmiştir. Kararın kesinleşmesi üzerine babalık davasının geldiği aile mahkemesince,...Hukuk Dairesinin yukarıda açıklanan kararı ile babalık davasında görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunun belirlendiği ve bu hususun kesinleştiği gözetilerek, HMK 23/2 (HMUK 25/3) maddesi gereğince görevsizlik kararı verilemeyeceği dikkate alınmadan yerinde olmayan gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....
Davacı dava dilekçesinde; Kendisinin anneannesi ve dedesinin üzerine yazıldığını, bu nedenlerle annesi T6 ile babası T3'in anne ve babası olarak nüfusa kaydının yapılmasının düzeltilmesini istemiştir. Davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisi davacının davasını ispat etmesi gerektiğini beyan etmiştir. Diğer davalılarda açılan davayı kabul etmişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı nüfus müdürlüğü tarafından istinaf başvurusu ile itiraz edilmiştir....
nun 286. ve 291. maddelerine göre soybağının reddi davası açabileceklerin sınırlandırıldığı, davacıların soybağının reddi davası açma konusunda aktif dava ehliyetleri olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmiştir....
Çocuk adına anne tarafından açılan soy bağının reddi davasında, anne ve çocuk arasında menfaat çatışması bulunduğundan çocuğa kayyım atanarak davacı açısından taraf teşkili sağlanmalı, çocuk tarafından açılan soy bağının reddi davalarında husumetin anneye de yöneltilmesi gerektiğinden kayyıma “Annenin davaya davalı sıfatı ile” dahil edilmesi için süre verilmesi gerekir ise de; çocuk adına anne tarafından velayeten dava açıldığından dava dilekçesinde davalı olarak annenin de gösterilmesi ile bu eksikliğin ortadan kalktığı anlaşıldığından, mevcut vekilin sadece çocuk ya da anneyi temsil edeceği de gözetilip, mahkemece taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi, delillerin toplanılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....