Anlaşmalı boşanma davaları çekişmesiz yargı konusudur. Anlaşmalı boşanma davalarında teknik anlamda "davalı" yoktur. Anlaşmalı boşanma davalarında hem kadın hem erkek boşanma iradesinin "davacısıdır." Eşler arasında anlaşma olduğu için hüküm verilebilmektedir. Anlaşmayı bozma konusunda anlaşmanın tarafı olan her eş aynı statüdedir. Dava harcını yatırmak ya da yatırmamak anlaşmalı bozma bağlamında üstünlük vermez....
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Anlaşmalı boşanma davasında boşanmanın eki istemler yönünden çekişmenin sürdüğü konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır. Bir yandan bu çekişmenin sürdüğünü kabul edip diğer yandan anlaşmalı boşanma kararının "boşanma" bölümünün kesinleştiğini kabul etmek çelişki oluşturmaktadır. Anlaşmalı boşanma davalarında fer'i hükümlerde gerçekleşen temyiz, anlaşmalı boşanma kararının tamamını etkisiz hale getirir. Temyiz istemini boşanmanın eki istek ile sınırlayarak tarafları boşanmış hale getirmek anlaşmalı boşanmanın "anlaşma" kavramı ile bağdaşmaz. Zira boşanmanın eki istemlerin tamamı yönünden henüz bir anlaşma bulunmamaktadır....
Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir (HMK md. 439/2). Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.01.2016 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen “boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Adana 8. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.06.2014 tarih ve 2014/412 E., 2014/465 K. sayılı karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 24.03.2015 tarih ve 2014/22815 E., 2015/5298 K. sayılı kararı ile; "...Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir....
Aile Mahkemesinin 2018/712 Esas sayılı dosyaya sunulan 24/09/2018 tarihli boşanma protokolünün tarafların edinilmiş mallara ilişkin paylaşımı düzenleyen 6.maddesinin d ve e bentlerinde davacı kadın adına kayıtlı olan 1965 ada 15 parsel 6 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin kadın adına olan tapu kaydının iptali ile 1/2 hissesinin davalı erkeğe devri ve bu taşınmazlar üzerinde kadın lehine intifa hakkı tesis edileceğine ilişkin düzenlemeye istinaden dava konusu taşınmazların, anlaşmalı boşanma davası devam ederken davanın anlaşmalı olarak çözümleneceği inancı ile devredilmiş olup, yukarıda da açıklandığı üzere tarafların anlaşmalı olarak değil, çekişmeli olarak boşanmaları nedeniyle hükmü ortadan kalkan protokole dayalı yapılan devir işlemin temelinin ortadan kalktığına, taşınmazların evlilik birliği içinde edinilmelerinin ve dava sırasında henüz boşanma kararı verilmemiş olmasının taşınmazların kadın adına olan mülkiyetini müşterek mülkiyet haline dönüştürmeyeceğine göre, mahkemece davanın...
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin miktardan reddi gerekmektedir. 2- Davalı tarafın temyiz isteminin incelenmesinde; Uyuşmazlık; bir başka hastaya teslim edilmiş olmaları nedeniyle, reçete sunan diğer hastaya teslim teslim edilmeyen ilaçlara ait fiyat kupürlerinin davalı eczacı tarafından davacı kuruma fatura edildiği gerekçesiyle, davacı kurum tarafından 2007 yılı Eczane Eczane Protokolünün 6.3.13 maddesi uyarınca davalı eczacı hakkında tesis edilen cezai işlemden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 2007 yılı eczane protokolünün cezai şart ve sözleşmenin feshi başlığı altında yer alan 6.3.13. maddesi; "Hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara air fiyat kupürlerinin yer aldığı reçetelerin kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde küpür bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır." hükmünü içermektedir. 01/02/2012 tarihinde yürürlüğe giren 2012 protokolünün...
e boşanma davasında anlaşmalı şekilde devrettiği, boşanma davasının 11.3.2005 tarihinde açıldığı, 21.3.2005 tarihinde anlaşmalı şekilde sonuçlandığı, uygulamada tarafların anlaşmalı boşanmaları halinde eşe yapılan mal temliklerinin iptale tabi tasarruf gibi kabul edildiği, bu tür temliklerde mahkemelerin genellikle tarafların anlaşmalı biçimdeki iradelerini esas alarak hüküm kurduğu, maddi olayların hukuki tavsifini hakimin yapması gerektiği, bu konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmasının da doğru olmadığı, boşanan eşlerin birbirlerinin aciz halinde bulunduğunu bilebilecek kişilerden olduğu gereğine değinilmiştir, Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda boşanan eşlerin birbirlerinin aciz halinde bulunduğunu bilebilecek durumda oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı vekili 24.11.2011 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir....
e boşanma davasında anlaşmalı şekilde devrettiği, boşanma davasının 11.3.2005 tarihinde açıldığı, 21.3.2005 tarihinde anlaşmalı şekilde sonuçlandığı, uygulamada tarafların anlaşmalı boşanmaları halinde eşe yapılan mal temliklerinin iptale tabi tasarruf gibi kabul edildiği, bu tür temliklerde mahkemelerin genellikle tarafların anlaşmalı biçimdeki iradelerini esas alarak hüküm kurduğu, maddi olayların hukuki tavsifini hakimin yapması gerektiği, bu konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmasının da doğru olmadığı, boşanan eşlerin birbirlerinin aciz halinde bulunduğunu bilebilecek kişilerden olduğu gereğine değinilmiştir, Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda boşanan eşlerin birbirlerinin aciz halinde bulunduğunu bilebilecek durumda oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı vekili 24.11.2011 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir....
Belirtilen ve uygulamada anlaşmalı boşanma davası şeklinde geçen dava sonucunda Ladik Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/07/2014 tarihli 2014/87 karar numaralı kararıyla boşandıklarını, izah olunan nedenlerden ve re'sen belirlenebilir durumlar karşısında Ladik İcra Müdürlüğü'nün 2018/32 E. sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ilamsız takibe haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak davalı tarafça itiraz edildiği belirtilerek itirazın iptali ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir....
Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; -Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, -Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. Davalı-davacı boşanma davasından “feragat ederek” hükmü temyiz etmiş ancak daha sonra verdiği dilekçe ile “temyizden feragat” etmiştir. Feragatten feragat edilemez....