Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, anlaşmalı boşanma protokolünün İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesinin yapılan duruşmasında hazır olan taraflarca boşanmanın kişisel ve mali sonuçlarına ilişkin görüş birliğine vardıkları neticesi ile onaylanması konusunda imzalı beyanlarının bulunduğu, tasfiyeye konu taşınmaz yönünden anlaşmalı boşanma ilamında tapu bilgileri ayrıntısı ile yazıldığı, anlaşmalı boşanma ilamında taraflar iradelerini imzaları ile açıkladığı; boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde yanılma veya aldatma sebebiyle yada korkutulma iddiasıyla sözleşmenin yapıldığına dair herhangi bir davada açılmadığı gibi anlaşmalı boşanma davasının yargılamasının yenilenmesi talepli bir davada bulunmadığı, anlaşmalı boşanma davasının kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    KARŞI OY YAZISI Davacı tarafından yapılan katkı sebebiyle “değer artış payı alacağı davası” (TMK m. 227) açıldığı ve yerel mahkeme tarafından “Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma davasında ‘birbirimizden nafaka, tazminat veya başka bir ad altında herhangi bir ekonomik talebimiz bulunmamaktadır’ şeklindeki beyanları nedeniyle anlaşmalı boşanmadan sonra değer artış payı isteminde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine” karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Anlaşmalı boşanma davasında yer alan “birbirimizden nafaka, tazminat veya başka bir ad altında herhangi bir ekonomik talebimiz bulunmamaktadır” beyanının değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davasının reddine gerekçe oluşturup oluşturmayacağı yönünde değerli çoğunluk ile aramızda çekişme vardır....

      Anlaşmalı boşanma davaları çekişmesiz yargı konusudur. Anlaşmalı boşanma davalarında teknik anlamda "davalı" yoktur. Anlaşmalı boşanma davalarında hem kadın hem erkek boşanma iradesinin "davacısıdır." Eşler arasında anlaşma olduğu için hüküm verilebilmektedir. Anlaşmayı bozma konusunda anlaşmanın tarafı olan her eş aynı statüdedir. Dava harcını yatırmak ya da yatırmamak anlaşmalı bozma bağlamında üstünlük vermez....

        (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Anlaşmalı boşanma davasında boşanmanın eki istemler yönünden çekişmenin sürdüğü konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır. Bir yandan bu çekişmenin sürdüğünü kabul edip diğer yandan anlaşmalı boşanma kararının "boşanma" bölümünün kesinleştiğini kabul etmek çelişki oluşturmaktadır. Anlaşmalı boşanma davalarında fer'i hükümlerde gerçekleşen temyiz, anlaşmalı boşanma kararının tamamını etkisiz hale getirir. Temyiz istemini boşanmanın eki istek ile sınırlayarak tarafları boşanmış hale getirmek anlaşmalı boşanmanın "anlaşma" kavramı ile bağdaşmaz. Zira boşanmanın eki istemlerin tamamı yönünden henüz bir anlaşma bulunmamaktadır....

          Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir (HMK md. 439/2). Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.01.2016 (Pzt.)...

            olduğu gözetildiğinde, davalı borçlunun, edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklı hakkına dair vazgeçme işleminin, mal kaçırmak amacıyla yapıldığının kabulü gerektiği, diğer davalının da eşi oluşu itibarıyla bu durumu bilebilecek halde olduğu, tasarruf işleminin anlaşmalı boşanma davası yoluyla yapılmış olması nedeniyle, tasarruf tarihinin anlaşmalı boşanma tarihi olarak alınması gerektiği, buna göre de davanın 5 yıllık süre içerisinde açıldığı, dolayısıyla tasarruf işleminin İİK 280. maddesi yönünden iptale tabi olduğu, tasarrufun iptaline karar verilmesi sonrasında infaz işlemine dair, İİK 283. maddesi uyarınca işbu taşınmazın mülkiyetinin yarı hissesinin değerini talep etmeye hakkı olan davalı bakımından taşınmazın yarı hissesi üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerektiği; Kaldı ki, davacının muvazaaya dayalı tasarrufun iptali talebinin dahi sabit olduğu, zira gerek boşanma davasından sonra davalı borçluya karşı açılan tüketici mahkemesindeki davadaki adresi...

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Vekiline güvenmesi ve baskısı sonucu bir belgeye imza attığını, yanlış bilgilendirildiğini, boşanma protokolünden feragat ettiğini, boşanma kararına itiraz ettiğini belirterek ikametinin Konya İli Ereğli İlçesi olduğunu, ancak davanın Karapınar'da görüldüğünü belirterek yetki itirazı ile birlikte kararın bozulmasını talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi K A R A R Dava, boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup Aile Mahkemesince karar verilmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.02.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, boşanma protokolünden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 24.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dosya kapsamından; davacının Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine dayalı boşanma davası açtığı, 25/08/2020 tarihli protokol doğrultusunda anlaşmalı olarak boşanmalarını talep ettiği, ilk derece mahkemesince tarafların protokol doğrultusunda Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği, verilen karara karşı davalının süresinde istinaf talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin boşanmanın mali sonuçları ve gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda, anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" olarak görülmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu