WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekilinin dava dilekçesi incelendiğinde, açıkça haksız şikayetleri konu ettiği ve Medenî Kanunun ve Borçlar Kanununun genel hükümlerine dayanarak tazminat talep ettiği, dava konusu olayları boşanma nedeni yapabilecekken ve salt bunlara dayanarak da boşanma davası açabilecekken bunu boşanma nedeni yapmadığı ve boşanma istemediği, salt zararının giderilmesini talep ettiği görülmektedir. Ayrıca, sayılan olgular boşanma davasından sonra gerçekleştirilmiştir. Boşanma davasıyla birleştirilecek bir boşanma davası veya Medenî Kanunun 174. maddesi kapsamında bir dava bulunmamaktadır. Bu itibarla dava, genel mahkeme tarafından görülmelidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca karşılıklı olarak Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açılmıştır. Mahkemece, ilk hükümde davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine, davacı-karşı davalı erkek tarafından 166/1. maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasının kabulü ile boşanmalarına karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi boşanma davasının reddi yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, katılma yolu ile kendisinin reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkek, temyiz dilekçesi ile sadece kendisinin reddedilen boşanma davasını temyiz etmiş, davalı-karşı davacı kadın ise buna karşılık süresinde vermiş olduğu katılma yoluyla temyiz dilekçesinde kendisinin boşanma davasının reddini temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya bağlıdır....

        Dava, taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolü sebebiyle ortak çocuk ...’nın giderlerini karşılamak üzere davacı tarafından boşanma dava tarihinden önce davalının hesabına yatırılan, 300.000 TL’nin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davacının anlaşmalı boşanma dava dilekçesi ekindeki protokolün boşanma davası sırasında hakim tarafından onaylanmadığı ve hükme esas alınmadığı boşanma dava dosyasından anlaşılmaktadır. Taraflar düzenlenen boşanma protolü uyarınca boşanmamışlardır. O halde taraflar arasında yapılan bu protokol, genel hükümlere tabi bir sözleşme niteliğinde olup uyuşmazlık aile hukukundan kaynaklanmamaktadır. Görev kamu düzenindendir ve mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir (HMK m. 1)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; evliliğin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan birleşen boşanma davalarında her iki tarafın boşanma davasının da ayrı ayrı kabulüne, erkeğin boşanma davasında kadının kusurlu olduğu kabul edilerek davalı-davacı erkek lehine manevi tazminata hükmedilmiş maddi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kadının boşanma davasında ise erkeğin kusurlu olduğu kabul edilerek davacı-davalı kadın lehine maddi-manevi tazminata hükmedilmiştir....

            Bu davadaki dava sebebi dışında daha önce 2003 yılında başka maddi hadiselere dayanılarak açılan karşılıklı boşanma davalarında tarafların boşanmalarına karar verilmiş olması, bu davadaki boşanma talebini konusuz kılar ise de, boşanma sebebi olarak dayanılan maddi hadiseye bağlı maddi ve manevi tazminat isteklerinin tarafların gerçekleşen kusurları gözetilerek esastan karara bağlanması gerekir. Toplanan delillerden 2003 yılında davacının başka hadiseye dayalı olarak açmış bulunduğu boşanma davasının görüldüğü sırasında ortak çocuğa cinsel tacizde bulunduğu bu hadisenin bizatihi boşanma sebebi teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Bu hadiseye dayalı olarak açılan boşanma davasında maddi ve manevi tazminat talep edildiğine göre Türk Medeni Kanununun 174/1-2, maddesi uyarınca davacı yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı, müşterek çocuk için de manevi tazminat istemiştir....

              Davalının daha önce açtığı boşanma davası reddedilmiş, karar 14.09.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak karşı boşanma davasının açıldığı 17.02.2014 tarihine kadar üç yıl geçtiği, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı toplanan delillerle gerçekleştiğine göre, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinin koşulları karşı dava bakımından da oluşmuştur. Yasanın 166/4. maddesine göre boşanma kararı bakımından, kusur bir unsur değildir. Kusur, boşanmanın yan sonuçlarının düzenlenmesinde etkilidir. Başka bir ifade ile, 166/son'da yer alan yasal karineye dayanan bir boşanma davası şartlarının gerçekleşmesi halinde davacı tam kusurlu da olsa kabul edilir. Bu bakımdan davalı tarafından açılan karşı boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi doğru bulunmamıştır....

                Başka bir ifade ile zina, hayata kast, pek kötü davranma veya ağır derecede onur kırıcı davranışla karşılaşan eş, dilerse bu özel sebeplerden birine ya da bir kaçına, dilerse genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açabileceği gibi, özel ve genel nitelikte sebeplerinden ikisine birlikte dayanarak da boşanma talep edebilir. Bu son halde, kanundaki özel boşanma sebebi ispatlanmış ise, af veya dava hakkının düşmesi gibi bir durum da söz konusu değilse, özel sebebe dayanılarak boşanma kararı verilmek gerekir. Davacı-karşı davalı (koca)'nın; birden fazla kadınla cinsel ilişkide bulunduğu, bu kadınlarla yatlarda ve barlarda sık sık birlikte olduğu; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece de bu hususlar sabit kabul edilmiştir. Gerçekleşen bu eylemler “zina” niteliğindedir....

                  Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, boşanma ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince boşanma hükmü kurularak boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hüküm yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz edilmiştir. Davalı kadın temyize boşanma ve ferileri yönünden başvurmuş ve hüküm boşanma yönünden kesinleşmemiştir. Davalı kadın, boşanma davasının yargılaması sonucunda verilmiş olan hüküm temyiz incelemesi aşamasındayken, .......

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma davası 06.09.2011 tarihinde kadın tarafından açılmıştır. Davalı kocanın bundan sonra 30.04.2012 tarihinde açtığı yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınmasına ilişkin dava, boşanma davası ile birleştirilerek görülmüş her ikisi hakkında birlikte hüküm kurulmuştur. Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının 14.02.2012 tarihinde kesinleştiği görülmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu