Anlaşmalı boşanma davalarında aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkiminin taraflarca sunulan “boşanma düzenlemesini” uygun bulması şarttır. Hakim tarafların ve çocukların yararlarını dikkate alarak bu düzenlemede gerekli gördüğü “değişiklikleri” yapabilir. Aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkimi taraflar arasındaki düzenlemenin hangi bölümünü neden kabul etmediğini açıklar ve taraflardan gerekli gördüğü değişiklikleri yapmalarını ister.( GENÇCAN-Boşanma-2, s. 373) Anlaşmalı boşanma kararı bu değişiklikleri taraflar kabul ederse verilebilir. (GENÇCAN-TMK-2, s. 1291) O halde boşanmanın fer’i hükümlerine yönelik temyiz boşanma bölümünü de kendiliğinden içerir.Bu yüzden boşanmanın fer’i hükümlerine yönelik temyiz halinde bile anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) davasının doğası gereği olarak boşanma bölümünün kesinleştiğinden söz edilemez....
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Değerli çoğunluk ile iki ayrı konuda farklı düşünmekteyim: 1- ANLAŞMALI BOŞANMANIN FER’İ HÜKÜMLERİNE YÖNELİK TEMYİZ BOŞANMA BÖLÜMÜNÜ DE KENDİLİĞİNDEN İÇERİR Mİ? Anlaşmalı boşanma davalarında aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkiminin taraflarca sunulan “boşanma düzenlemesini” uygun bulması şarttır. Hakim tarafların ve çocukların yararlarını dikkate alarak bu düzenlemede gerekli gördüğü “değişiklikleri” yapabilir. Aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkimi taraflar arasındaki düzenlemenin hangi bölümünü neden kabul etmediğini açıklar ve taraflardan gerekli gördüğü değişiklikleri yapmalarını ister.( GENÇCAN-Boşanma-2, s. 373) Anlaşmalı boşanma kararı bu değişiklikleri taraflar kabul ederse verilebilir....
ANLAŞMALI BOŞANMAANLAŞMALI BOŞANMADA BİR YILLIK SÜREEVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 427 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacılar Ömer Eltuğrul tarafından 15.9.1997 tarihinde Nurcan Eltuğrul'a karşı anlaşmalı boşanma hükümlerine dayanılarak açılan boşanma davasının kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununda, evlilik en az bir yıl sürmüş ise eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı öngörülmüştür....
ANLAŞMALI BOŞANMAEVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı Nadire Kapak vekili tarafından 21.6.2006 tarihinde Durmuş Kapak aleyhine açılan boşanma davasının, taraf vekillerinin beyanı doğrultusunda kabul edildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesinde, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı öngörülmüştür....
ANLAŞMALI BOŞANMAHAKİMİN SÖZLEŞMEYE MÜDAHALESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesine dayalı boşanma davasında hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini gözönünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Taraflarca hazırlanan protokolde belirlenen çocukla kişisel ilişki süreleri değiştirildiği halde, bu hususta tarafların onayı alınmadığı gibi, protokolde yer verilen taşınmaz mal hakkında da bir hüküm kurulmamıştır....
Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocuğun durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
ANLAŞMALI BOŞANMAEVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 184 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Hüküm açık infazda tereddüde yer vermeyecek şekilde olmalı ve hakimin tarafların boşanmanın mali sonuçları ile ilgili düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Oturma hakkı tanınan taşınmaz taraflara ait olmayıp, davacının babasına aittir. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşulları oluşmadığından buna uygun karar verilemez. "Evlilik en az bir yıl sürmüşse, eşlerin birlikte başvurması yada bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır....
Kişisel ilişki yönünden çekişme sürdüğüne göre değerli çoğunluk gibi düşünerek tarafları ANLAŞMALI boşanmış kabul edebilir miyiz? Edemeyiz. Aksi düşünce Türk Medeni Kanununun 166/3. hükmünün AÇIK YAZIMINA aykırıdır. 2-VB/HA/HA...
İştirak nafakası konusunda ANLAŞMA yoktur ki tarafları ANLAŞMALI boşanmış kabul edelim. KARŞI OY YAZISI Tarafların ortak çocuğu ... 2009 doğumludur. Karar tarihi itibariyle iki yaşındadır. Tarafların benzer ekonomik koşullara sahip olduğu ve aylık 6500'er TL çerçevesinde gelire sahip oldukları yapılan araştırmayla belirlenmiştir. Çocuğun özel bakım ihtiyacında olması ve anne/babanın her ikisinin de oluruyla nitelikli eğitim alabileceği bir özel okulda eğitim görmesi durumu da söz konusu değildir. O halde; davacı-davalı babanın, aylık 1500 TL iştirak nafakası ile yükümlü tutulmasını gerektiren, çocuğa yönelik somut bir ihtiyaç bulunmadığından; daha az/makul iştirak nafakasına hükmedilmek üzere; hükmün sadece bu yönden bozulması gerektiğini düşünüyorum....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/567 KARAR NO : 2020/586 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HOPA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (AİLE MAHKEMESİ SIFATI TARİHİ : 25/09/2020 NUMARASI : 2020/227 ESAS - 2020/166 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 1994 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden müşterek iki çocuklarının olduğu, davalı ile evlendikleri günden itibaren duygu ve düşünce birliği sağlanamadığını belirterek, bu durumun kendilerini daha fazla yıpratmaksızın boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....