WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlke olarak taraflar arasında bir anlaşmazlığı hükme bağlayan ilamlara karşı tasarrufun iptali davası açılamaz ise de, boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmediğinden, tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı mahkemece yapılmış olduğundan, alacaklısından mal kaçırma amacında olan borçlu bu yolla amacına uygun olarak bir mahkeme kararı elde edebileceğinden, tasarrufun tarafları karı koca olduğundan, boşanma protokolü ile borçlu koca tarafından karısına anlaşmalı boşanma sonucu düzenlenen boşanma protokolü gereğince boşanan eşe devredilen taşınmazlar hakkında iptal davası açılabilir, (Yargıtay 17. H.D'nin 2012/14209 esas, 2014/3639 sayılı kararı)....

Somut olayımızda; dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararındaki gerekçeye, yasal gerektirici nedenlere göre; davaya konu taşınmazın davacı ile davalı arasında görülen anlaşmalı boşanma davası ile boşanma protokolüne konu edildiği, bu protokol ile taşınmazın davacı ile davalı arasında paylı mülkiyete geçirildiği ve tarafların muvafakatı alınmadan satışının istenmeyeceğinin tapu kaydına şerh düşüldüğü, bu şerhin iptaline yönelik bir dava açılmadığının anlaşılmasına ve tapu kaydındaki şerh ile davacının bağlı olduğunun anlaşılmasına nazaran davacı vekilinin istinaf isteminin HMK'nın 353(1)b-1 maddesi gereği esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu, gözönüne alınarak, Ordu 1....

Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma iki davacı ve iki davalı olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844) Anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti ve kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren temyiz davasının davacısı eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasına yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....

    Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, davacı kadın tarafından 23.05.2016 tarihinde taraflarca imzalanan boşanma protokolü eklenilerek anlaşmalı boşanma davası (TMK m. 166/3) açıldığı, sunulan 23.05.2016 tarihli boşanma protokolünde “... aile varlıkları için bugünkü fiyatlarla 200.000 TL ekstra harcama yapmıştır.Varlık No.l’ de kayıtlı mülk satıldığında ... yapacağı tahsilat içinden...’a 200.000 TL’yi ödeyecektir." şeklinde düzenleme yapıldığı, tarafların duruşmada bizzat hazır bulunarak bu protokolü tekrar ettikleri, mahkemece yapılan yargılama sonunda ise tarafların Türk Medeni Kanunun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği, hüküm kısımmın 7. bendinde 200.000 TL mal rejiminden kaynaklı bedelin davalı tarafından davacıya ödenmesine, 8. bendinde de 23.05.2016 tarihli boşanma sözleşmesinin aynen onaylanmasına karar verildiği, boşanma kararının temyiz edilmeksizin 17.06.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Anlaşmalı Boşanma Davasından Kaynaklı Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava anlaşmalı boşanma davasından kaynaklı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, nispi harç ile görülmüştür. Anlaşmalı boşanma davalarından kaynaklı tapu iptal ve tescile ilişkin davalar maktu harca tabidir. Açıklanan sebeple davacı kadının dava açarken yatırdığı nispi harcın mahsubu ile bakiye nispi harcın davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır....

        Dairemizin 04.02.2020 tarihli kararı ile; dosyadaki yazılara ve Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. 5.İlk Derece Mahkemesinin (Asliye Hukuk Mahkemesi) yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, davaya konu taraflar arasında düzenlenen 21.05.2004 tarihli protokolün boşanma kararında hükme geçirilmediği gibi bu protokolün uygun bulunduğuna dair bir belirlemenin hükümde yer almadığının görüldüğü, bu haliyle boşanma ilamında hükme geçirilmeyen yada uygun bulunduğu belirtilmeyen protokolün geçerli olmadığı ve sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle protokole dayalı açılan davanın reddine, kaldı ki evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava haklarının, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzeriden bir yıl geçmekle zaman aşımına uğrayacağı, boşanma kararının...

          Davalı T2 tapu maliki olmayıp, bu dayalıya husumet tevcih edilemez." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, bahsedilen anlaşmalı boşanmada hükmedilen taşınmazın tapusuz olduğu, bu nedenle mahkemece tespit kararı verildiği, 2014 yılında yapılan kadastro çalışmalarında tapusuz taşınmazın davalı T2 adına tamamının kaydedildiği, davacının dava dilekçesindeki anlatımına göre davanın anlaşmalı boşanma protokolündeki tespit kararı göz önüne alınarak kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal tescil davası olarak görülmesi gerektiği, dava dilekçesinin içeriğinden de tarafların gelini olan T3 yönünden de davanın muvazaa nedeniyle tapu iptal tescil davası olacağı, bu halde davanın yanlış nitelendirilmesi ve aile mahkemesi sıfatıyla bakılmasının hatalı olduğu anlaşılmış olup, davacı kadının istinaf talebinin kabulüne, davanın kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal tescil davası olduğu göz önüne alınarak davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılıp sonuçlandırılması için...

          Mahkemece yapılan yargılama sonucu; Yapılan incelemede anlaşmalı boşanma protokolünün İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesinin yapılan duruşmasında hazır olan taraflarca boşanmanın kişisel ve mali sonuçlarına ilişkin görüş birliğine vardıkları neticesi ile onaylanması konusunda imzalı beyanlarının bulunduğunun tespit olunduğu, davaya konu taşınmaz üzerinde anlaşmalı boşanma ilamında tapu bilgileri ayrıntısı ile yazıldığını, anlaşmalı boşanma ilamında taraflar iradelerini imzaları ile açıkladıkları, boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde yanılma veya aldatma sebebiyle yada korkutulma iddiasıyla sözleşmenin yapıldığına dair herhangi bir davada açılmadığı gibi anlaşmalı boşanma davasının yargılamasının yenilenmesi talepli bir davada bulunmadığı, anlaşmalı boşanma davası kesinleşmiş bulunduğu bildirilerek davacının mal rejimi davasının reddine karar verilmiştir....

          (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, § 2. II, B, 2, b, aa.) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma davalarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; -Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, -Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine dayalı anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Dosyaya sunulan anlaşmalı boşanma protokolü ve ek protokolde taraflar, mal paylaşımı ve ev eşyaları ile ilgili düzenlemeler yapmışlardır. Tarafların anlaşmalı olarak (TMK m. 166/3) boşanmaları halinde, tarafların anlaşmalarına ilişkin protokol ya da tarafların duruşmadaki karşılıklı anlaşmaya dair beyanları hükme aynen geçirilir....

              UYAP Entegrasyonu