Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, evlenme protokolüne dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacılardan ...'ın davalının eski eşi olduğu, diğer iki davacının ise bunların çocukları olduğu, davacı ... ile davalının boşanma davası sırasında 28.09.2007 günlü "Boşanmak için anlaşma protokolü" başlıklı protokolü imzaladıkları, daha sonra boşanmanın gerçekleştiği, protokole dayalı olarak eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; protokolün tartaşılması gerektiği gözlenmekle, uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/11/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 2018/7872 esas 2019/9801 karar) Somut olayda; takibe dayanak yapılan ilam anlaşmalı boşanma ve anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması niteliğinde olup, protokolün 7. maddesinde belirlenen "Ahmet Eşit tarafından 2017 yılının mart ayında davacıya değeri 12.500,00- 15.000,00 TL olan bir araba satın alınacaktır" hükmü yönünden, ilamda kurulan hüküm eda niteliğinde değildir. Protokole ilişkin bu kısım mahkemece verilmiş ve ödemeye ilişkin bir karar niteliğinde değildir. Mahkemece bir işin yapılmasına veya belirli bir paranın ödenmesine ilişkin olmak üzere verilen eda hükmü içeren kararlar ilamlı icraya konu edilebilirler. Takibe dayanak ilam, anlaşmalı boşanma ve anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması mahiyetinde olup, bu hüküm yönünden ilamlı icra takibine konu edilemeyeceğinden, borçlunun şikayetinin kabul edilerek 15.000,00 TL yönünden takibin iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın boşanma protokolünden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, boşanma davası sırasında imzalanan protokolden kaynaklanan davaya bakma görevinin, 4787 sayılı Kanunun 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1 maddesi uyarınca 4721 sayılı TMK'nun 2. kitabından kaynaklanması nedeniyle Aile Mahkemelerine ait bulunduğu, ancak uyuşmazlığa konu protokol aile hakimince onaylanmadığından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinin olduğu, taraflar arasında 29.11.2018 ve 22.09.2017 tarihli boşanma protokollerinin düzenlendiği, 12.10.2017 tarihinde Adana 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/777 esas sayılı dosya ile anlaşmalı boşanma davası açıldığı ancak anlaşmalı boşanma davasında uyuşmazlığa konu protokol onaylanmadığından protokolün geçerliliğinin kalmadığı, bu durumda boşanma protokolü nedeniyle düzenlenen tazminat maddelerinin de hükümsüz kaldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının Adana 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen 23.05.2016 tarihli tavzih kararı temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Erkeğin açtığı davada mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca verilen anlaşmalı boşanma kararı taraflarca temyiz hakkından feragat edilerek kesinleşmiş, boşanma protokolüne uygun olarak velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında düzenlenen kişisel ilişki davalı kadının talebi üzerine mahkemenin 23.05.2016 tarihli tavzih kararıyla değiştirilmiştir. Tavzih, tavzih talep edilen dilekçeyle tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava boşanma protokolüne dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine ve temyiz isteğine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6100 sayılı Bazı Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca,Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resimli Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 2..Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Aile Mahkemesi'nin 19.09.2007 tarih ve 2007/396 Esas, 2007/697 Karar sayılı ilamıyla tasdik edilen 28.05.2007 tarihli boşanma protokolüne dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece de o yönde niteleme yapılarak hüküm kurulmuştur. Bu durumda, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
anlaşma protokolüne uygun olarak 400 gram altını davalı tarafa teslim ettiğini, 400 gram altının davalı tarafa teslim edildiğine dair, davalı tarafın imzasını ihtiva eden ödeme vesikasının mahkemeye arz edileceğini, daha sonradan davalı tarafın, gerekçeli kararın kendisine teslim edilmeden yapılan kesinleştirme işleminin usulsüz olduğu ve anlaşmalı boşanma davasının bozulması ve çekişmeli boşanma davasına dönmesi için istinaf mahkemesine başvuruda bulunduğunu, bunun üzerine Rize Aile Mahkemesi'nin kesinleşme şerhini kaldırarak, dosyayı istinaf mahkemesine gönderdiğini, davalı tarafın anlaşmalı boşanma davasını istinaf mahkemesine götürmesi; açık şekilde anlaşma protokolünde rücu ettiği manasına geldiğini, bu noktada davalı tarafın anlaşmalı boşanma davasına karşı istinaf kanun yoluna başvurması neticesinde, istinaf mahkemesinin istinaf başvurusunu reddetmesi gibi bir durum söz konusu olmayıp, anlaşmalı boşanma...
Dava, boşanma davasında taraflarca düzenlendiği iddia edilen protokolde yazılı olan, ancak kesinleşen anlaşmalı boşanma hükmünde yer almayan bir talebin yerine getirilmesine ilişkin olarak açılmıştır....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı olarak davacısı kadın, davalısı erkek olarak belirtilen dava dilekçesinin davacı vekili tarafından verilmesi suretiyle dava açıldığı, mahkemece verilen anlaşmalı boşanma hükmüne karşı davalı erkeğin çekişmeli dava açtığını belirtip, istinaf başvurusunda bulunduğu, Dairemiz'in 2023/210 E.-152 K. sayılı ilamı ile davanın çekişmeli olarak görülmesi için yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece hazırlanan tespit tutanağında dilekçeler aşamasının tamamlanması için davacı vekile çekişmeli boşanma dava dilekçesini vermek üzere iki hafta kesin süre verildiği, aksi halde, davanın usulden reddine karar verileceğine ilişkin ihtarı içerir tensip zaptının davacı vekiline 01/03/2023 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin 07/03/2023 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi verdiği, vekillikten çekilme dilekçesi ile tensip tutanağının davacı asile 27/03/2023 tarihinde...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde, boşanmanın fer'î unsurları yanında ihtiyari olarak, ziynet ve ev eşyalarının paylaşımı, aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi gibi hususlarda anlaşabilecekleri gibi mal rejiminin tasfiyesi kapsamında yahut bundan bağımsız olarak bir kısım taşınmazın yahut sicile kayıtlı olan taşınırların tescili, taşınırların teslimi, bir miktar paranın ödenmesi, hisse devri ve bunun gibi bir çok hususu anlaşma boşanma protokolünde düzenleyebilecekleri, anlaşmalı boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte boşanmanın fer'î niteliğinde olup olmadığına bakılmaksızın taraflara boşanma protokolünde yüklenilen edimlerin artık boşanmanın ayrılmaz bir parçası haline geldiği, boşanma protokolünde taraflara yüklenen edimlerin sebebi de tarafların iradeleri gereği münhasıran boşanma hükmüne bağlı olduğu, bu sebeple boşanma protokolünden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmesi aşamasında...