WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anlaşmalı boşanma davalarında “boşanmanın malî sonuçları” hakkında alınan beyan eşler arasındaki diğer alacakları (=Örneğin; Eşya, Değer Artış Payı Alacağı Davası, Katılma Alacağı vb.) kapsamaz. Anlaşmalı boşanma davasında hüküm fıkrasında yer alan ‘tarafların nafaka, tazminat ve başkaca talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına’ şeklindeki anlatımda yer alan “başkaca talep” ifadesi “boşanmanın fer’i hükümlerini” içerir. Anlaşmalı boşanma davasında taraflar boşanmanın fer’i hükmü olmadığından değer artış payı alacağı konusunda beyanda bulunmak zorunda olmadıkları gibi bu konuda beyanda bulunmasa bile diğer koşulları varsa hâkim boşanma kararı vermek zorundadır. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....

    Somut olayda; tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesine rağmen davacının boşanmaya yönelik iradesinden rücu etmiş olduğu anlaşıldığından davanın hukuki niteliği değişmiştir. Davanın, anlaşmalı boşanma sebebine dayalı olarak açılmış olması nedeniyle, taraflarca iddia ve savunmaya ilişkin vakıalar bildirilmemiş ve netice olarak da Türk Medeni Kanunun 166/1- 2. maddesi kapsamında henüz esasa dair hiçbir delil toplanmamıştır....

    Somut olayda; davacı taraf, yapılan sözleşme hükmünde bahsi geçen binanın bittiğini, davalının kiraya vermeyerek kötü niyetli olduğunu, yine anlaşmalı boşanma davasından sonra ortaklığı bulunan emlak şirketinin kapatıldığını ve ekonomik durumunun kötüye gittiğini iddia ederek yoksulluk nafakası/indirilmesi bu davayı açmış olup, ne var ki davacı taraf ortaklıktan ayrıldıktan sonra kendi adına dava tarihi itibariyle Saray Emlak isimli işyerini açmış, anlaşmalı boşanma davasından sonra, ekonomik koşulların olağanüstü bir şekilde aleyhine değiştiği hususunu ispat edememiştir....

    Dava, TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanma konusunda anlaşmışlar, yerel mahkeme tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına hükmetmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

    Aile Mahkemesi'nin kesinleşen 03/10/2018 tarih ve 2018/773 Esas, 2018/49 Karar sayılı ilamı ve boşanma protokolünün incelenmesinden, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, protokolün 7. maddesine göre maddi ve manevi tazminat taleplerinin bulunmadığı, dolayısıyla birbirlerini ibra ettikleri anlaşılmıştır. Bu nedenle eşe karşı yaralamaya dayalı dava sebebinin evlilik birliği içindeki haksız eylemlere dayalı olması ve evlilik birliğinin tarafların karşılıklı boşanma, maddi ve manevi tazminat ve diğer tüm ferileri konusunda vardıkları anlaşma uyarınca bitirilmiş ve tarafların birbirlerini ibra etmiş olmaları karşısında, manevi tazminatın ayrı bir davada talep edilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi isabetlidir....

    HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından tarafların anlaşmalı boşanmaları sırasında davacı taraf velayetleri kendisine verilen çocuklar yararına iştirak nafakası talebinde bulunmamış ise de iştirak nafakasının çocuklara yönelik bir hak olması dikkate alınarak davacının anlaşmalı boşanma sırasında bu hakkından feragat etmiş olmasının sonrasında iştirak nafakası talebinden bulunmasına engel olmayacağı, anlaşmalı boşanma davasından sonra da iştirak nafakası istenebileceği dikkate alınarak ve TMK 182/II maddesi gereğince müşterek çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de dosya kapsamından ve Uyap üzerinden alınan davalıya ait ekonomik ve sosyal durumunu bildirir belgelerden davalının herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kendi yoksul olan kişi nafaka ile yükümlü tutulamaz(Yargıtay 2....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı kadın yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; verilen anlaşmalı boşanma kararını kabul etmediğini, anlaşmalı olarak boşanmaktan vazgeçtiğini, davacıdan nafaka, maddi ve manevi tazminat, ziynet eşyası taleplerinin olduğunu, davanın çekişmeli boşanma olarak devamını istediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı kadın yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; verilen anlaşmalı boşanma kararını kabul etmediğini, anlaşmalı olarak boşanmaktan vazgeçtiğini, davacıdan nafaka, maddi ve manevi tazminat, ziynet eşyası taleplerinin olduğunu, davanın çekişmeli boşanma olarak devamını istediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....

    Davanın, anlaşmalı boşanma sebebine dayalı olarak açılmış olması nedeniyle, taraflarca iddia ve savunmaya ilişkin vakıalar bildirilmemiş ve netice olarak da Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi kapsamında henüz esasa dair hiçbir delil toplanmamıştır....

    Davanın, anlaşmalı boşanma sebebine dayalı olarak açılmış olması nedeniyle, taraflarca iddia ve savunmaya ilişkin vakıalar bildirilmemiş ve netice olarak da Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi kapsamında henüz esasa dair hiçbir delil toplanmamıştır....

    UYAP Entegrasyonu