İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Anlaşmalı boşanma davasında taraflarca hazırlanmış olan anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca davanın kabulü ile, gerekçeli kararın 6. bendinde "Niğde İli, Merkez İlçesi, İnönü Mah....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından TMK 161. maddesine dayalı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, verilen bu karar davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma kararının 13.6.2019 da kesinleştiği, bu haliyle boşanma davasının konusuz kaldığı, erkeğin boşanma davası hakkında da karar verilmesine yer olmadığına, ancak kadının zinası ispatlanmış olup erkeğin dava açmakta haklı olduğu gerekçesiyle davacı erkek yararına vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir...
Aile Mahkemesi'nin 2012/762 Esas-2012/857 Karar sayılı boşanma davası ile boşandıkları, kararın kesinleştiği, boşanmanın TMK'nun 166/3.maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma olarak karara bağlandığı, tarafların sundukları boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin protokole dayalı olarak boşanmaya karar verildiği, bu protokolün boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin hükmünün kararın hüküm bölümüne geçirildiği görülmektedir. Gerek protokol içeriği gerekse hükme geçirilen mali hususlara ilişkin hüküm fıkrası ile tarafların karşılıklı anlaşmalarını bildirdikleri imzalarını taşıyan kararın verildiği son oturumdaki beyanları birlikte değerlendirildiğinde; mal rejiminin tasfiyesi konusunda bir düzenleme yapmadıkları, bu kapsamda davaya konu edilen 441 ada 61 parselde bulunan 212 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki davalı adına tapuya kayıtlı taşınmaz için de bir düzenleme bulunmadığı görülmektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın çekişmeli olarak boşanmak üzere açıldığı, sonrasında davalının anlaşmalı boşanmak istemesi üzerine dosyaya anlaşmalı boşanma protokolü sunulduğu, davalının duruşmaya katılmaması nedeniyle anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmediği, dosyaya çekişmeli boşanma olarak devam edilmesi taleplerinin yerel mahkeme tarafından reddine karar verildiğinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Davacı taraf; ilk derece mahkemesince verilen red kararına yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
ın 2005 yılında evli olup 22/02/2022 tarihinde davalıya boşanma davası açtığını, 2020 yılı temmuz ayında taraflar ayrılmaya karar verdiğini ve taraflar arasında anlaşmalı boşanma protokolü düzenlendiğini protokol öncesi müvekkili anlaşmaları gereği davalı eşine 15/12/2020 ödeme tarihli 1.000.000,00 TL bedelli ve yine 24/07/2020 düzenleme, 15/03/2021 ödeme tarihli 1.000.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 2.000.000,00 TL'lik iki adet senet verdiğini, davalı ..., 01/09/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün imzalanmasına mütakip boşanma davası açacağın ve işlemleri başlatacak olmasına rağmen davayı açmadığını, bu aşamada müvekkilinin 400.000,00 TL lik bir alacağını tahsil eden davalı, bu parayı kendisine alarak müvekkiline vermediğini, boşanma protokülendeki alacağından düşeceğini söylediğini, ilk iki senedi iade edeceğini söyleyerek 1.600.000,00 TL lik yeni bir senet aldığını ancak iade etmesi gereken ilk iki senedin evde olduğunu söyleyip iade etmediğini, bulamadığını, daha sonra...
Dava, TMK.nun 166/1 maddesine dayalı çekişmeli boşanma talebine ilişkin açılmış ise de, sonradan TMK.nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....
Temyiz Sebepleri Davacı erkek vekili, gerekçenin anlaşılır olmadığını, boşanma kararında ek olarak kabul edilen protokolün ve protokoldeki mal paylaşımının geçersiz olduğunu, protokolün baskı ve zorlama ile imzalandığını, boşanma davasından sonra aracında dinleme cihazı bulunduğunu, bu olayın bile korkutma olayının kanıtı olduğunu, sözleşmesinin süre geçirildiği için onanmış sayılsa bile sözleşmesinin bu şekilde yapılmasından kaynaklı tazminat hakkının devam ettiğini, boşanma protokolün korkutma sebebine dayalı olarak sakat ve geçersiz olduğunu iddia etmekte hukuken bir engel olmadığını, protokolün hükme yazılmadığı için de geçersiz olduğunu, bu hususta gerekçe olmadığını, eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini belirtilerek kararın bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma protokolünün mal rejiminin tasfiyesini kapsayıp kapsamadığı, protokolün geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
Aile Mahkemesi tarafından verilen anlaşmalı boşanma kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasını talep etmekle dosyayı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İstinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan incelemede: Dava TMK'nun 166/ 3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince tarafların Türk Medeni Kanunun 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı, istinaf başvuru dilekçesinde iradesinin fesada uğratıldığını, protokoldeki iradesinin gerçeği yansıtmadığını belirterek anlaşmalı boşanma konusundaki irade beyanından dönmüştür. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse boşanmanın ferileri hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....
Yine aynı maddesinin üçüncü fıkrasında evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı belirtilerek bu şartların oluşması halinde tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verileceği düzenlenmiştir. Somut olayda davacı kadının dava dilekçesi ile davalı ile anlaştıklarını belirtilerek anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ettiği, davalı erkeğin 17.09.2019 tarihli duruşmada anlaşmalı olarak boşanmak istemediğini beyan ettiği ve davanın böylece çekişmeli boşanma davasına dönüştüğü anlaşılmaktadır....