Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın boşanma protokolünden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, boşanma davası sırasında imzalanan protokolden kaynaklanan davaya bakma görevinin, 4787 sayılı Kanunun 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1 maddesi uyarınca 4721 sayılı TMK'nun 2. kitabından kaynaklanması nedeniyle Aile Mahkemelerine ait bulunduğu, ancak uyuşmazlığa konu protokol aile hakimince onaylanmadığından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinin olduğu, taraflar arasında 29.11.2018 ve 22.09.2017 tarihli boşanma protokollerinin düzenlendiği, 12.10.2017 tarihinde Adana 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/777 esas sayılı dosya ile anlaşmalı boşanma davası açıldığı ancak anlaşmalı boşanma davasında uyuşmazlığa konu protokol onaylanmadığından protokolün geçerliliğinin kalmadığı, bu durumda boşanma protokolü nedeniyle düzenlenen tazminat maddelerinin de hükümsüz kaldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının Adana 7....

Anlaşmalı boşanma davasında boşanmanın eki istemler yönünden çekişmenin sürdüğü konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır. Bir yandan bu çekişmenin sürdüğünü kabul edip diğer yandan anlaşmalı boşanma kararının "boşanma" bölümünün kesinleştiğini kabul etmek çelişki oluşturmaktadır. Anlaşmalı boşanma davalarında fer'i hükümlerde gerçekleşen temyiz, anlaşmalı boşanma kararının tamamını etkisiz hale getirir. Temyiz istemini boşanmanın eki istek ile sınırlayarak tarafları boşanmış hale getirmek anlaşmalı boşanmanın "anlaşma" kavramı ile bağdaşmaz. Zira boşanmanın eki istemlerin tamamı yönünden henüz bir anlaşma bulunmamaktadır....

    Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacı T1 huzurdaki davayı açarak anlaşmalı boşanma protokolünde kendisine 75.000 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığından bahisle bu paranın müvekkilden tahsilini istediğini, davacı tarafından “ya tutarsa” mantığı ile açılan ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan bu davanın kesin olarak reddedilmesi gerektiğini, davacı T1 ile davalı müvekkilinin anlaşmalı olarak boşanmaya karar verdiklerini ve bu doğrultuda 24.03.2013 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünü tanzim ve imza ederek görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Aile Mahkemesine müracaât ettiklerin, taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davası İstanbul Anadolu 14....

    Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacı T1 huzurdaki davayı açarak anlaşmalı boşanma protokolünde kendisine 75.000 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığından bahisle bu paranın müvekkilden tahsilini istediğini, davacı tarafından “ya tutarsa” mantığı ile açılan ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan bu davanın kesin olarak reddedilmesi gerektiğini, davacı T1 ile davalı müvekkilinin anlaşmalı olarak boşanmaya karar verdiklerini ve bu doğrultuda 24.03.2013 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünü tanzim ve imza ederek görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Aile Mahkemesine müracaât ettiklerin, taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davası İstanbul Anadolu 14....

    Aile Mahkemesinin 2018/712 Esas sayılı dosyaya sunulan 24/09/2018 tarihli boşanma protokolünün tarafların edinilmiş mallara ilişkin paylaşımı düzenleyen 6.maddesinin d ve e bentlerinde davacı kadın adına kayıtlı olan 1965 ada 15 parsel 6 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin kadın adına olan tapu kaydının iptali ile 1/2 hissesinin davalı erkeğe devri ve bu taşınmazlar üzerinde kadın lehine intifa hakkı tesis edileceğine ilişkin düzenlemeye istinaden dava konusu taşınmazların, anlaşmalı boşanma davası devam ederken davanın anlaşmalı olarak çözümleneceği inancı ile devredilmiş olup, yukarıda da açıklandığı üzere tarafların anlaşmalı olarak değil, çekişmeli olarak boşanmaları nedeniyle hükmü ortadan kalkan protokole dayalı yapılan devir işlemin temelinin ortadan kalktığına, taşınmazların evlilik birliği içinde edinilmelerinin ve dava sırasında henüz boşanma kararı verilmemiş olmasının taşınmazların kadın adına olan mülkiyetini müşterek mülkiyet haline dönüştürmeyeceğine göre, mahkemece davanın...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile evli oldukları dönemde davalının boşanma kararı aldığını, çekişmeli 2 numaralı bağımsız bölümdeki ½ payını devretmesi halinde, evliliğin devam edeceğini söylemesi üzerine anılan payı bedelsiz olarak davalıya devrettiğini, bu sırada taşınmazın 3.kişiye devredilmemesini kararlaştırdıklarını, ne var ki temlikten sonra davalının boşanma davası açtığını ve taşınmazdaki payını da devretmek istediğini belirterek kendisini tehdit ettiğini, davalının bağışlama hükümlerine aykırı hareket ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, temlikin bağış yolu ile yapılmadığını, davacı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşma protkolüne göre davacının çekişmeli taşınmazdaki tüm hak ve hisselerinden feragat ettiğini ve iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma iki davacı ve iki davalı olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844) Anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti ve kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren temyiz davasının davacısı eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasına yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....

        Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma iki davacı ve iki davalı olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844) Anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti ve kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren temyiz davasının davacısı eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasına yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....

          Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma davalarında bir bakıma iki davacı ve iki davalı olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844) Anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti ve kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren temyiz davasının davacısı eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasına yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....

            Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma iki davacı ve iki davalı olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844) Anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti ve kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren temyiz davasının davacısı eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasına yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....

              UYAP Entegrasyonu