(ihtarat yapıldı.) 7- 15/09/2021 havale tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün kararın eki sayılmasına" karar verilmiştir. Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kendisinin konuşma engelli olduğunu ve davacı eşinin de engelli olduğunu, aralarına üçüncü şahısların girdiğini ve baskı altında kaldığını, çocuklarının olduğunu, boşanmak istemediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir....
(ihtarat yapıldı.) 7- 15/09/2021 havale tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün kararın eki sayılmasına" karar verilmiştir. Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kendisinin konuşma engelli olduğunu ve davacı eşinin de engelli olduğunu, aralarına üçüncü şahısların girdiğini ve baskı altında kaldığını, çocuklarının olduğunu, boşanmak istemediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2018/666 Esasına kayden çekişmeli boşanma davası açıldığı, kadın tarafından da erkeğe karşı Konya 1. Aile Mahkemesi'nin 2018/952 Esasına kayden çekişmeli boşanma davası açıldığı, Konya 1. Aile Mahkemesinde açılan dava, Tarsus 1. Aile Mahkemesinin 2018/666 Esasındaki dava ile birleştirildiği, Tarsus 1. Aile Mahkemesi'nin 2018/666 Esas sayılı davasında karşı taraf anlaşmalı boşanmayı teklif etmesi üzerine bu teklif kadın uygun görülmüş ve çekişmeli boşanma davası anlaşmalı boşanma davasına çevrildiği, Mahkemece anlaşma uyarınca 04.07.2019 gün ve 2019/428 sayılı Kararı ile TMK'nın 166/3 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verildiği, erkeğin, mahkemenin anlaşmalı boşanma protokolünün dışına çıkması sebebiyle istinaf yoluna başvurulmuş ve Adana Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2020 gün ve 2019/1691 Esas, 2020/633 Karar sayılı ilamı ile Tarsus 1. Aile Mahkemesinin anlaşmalı boşanma kararının kaldırıldığı, Tarsus 1....
DAVA Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde dilekçesinde; tarafların boşanma protokolü kapsamında anlaşmalı olarak boşandıklarını, protokolün 5 inci maddesi gereği tapuda davalı adına kayıtlı ortak konut olarak kullanılan İzmir İli, Kemalpaşa İlçesi, Küplüce Mevki, 278 ada 11 parsel B Blok kat:5 17 numaralı bağımsız bölümdeki taşınmazın %50 hissesinin davalı tarafından davacı adına tapuda tescil ettirilmesi ve taşınmazda davacının kira ya da ecrimisil ödemeksizin oturmasının kararlaştırıldığını, davalının protokol gereğini yerine getirmekten kaçındığı gibi son zamanlarda taşınmazı satacağı ve davacının taşınmazı tahliye etmesi yönünde baskı uyguladığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 716 ncı maddesi kapsamında dava açılmak zorunda kalındığını belirterek davanın kabulü ile tapuda davalı adına kayıtlı taşınmazın yarı payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiş, protokolde davacıya tanınan oturma hakkının da tapuya tesciline karar...
Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya yeniden incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve taktirde bir isabetsizlik bulunmadığına, boşanma dosyası içinde bulunan, tarafların imzasını taşıyan ve boşanma kararının eki haline gelen 20 Nisan 2009 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün 5 nolu bendinde dava konusu taşınmazın satış değeri üzerinden % 50 oranında paylaşım hususunda tarafların anlaştıkları belirlendiğine ve bu oran taraflar bakımından bağlayıcı olduğuna, tapudaki satış bedelinin esasen 95.000,00 TL olması gerektiği halde, resmi...
Somut olayda, davacı vekilinin, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma davasında taraflar arasında düzenlenen protokol gereğince çekişmeli taşınmazın davacıya devredileceğinin kararlaştırıldığı, ancak, halen tapunun devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, boşanma protokolüne dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Türk Medenî Kanununun ikinci kitabından kaynaklanmaktadır. Buna göre davanın aile mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın ... ve .... maddeleri gereğince ... Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/03/...016 gününde oy birliğiyle karar verildi. ....
GEREKÇE: Davanın konusu, çekişmeli olarak açılıp, anlaşmalı olarak karar verilen davaya ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle, gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davalının anlaşmalı boşanma hükmüne karşı gerçekleşen anlaşmaya rağmen istinaf yoluna müracaat etmesi (karara karşı kısmen de olsa) davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 15.12.2021 tarih ve 2021/1214 Esas, 2021/1954 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı boşanma protokolünde taşınmazın satılamayacağı yönünde bir hüküm bulunmadığı gibi, davacı kadının kusursuz olarak yani evlilik dışında bir sebeple çıkmak zorunda kalması halinde bu eve muadil bir evin kira bedelini erkeğin karşılaması hüküm altına alındığı, bu durumda kadının kira bedeli talebi dışında tapu iptali tescil talep etme hakkının bulunduğunun kabul edilemeyeceği, davacı tapu iptali ve tescili mümkün olmadığı takdirde sükna hakkının tescilini talep etmiş ise de, davanın kaynağı olan boşanma protokolünün tarafı olmayan 3. kişi adına kayıtlı taşınmaza ilişkin bu talebin kabulü mümkün olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine...
... yararı olduğu, davacının nafakanın (maddî yardımın) kaldırılmasına yönelik talebinin ise protokol hükmünde belirlendiği ve anlaşmalı boşanma protokolünün tarafların kendi aralarında serbestçe seçenekli olarak belirlendiği ve aynen hüküm altına alındığı, anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesinden çok kısa süre sonra nafakanın kaldırılmasının talep edildiği, nafaka ödemesine dair kurulan hükmün tarafların hür iradesi ile kararlaştırıldığı davacının hükmün kaldırılması talebinde maddî ve ekonomik durumun sebep gösterilmediği, nafakanın kaldırılması talebinin mahkeme kararına güvenin korunması ve talebin kabulünü gerektirir sebebin olmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Anlaşmalı boşanma davalarında “boşanmanın malî sonuçları” hakkında alınan beyan eşler arasındaki diğer alacakları (=Örneğin; Eşya, Değer Artış Payı Alacağı Davası, Katılma Alacağı vb.) kapsamaz. Anlaşmalı boşanma davasında hüküm fıkrasında yer alan ‘tarafların nafaka, tazminat ve başkaca talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına’ şeklindeki anlatımda yer alan “başkaca talep” ifadesi “boşanmanın fer’i hükümlerini” içerir. Anlaşmalı boşanma davasında taraflar boşanmanın fer’i hükmü olmadığından değer artış payı alacağı konusunda beyanda bulunmak zorunda olmadıkları gibi bu konuda beyanda bulunmasa bile diğer koşulları varsa hâkim boşanma kararı vermek zorundadır. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....