DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacının mahkememize vermiş olduğu 26/10/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, davalı ile evli olduklarını, aralarında anlaşmazlık olduğunu, ortak hayatın sürdürülmesi noktasında sorunlar yaşadıklarını aralarında protokol yaptıklarını, buna göre anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kadın tarafından "anlaşmalı boşanma" talebiyle açılmış, ön inceleme duruşmasında davalı, boşanmak istemediğini beyan ederek davaya karşı çıkmıştır. Tarafların ön inceleme duruşmasına katılıp, bu duruşmada "boşanma ve mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda" anlaşamadıkları görüldüğüne göre, dava anlaşmalı boşanma olmaktan çıkmış, kendiliğinden çekişmeli boşanmaya dönüşmüştür. Bu durumda taraflara iddia ve savunmaları doğrultusunda delil bildirme imkanı tanınıp, göstermeleri halinde delilleri toplanmalı ve toplanan deliller Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek sonuca gidilmelidir....
Temyiz Sebepleri Mirasçılar vekili, 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince müvekkillerinin, davalı erkeğin kusurunun ispatı için davaya devam etme haklarının bulunduğunu, kanunda boşanma davaları yönünden ise bir ayrımın olmadığını, davaya, davacı murislerinin boşanma iradesini sürdürmek ve devam etmek istediklerini, davalı erkeğin kusurlu olduğunu, Mahkemece müvekkillerine bu hak tanınmadan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; davaya devam edilmesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, anlaşmalı olarak açılan boşanma davasında, davacı kadının ölümü nedeniyle mirasçılarının davaya devam edip edemeyecekleri, 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı erkeğin kusur tespitinin yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır. 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
Kişilere 30 yaşını dolduruncaya kadar devredemeyeceğine dair şerh konulacağının tespitine, tarafların sundukları boşanma, velayet, boşanmanın ali ve hukuki sonuçlarına ilişkin anlaşmalı boşanma protokolünün duruşmadaki değişen beyanları kapsamında TMK. 166/3- 2 ve 184/5 maddeleri uyarınca onaylanmasına karar verilmiştir. Davalı erkek vekili; davanın çekişmeli boşanma davasına dönüştürülmesi gerektiğine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....
Aile Mahkemesi tarafından verilen anlaşmalı boşanma kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasını talep etmekle dosyayı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İstinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan incelemede: Dava TMK'nun 166/ 3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince tarafların Türk Medeni Kanunun 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı, istinaf başvuru dilekçesinde iradesinin fesada uğratıldığını, protokoldeki iradesinin gerçeği yansıtmadığını belirterek anlaşmalı boşanma konusundaki irade beyanından dönmüştür. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse boşanmanın ferileri hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....
(ihtarat yapıldı.) 5- Tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden nafaka, maddi ve manevi tazminat, eşya, ziynet eşyası, mal paylaşımı talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 6- 27/10/2021 düzenlenme tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün kararın eki sayılmasına" karar verilmiştir. Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 3 yaşındaki kızının psikolojik durumları ve annesinin tarafına tehditkar tavırlarından sebep itiraz ettiğini, anlaşmalı boşanma davasından vazgeçtiğini belirterek, çekişmeli davaya gidilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir....
(ihtarat yapıldı.) 5- Tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden nafaka, maddi ve manevi tazminat, eşya, ziynet eşyası, mal paylaşımı talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 6- 27/10/2021 düzenlenme tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün kararın eki sayılmasına" karar verilmiştir. Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 3 yaşındaki kızının psikolojik durumları ve annesinin tarafına tehditkar tavırlarından sebep itiraz ettiğini, anlaşmalı boşanma davasından vazgeçtiğini belirterek, çekişmeli davaya gidilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir....
Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m.166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak boşanma davasının çekişmeli boşanma davası olarak sürdürülüp gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.10.2018(Çrş.)...
Dava, TMK.nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....