in evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılacağını, ancak ana ve babanın rızasının eksik olduğunu ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 311’nci maddesinde yer alan sebeplerle evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesini istemiş; mahkemece; "rızanın aranmaması kararının, küçüğün kuruma yerleştirilmesinden sonra evlatedinme kararından bağımsız olarak istenmesinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle istek reddedilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 312'nci maddesinin (1.) fıkrasının son cümlesinde yer alan "küçüğün yerleştirilmesinden önce" ifadesiyle kast edilen, küçüğün Devletin koruması altına alınmış olması değil, gelecekte evlat edinilmek amacıyla yerleştirilmesidir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; evlilik dışı doğan adı geçen küçüğün, davalı ... tarafından 08.09.2006 tarihli senet ile tanındığı, diğer davalı ...’ın nüfus kaydında da çocuğu olarak göründüğü anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 309/1. maddesi uyarınca, evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirip, ana ve babanın rızası olmadan dava kabul edilemez. Bu kuralın istisnası aynı yasanın 311. ve 312. maddelerinde düzenlenmiş olup buna göre ana ve babanın rızasının aranmaması hakkında mahkeme kararının bulunması gerekip ancak bu halde ana ve babanın rızası aranmayacak veya rızalarının olmaması sonuca etkili olmayacaktır. Türk Medeni Kanununun 337. maddesi uyarınca, velayet anneye ait olup 342. maddeye göre anne, çocuğun yasal temsilcisidir....
Dava tarihinden önce küçüğün koruma altına alındığına ilişkin bir iddia ve bu yönde bir belge mevcut değildir. Koruma altına alınma dava ile talep edilmiştir. Bu halde davacı kurum evlat edinmede anne ve baba rızasının aranmamasına karar verilmesini talep edebilir. Küçüğün gelecekte evlat edinme hizmetlerinden yararlandırılacağı ileri sürülerek TMK’nın 311. maddesindeki sebepler ile anne ve babanın evlat edinmede rızasının aranmamasına karar verilmesi istendiğine göre tarafların delilleri toplanıp 311. maddedeki rızanın aranmamasını gerektiren hallerin mevcut olup olmadığı araştırılıp tespit edildikten sonra sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile bu talebin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
KARŞI OY YAZISI Küçüklerin evlat edinilmesinde aracılık faaliyetlerini yürütmekle görevli olan davacı kurum, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu hükümlerine göre, koruma altına alınarak hakkında "bakım tedbiri" uygulanan 20.04.2010 doğumlu küçük Naz Hayal Can'ın evlat edinme hizmetlerinden yararlandırılacağını, ana ve babanın rızasının eksik olduğunu ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 311'inci maddesinde yer alan sebeplerle evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesini istemiş; mahkeme; "çocuğun kuruma yerleştirildiğini, bundan sonra evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması kararının, evlat edinme işlemleri sırasında verileceğini" gerekçe göstererek isteği reddetmiştir. ./.. Türk Medeni Kanunu'nun 312’nci maddesinin (1.) fıkrasının son cümlesinde yer alan "küçüğün yerleştirilmesinden önce" ifadesiyle kast edilen, küçüğün Devletin koruması altına alınmış olması değil, gelecekte evlat edinilmek amacıyla yerleştirilmesidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/04/2021 NUMARASI : 2021/268 ESAS 2021/274 KARAR DAVA KONUSU : Ana Baba Rızası Arama KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının evlilik dışı ilişkisi sonucunda davaya konu çocuğun dünyaya geldiğini, davalının çocuğa sahip çıkmadığını, hastanede terk ettiğini, çocuğun evlat verilmek amacıyla kuruluşa yerleştirilmediğini, kuruluşta 3 yıl kaldıktan sonra koruyucu aile hizmet modelinden yararlandırıldığını, hali hazırda koruyucu aile yanında kaldığını belirterek çocuğun evlat edinilebilmesi için davalı annenin rızasının tespiti ile babasının rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/04/2021 NUMARASI : 2021/268 ESAS 2021/274 KARAR DAVA KONUSU : Ana Baba Rızası Arama KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının evlilik dışı ilişkisi sonucunda davaya konu çocuğun dünyaya geldiğini, davalının çocuğa sahip çıkmadığını, hastanede terk ettiğini, çocuğun evlat verilmek amacıyla kuruluşa yerleştirilmediğini, kuruluşta 3 yıl kaldıktan sonra koruyucu aile hizmet modelinden yararlandırıldığını, hali hazırda koruyucu aile yanında kaldığını belirterek çocuğun evlat edinilebilmesi için davalı annenin rızasının tespiti ile babasının rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir....
Aile Mahkemesinin 2014/71 Esas 2014/75 Karar sayılı dosyasında bakım tedbiri kararı uygulandığı ve yine ... 1. Aile Mahkemesinin 2014/88 Esas 2014/330 Karar sayılı dosyasında evlat edinme konusunda anne ve baba rızasının aranmamasına karar verildiğini ve küçüğün geçici bakım sözleşmesi ile koruyucu aile yanına yerleştirildiğini belirterek, ileride açılacak evlat edinme davasında ve yapılacak işlemlerde küçüğü temsil etmesi için kendisine kayyım tayin edilmesini talep etmiş, mahkemece küçüğün mernis adresinin Kütahya’da olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; küçük ... hakkında ... 1. Aile Mahkemesinin 2014/71 esas 2014/75 karar sayılı dosyasında bakım tedbiri kararı uygulandığı ve yine ... 1. Aile Mahkemesinin 2014/88 esas 2014/330 karar sayılı dosyasında evlat edinme konusunda anne ve baba rızasının aranmamasına karar verilerek küçüğün geçici bakım sözleşmesi ile koruyucu aile yanına yerleştirildiği anlaşılmıştır....
Bakanlar Kurulunun 25.2.2009 tarihli ve 2009/14729 sayılı kararıyla, 15.3.2009 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe konulan “Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzük”le, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna, küçüklerin evlat edinilmesinde aracılık faaliyetlerini yürütme yetkisi verilmiştir (Tüzük. m.3/1) Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun 633 sayılı KHK. ile 8.6.2011 tarihinde kapatılmasıyla, aynı KHK.'nin 35/1. maddesi gereğince, bu kuruma verilen yetki ve görevler Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü)'na geçmiştir. Başka bir ifade ile Bakanlık, küçüklerin evlat edinilmesinde aracılık faaliyetlerini yürütmekle görevli “aracı kurum”dur. Türk Medeni Kanununun 312'nci maddesi, “evlat edinmede aracılık yapan kuruma, evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması kararı isteme yetkisi” tanımıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlat Edinmede Ana-Baba Rızası Aranmaması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, evlat edinmede anne ve baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenmiş, mahkemece, duruşma açılmadan yapılan tensip incelemesi sonucunda davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, evlat edinmede anne ve baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkin dava hakkında ilk itirazlar değerlendirilip, taraf teşkili sağlanmadan karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. (HMK. m.ll4/l-c maddesine göre dava şartları ve ilk itirazlar ön incelemede sonuca bağlanır....
Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları açıklanan sebeple yerinde görülmemiştir. 2- Evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir. Rıza, küçüğün veya ana ve babasının oturdukları yer mahkemesinde sözlü ve yazılı olarak açıklanarak tutanağa geçirilir. Verilen rıza, evlat edinenlerin adları belirtilmemiş veya evlat edinenler henüz belirlenmemiş olsa dahi geçerlidir (TMK m. 309). Evlat edinmeye küçüğün ana ve babasının vereceği rıza, tek taraflı bir irade beyanı olup, mahkemeye ulaştığı ve tutanağa geçirildiği anda hukuki sonuç doğurur. Rıza, küçüğün doğumunun üzerinden altı hafta geçmeden önce verilemez (TMK m. 310). Davacı anne, küçüğün evlat edinilmesine rızasının olduğunu beyan ettiğine göre, bu beyanının tutanağa geçirilip tespiti ile yetinilmesi gerekirken, annenin bu talebinin reddedilmesi doğru bulunmamıştır....