Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanun koyucu 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun yürürlüğe girdiği 29 Nisan 2006 tarihinden önce babalığa hüküm kararı alan ergin çocukların “ana soyadını” terkedip baba hanelerine naklinin ancak “müracaatları” durumunda gerçekleştirileceğini açıklamıştır. Çocuk ergin değilse ana ve babanın birinin “müracaatı” zorunludur. Oysa tanımaya ilişkin “kalıcı düzenlemede” böyle bir “müracaat” koşulu aranmamıştır. Başka bir anlatımla 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu Geçici Madde 5 hükmüne göre hiçbir “müracaat” yoksa çocuk “ana soyadını” taşımaya devam ederek ana hanesine kalmaya devam edecektir. Müracaat yoksa “ana hanesinde” veana soyadı” ile kalınmasından doğrusu hiç de rahatsız olunmamıştır. Kanun koyucu ergin çocuğa “seçenek” sunmaktadır. İster “ana soyadını” taşı ve ana hanende kal, ister “baba soyadını” taşı ve baba hanesine geç. Böyle bir uygulamanın çocuğun yararlarına uygunluğu tartışılamaz bile....

    Kanun koyucu 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun yürürlüğe girdiği 29 Nisan 2006 tarihinden önce babalığa hüküm kararı kesinleşen ergin çocukların “ana soyadını” terkedip baba hanelerine naklinin ancak “müracaatları” durumunda gerçekleştirileceğini açıklamıştır. Çocuk ergin değilse ana ve babanın birinin “müracaatı” zorunludur. Oysa tanımaya ilişkin “kalıcı düzenlemede” böyle bir “müracaat” koşulu aranmamıştır. Başka bir anlatımla 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu Geçici Madde 5 hükmüne göre hiçbir “müracaat” yoksa çocuk “ana soyadını” taşımaya devam ederek ana hanesine kalmaya devam edecektir. Müracaat yoksa “ana hanesinde” veana soyadı” ile kalınmasından doğrusu hiç de rahatsız olunmamıştır. Kanun koyucu ergin çocuğa “seçenek” sunmaktadır. İster “ana soyadını” taşı ve ana hanende kal, ister “baba soyadını” taşı ve baba hanesine geç. Böyle bir uygulamanın çocuğun yararlarına uygunluğu tartışılamaz bile....

      Türk Medeni Kanununun 305. maddesi; bir küçüğün evlat edinilmesinin, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlı olduğu, 308. maddesi; evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması gerektiği, 309. maddesi; evlat edinmek için küçüğün ana ve babasının rızasının gerektiği, aynı Yasanın 316.maddesine göre de, evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilebileceği, araştırmada, özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerektiği düzenlenmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; küçük...'...

        Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 305. ve devam eden maddelerine dayalı olarak açılan evlat edinme istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 305. maddesi; bir küçüğün evlat edinilmesinin, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlı olduğu, 308. maddesi; evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması gerektiği, 309. maddesi; evlat edinmek için küçüğün ana ve babasının rızasının gerektiği, aynı Kanunun 311/2. fıkrasında küçüğe karşı özen gösterme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde ise ana ve babanın rızasının aranmayacağına ilişkin düzenleme yapılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıların küçük ...’yi evlat edinmek istedikleri, küçüğün 05.11.2007 tarihinde doğduğu, 29.06.2010 tarihinde ilgili kurum tarafından davacılara geçici bakım sözleşmesi ile verildiği ve dava tarihine kadar davacılar tarafından bakıldığı, davalı anne ...’ın küçüğün evlat edinilmesine rıza göstermediği, küçük hakkında ... 1....

          Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava dilekçesi dikkate alınarak davalı sigorta şirketi sigortalı aracın kusuru ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olmak kaydıyla toplam 7.820,53 TL’nin davalıdan tahsiline bu meblağ dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda davacı küçük ...'in yaralanması nedeni ile ...'e velayeten anne Behiye tarafından dava açılarak maddi tazminat talebinde bulunulmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 335. maddesinde ergin olmayan çocuğun, ana ve babasının velayeti altında olduğu hüküm altına alınmıştır. Dairemizce yapılan araştırmada davacı Bekir Karataş'ın anne ve babasının evli olduğu anlaşılmış olup bu nedenle velayet hakkı anne ve baba tarafından birlikte kullanılmalıdır....

            Aynı yasanın 311. maddesi uyarınca da kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa, küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa ana ve babadan birinin rızası aranmaz. Somut olayda davalı yaşadığı evlilik dışı ilişki sonucu 05.12.2009 tarihinde doğan çocuğu ...'u çöp konteynırına attığı, ihbar üzerine polisler tarafından çocuğun bulunup Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı kuruma yerleştirildiği ve koruma altına alındığı, evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılması için evlat edinmede anasının rızasının aranmamasının talep edildiği, mahkemece davalının sosyal ve ekonomik şartları olumlu olmamasına rağmen davalının istemediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. ...'...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, evlat edinmede ana ve baba rızası aranmaması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, evlat edinmede anne baba rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece duruşma açılmadan dosya üzerinden davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 317. maddesinde; davalıya tebligat yapılması gerektiği, 320/1. maddesinde ise; "Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir" hükmü öngörülmüştür. Mahkemece, bu madde hükmü gözetilerek, dosya üzerinden karar verilmiş ise de, varılan sonucun maddenin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır....

                Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 23/1, 24/4, 86 ve 93. maddelerinde evlilik dışında doğan çocuğun analarının bekarlık hanesine anasının soyadı ve onun bildireceği baba adı ile tescil edileceği, ana ve babanın evlenmeleri halinde buna ilişkin bildirim formu doldurularak çocuklarının baba hanesine öz baba adı ile nakledilecekleri, analarının bekarlık hanesindeki kayıtlarına gerekli açıklama yapılarak diğer kişisel durum değişikliği özel kütüğünden olay sıra numarası verilerek kayıtlarının kapatılacağı, anaları hanesine tescil edilmiş olup da baba hanesine taşınan ancak baba hanesi ile bağ kurulmamış kayıtlara rastlanıldığında ana hanesindeki kaydına Yönetmeliğin 86. maddesindeki açıklama yapılarak kaydın kapatılacağı, baba hanesine de bağ kurularak ana hanesiyle ilişkisinin belirtileceği öngörülmüştür....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinmede Ana ve Babanın Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm evlat edinmede anne ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.11.2013 (Pzt.)...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, evlat edinmede anne ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı Bakanlık vekili dava dilekçesinde, küçüğün evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılacağını, ancak ana ve babanın rızasının eksik olduğunu ileri sürerek, evlat edinmede anne ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece duruşma açılmadan dosya üzerinden dava reddedilmiştir. Basit yargılama usulüne tabi dava ve işler, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 316. maddesinde sayılmış olup, evlat edinmede anne ve babanın rızasının aranmamasına ilişkin davalar bu kapsamda bulunmamaktadır. Dava, çekişmesiz yargı işlerinden de değildir....

                      UYAP Entegrasyonu