İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kurum vekili 22/02/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, çocuğun yüksek yararı ve menfaati doğrultusunda ana babasının rızasının aranmaması kararı verilmesi gerektiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava evlat edinme işlemleri için Ana Baba Rızası Arama davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
Mahkemece; 634 sayılı KMK'nın 19. maddesinin birinci fıkrasında, kat maliklerinin ana taşınmazın bakımını, mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdur. Maddenin ikinci fıkrasına göre, kat maliklerinden birinin bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça ana taşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yapamayacağı gibi kendi bağımsız bölümlerinde ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Kat maliklerinin beşte dördünün rızası olması halinde ise değişikliğin imar mevzuatına aykırı olmaması ve rızası olmayan kat malikinin bağımsız bölümünü kullanmasını engelleyecek ve rahatsızlık verecek nitelikte bulunmaması gerekir....
Türk Medeni Kanununun 312/1. maddesi gereğince, evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilen küçüğün ana- babasından birinin rızası eksik olursa, kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, mahkeme bu rızanın aranıp aranmayacağına karar verecektir. Olayımızda, küçük hakkında koruma kararı alınıp kuruma bağlı bir yuvaya yerleştirildiğine göre, evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması kararının ileride gerçekleşecek evlat edinme işlemi sırasında talep edilmesi gerekir. Buna göre davanın usulden reddine dair ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından ve yasaya uygun olduğundan, davacı kurum vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Müdürlüğü DAVA TÜRÜ :Evlat Edinmede Ana Baba Rızası Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan deliller ve sunulan belgelerden, talebe konu edilen çocuk hakkında 22.6.2009 tarihinde Bakırköy Çocuk Mahkemesince koruma kararı verilip, kuruma yerleştirildiği ve bu nedenle evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması kararının ilerde açılabilecek evlat edinme davası içinde istenebileceği anlaşılmaktadır. Bu durumda, rıza aranmama kararının evlat edinme kararından bağımsız olarak talep edilebilmesi söz konusu değildir....
Medeni Kanunun 339. maddesine göre ''Velayet ... sahibi ana ve baba çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygular... Çocuk ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür... Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terk edemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz.'' Yine 5237 sayılı TCK.nın 234/3. maddesine göre ''Kanuni temsilcisinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu, rızasıyla da olsa, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutan kişi, şikâyet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.''...
Türk Medeni Kanununun 312/1. maddesi gereğince, evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilen küçüğün ana- babasından birinin rızası eksik olursa, kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, mahkeme bu rızanın aranıp aranmayacağına karar verecektir. Olayımızda, küçük hakkında koruma kararı alınıp kuruma bağlı bir yuvaya yerleştirildiğine göre, evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması kararının ileride gerçekleşecek evlat edinme işlemi sırasında talep edilmesi gerekir. Buna göre davanın usulden reddine dair ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından ve yasaya uygun olduğundan, davacı kurum vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
ANA VE BABANIN RIZASIEVLAT EDİNME 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 309 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 311 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 312 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Türk Medeni Kanunu'na göre, evlat edinme küçüğün anne ve babasının rızasını gerektirir (TMK md. 309/1). Ana ve babadan birinin rızasının aranmamasını gerektiren sebepler bulunmadıkça ve bu yönde mahkemece alınmış bir karar olmadıkça, küçük, anne ve babasının rızası hilafına evlat edinilemez. Yasa, ana ve babadan birinin hangi hallerde rızasının aranmayacağını 311. maddesinde iki bent halinde göstermiştir....
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, ana taşınmazın ortak yerlerinden olan terastan sızan suların davacının bağımsız bölümüne verdiği zararın giderilmesi için yaptırdığı ahşap çatının bedelinin arsa payları oranında davalılardan tahsilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça ana taşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklikler yapamaz. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden özellikle Alaşehir Belediye Başkanlığının 23.11.2004 gün ve 1447-243 sayılı yazısı içeriğinden, ana taşınmazın onaylı projesinde anayapının üstünün çatısız açık teras olduğu anlaşılmaktadır....
Türk Medeni Kanunu'nun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre, ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, açılan davanın bu nedenle reddi yerine yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Ancak davanın reddedilmesi sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
HD nin (17.12.2012 tarih ve 2011/19992 E, 2012/30658 K sayılı ilamı gibi) yerleşen kararlarına göre Türk Medeni Kanununun 312/1. maddesi gereğince, evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilen küçüğün ana/babasından birinin rızası eksik olursa, kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, mahkemenin bu rızanın aranıp aranmayacağına karar vereceğini, koruma kararı alınıp kuruma bağlı bir yuvaya yerleştirildikten sonra; evlat edinmede ana/baba rızası aranıp aranmaması hususu evlat edinme davası sırasında davaya bakan mahkemece değerlendirileceğini, küçüğün kuruma yerleştirilmiş olması karşısında bu aşamada açılan davanın dinlenme olasılığı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir....