Davalı-karşı davacı vekili; kusur durumu, asıl boşanma ve kadının ziynet alacağı davasının reddine, tazminatlar ve nafakanın kaldırılmasına veya hakkaniyet oranında indirilmesine, kendi tazminat taleplerinin tamamen kabulüne veya hakkaniyete uygun oranda hükmedilmesine karar verilmesi istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma, ve fer'ileri ile ziynet alacağına, karşı dava ise TMK.nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
TMK'nın 161. maddesine göre; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur". TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir". Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir"....
İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 161 inci maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci, ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci ve devam maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi. 3.Değerlendirme Davacı-karşı davalı erkek 12.01.2018 tarihinde ... 3. Aile Mahkemesi'nin incelediği dosyası ile zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmış olup davalı-karşı davacı kadın ise; 26.01.2018 tarihli karşı dava dilekçesi ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebe dayalı boşanma davası açmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Tarafların tanık bildirmediği, davacının davalının hayvan isimleriyle hitap ettiği, küçük düşürdüğü, hakaret ve küfürlü söylemleri olduğu, eşlik ve babalık görevlerini yerine getirmediği hususlarının ispat edilemediği, ancak davalının duruşmada AIDS hastalığı nedeniyle tedavi gördüğüne ilişkin beyanı ve davalının tedavi evraklarından HIV hastalığının olduğu anlaşılmakla, davalının bu hastalığının kan ve cinsel ilişki yolu ile bulaşacağı da dikkate alındığında bu durumun evlilik birliğini diğer taraf için çekilmez hale getireceği, hastalığın bulaşma endişesini taşıyan ve bu korku içinde yaşayan davacıdan evliliği sağlıklı sürdürmesinin beklenemeyeceği, davacının dava açmakta haklı olduğu, ayrıca bu davada zina şeklindeki boşanma sebebinin gerçekleşmediği, zira bu bulaşıcı hastalığa davalının nasıl yakalandığı ve davalının zina edip etmediği hususlarının tespit edilemediği, bu sebeple genel boşanma sebebi olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması...
Yine taraflardan her biri, açmış oldukları boşanma davalarını tamamen veya kısmen ıslah edebilecek ve yeni vakıa ileri sürebilecektir. 4.Somut Uyuşmazlıkta; taraflar, şiddetli geçimsizlik sebebiyle evliklik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile karşılıklı boşanma davası açmış, erkeğin tahkikat aşamasında verdiği ıslah dilekçesi ile kadının, açtıkları boşanma davası öncesi güven sarsıcı davranışları olduğunun öğrenildiğini, dava dilekçesinde belirtilen kusurlu davranışları ile birlikte kadının güven sarsıcı davranışları nedeniyle 4721 sayılı Kanunun 161 inci ve 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, erkeğin zina sebebine dayalı davasının ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine, tarafların eşit kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmişir....
-TL manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davalı yasal süresi içinde davaya karşı yazılı beyanda bulunmamıştır. Mahkemece; "Dava, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinde "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Yapılan yargılamada; davacı, davalı tarafından şiddete, hakaret ve tehdide maruz kaldığını, şiddet nedeniyle mahkememizce koruma kararı aldığını, davalı ile aralarında sürekli tartışma yaşandığı ve huzursuz olduğunu iddia etmiştir....
Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, davalı-karşı davacı erkek yararına 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 450,00 TL iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı-karşı davalı kadın yararına 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, ziynet alacağı talebinin tefrikine, davalı-karşı davacı erkeğin karşı davasının ve tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddine hükmedilmiştir....
İlk derece mahkemesince karşı dava, öncelikle zina, mümkün olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası olarak nitelendirilerek, karşı davanın kabulü ile tarafların zina sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir. Zina hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK m. 161/2). Zina (TMK md. 161) sebebine dayanan boşanma davalarında, yasada öngörülen hak düşürücü süre, süre gelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten itibaren başlar....
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması, hayata kast ve pek kötü muamele ve zina nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesinin talep edildiği, mahkemenin 23/05/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında tarafların anlaşamadıkları hususların "evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle, zina sebebiyle ve hayata kast, pek kötü muamele sebebiyle boşanma, tedbir ve yoksulluk nafakası, boşanmanın fer'i niteliğinde, maddi ve manevi tazminat hususlarını kapsadığı görüldü" şeklinde belirtildiği, gereği düşünüldü kısmında ise "HMK'nun 140/3 maddesi gereğince tarafların üzerine anlaşamadıkları hususları ve dava konusunu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, nafaka ve boşanmanın fer'i niteliğinde maddi ve manevi tazminat hususlarını kapsadığına" şeklinde uyuşmazlık tespitinin yapıldığı, bu uyuşmazlığın tespiti hususunda çelişki oluşması sebebiyle ilk derece mahkemesinin...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava kadın tarafından açılan zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı asıl boşanma davası ile birleşen zina hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup uyuşmazlık; asıl davada zina şartlarının oluşup oluşmadığı, birleşen zina hukuki nedenli davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....