Dosyadaki bilgi ve belgeler, resimler ve CD, tanık anlatımlarına göre, davalı erkek eşin başka bir kadınla cinsel birliktelik yaşadığı, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu ve zina nedenle tarafların boşanmalarına karar verilmesinin gerektiği, zina nedeniyle boşanma davası kabul edildiğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği" gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 161. maddesi uyarınca boşanmalarına, zina nedeniyle boşanma davası kabul edildiğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın lehine 24/01/2020 tarihinde takdir edilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının 11/06/2021 tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşme sinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına ve...
Mahkemece yapılan yargılama sonunda: " 2017/795 Esas sayılı dosya üzerinden; zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ara kararı ile verilen tedbir nafakasının bugünden itibaren aylık 700,00 TL'ye çıkarılmasına, davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine, 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın karar kesinleştikten itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 2018/924 Esas sayılı dosya üzerinden; davanın reddine karar verilmiştir....
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir....
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir....
gururunu incitecek söylem ve tavırların evlilik birliğinin devamını zorlaştırdığını, davacının zina suçlamasıyla boşanma davası açtığını ancak retle sonuçlandığını, davacının da boşanma sürecinde evden ayrılarak çocuklarıyla birlikte İzmir'e yerleştiğini, tarafların 4 yıldır ayrı yaşadıklarını, davalının evlilik birliğinin sona ermesinden tamamen kusurlu olduğunu beyanla, tarafların boşanmalarına, maddi taleplerinin hüküm altına alınmasına ve davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu hususlar göz önüne alındığında evlilik birliğinin bozulmasında kocanın kusurunun bulunduğu ispatlanamamıştır. Öte yandan koca eşinin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia etmektedir. Tanık beyanlarından ve özellikle reşit olan müşterek çocuğun beyanından davacı kocanın davalı kadının zina ettiği iddiası gerçek olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiştir. Kadının yabancı erkeklerle zina ettiği kabul edilerek sebebiyle mahkememizce kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği kabul edilmiştir. Ve kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu, böylelikle tarafların evlilik birliğinin sarsılmasında kadının tam kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır..."gerekçesi ile; "A) Asıl Davanın KABULÜ İLE tarafların TMK'nın 166/1....
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların zina boşanma sebebine dayalı olarak boşanmalarına davalı aleyhine 300.000 TL maddi 300.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece boşanma talebi bakımından yabancı mahkeme kararının kesinleşerek icra edildiği görülmekle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından TMK md.161 uyarınca ispat edilemeyen zina nedenli boşanma davasının ferilerine yönelik davanın reddine karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Zinaya dayalı boşanma ve Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1,161 ) davacı-karşı davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesinde, zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep edildiğini, mahkemece sadece tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilip, zina uyarınca boşanma talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediğini ancak bu husus istinaf sebebi yapılmadığından eleştirilmekle yetinildiğini belirterek tarafların dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek; zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiştir. Mahkemece, kısa kararda erkeğin davasının münhasıran zina sebebi ile kabul edildiği belirtildiği halde, gerekçeli kararın hüküm kısmı ile hükmün gerekçesinde ise, "tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı” kabul olunarak boşanmalarına karar verilmiştir. Gerçekleşen bu durum karşında, gerekçe ve gerekçeli kararın hüküm kısmı ile tefhim edilen kısa karar arasında çelişki oluşturulmuştur (HMK m. 297). Gerekçe ve hüküm ile kısa karar arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, zina hukuksal nedenine dayalı davasının kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönlerinden, davalı-davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, kadın lehine verilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebeplerine dayalı (TMK m.166/1) boşanma talebine ilişkindir. Zina eylemi özel boşanma sebebi yanında genel boşanma (TMK m.166/1) sebebi de oluşturur. Böyle bir durum karşısında kalan eş dilerse bu özel sebeplerin yanında genel sebebe, dilerse birine veya birkaçına birlikte dayanarak boşanma talep edebilir....