Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Cumhuriyet Savcılığının davanamesi ile, davalı ...' nin evlilik dışı birlikteliğinden olan çocuğu küçük Yasemin' in nüfusa kayıt ettirildiği davalı ... hanesine olan kaydının ve baba adının iptali ile ana hanesinde nüfusa kayıt edilmesi istenmiştir. Dava, baba adı ile nüfus kaydının birlikte değiştirilmesine yönelik olup, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlığın Denizli 1.Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Denizli 1.Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ana ve baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun üstün yararı yanında ana babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine özen gösterilmesi de gerekir. Velayet kendisinde bulunmayan baba ile ortak çocuk arasında, çocuğun baba sevgisi ve şefkatini tadacak şekilde, ayın belirli hafta sonlarında . dini bayramlar ve yaz aylarında da yatılı kalmasına olanak sağlayacak şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, boşanmaya yönelik temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple feragat nedeniyle REDDİNE, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2017 (Prş.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından; kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....

        Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Bu tür kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engel olunabilir. Davacı ile çocuk arasındaki aile bağlarının korunup geliştirilmesi, çocuğun menfaati gereğidir. Alınan uzman raporlarında tespitler kapsamında çocuğun baba ile olmaktan mutlu olduğu, baba ile çocuk arasında olumlu ve olağan ilişkinin mevcut olduğu, çocuğun yüksek menfaati dikkate alındığında; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, delillerin değerlendirmesi ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmaktadır. Yukarına açıklanan gerekçelerle; inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ana Baba Rızası Arama İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Bakırköy 8. Aile Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, küçük ...'in evlat edinilmesinde ana ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesince "dinlenebilme koşulu olmayan davanın reddine" karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10....

          Çocuğa ad koymak, velayet kapsamında ana ve babaya ait bir hak ve yükümlülüktür. (TMK. m. 339/son) Türk Medeni Kanununun 195'nci maddesine göre, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Çocuğa konulacak isim konusunda eşler uyuşmazlığa düştüklerine göre, sorun, Türk Medeni Kanununun 195'nci maddesi çerçevesinde çözülecektir....

            Zira dava konusu taşınmazlar tapulama çalışmaları sonunda ... ve ... oğlu 20.9.1953 doğumlu davacı ... ... adına değil, 19.6.1936 da doğup 10.4.1942 tarihinde ölen ana baba bir kardeşi ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Hal böyle olunca, davanın kabulüne dair yerel mahkeme kararı ile tapu kayıtlarında malikin değişmesine sebep olunmuştur. Oysa, yalnızca Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltmek suretiyle açılan bir “tapuda isim/doğum tarihi” düzeltme davası ile bu sonuca ulaşılması olanaklı değildir.Somut olayda; davacının aynı adı taşıyan ana baba bir kardeşi 1936 doğumlu ... adına tespit ve tescil edilmiş bulunan tapu kayıtlarının, davacı adına tescili ancak tapuda malik görünen 1936 doğumlu ... ...’ün mirasçılarını hasım gösterilerek açılacak bir tapu iptali ve tescil davasının kanıtlanması halinde mümkündür. Mahkemece bu yön gözetilmek suretiyle davanın reddine karar vermek gerekirken aksine düşüncelerle kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir....

              Türk Medeni Kanununun 336. maddesi gereğince evlilik devam ettiği sürece ana-baba velayeti birlikte kullanırlar. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya, karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, küçük ...'un anne ve babasının ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 16.05.2007 gün ve 2006/88 E. - 2007/81 K. sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanma ilamında küçüğün velayeti hakkında hüküm kurulmadığı zira küçüğün doğumunun nüfusa boşanma kararı verildikten sonra 05.06.2007 tarihinde tescil edildiği, dolayısıyla velayetin halen anne ve baba tarafından ortak kullanıldığı anlaşılmaktadır....

                nin evlenerek gittiği yeri, varsa ana-baba ve kardeşlerini gösterecek biçimde nüfus kaydının ve tescile ilişkin belgelerinin, 2-... İlçesi, ... Köyü Cilt:62, Hane:13, BSN:6 da kayıtlı ... ve ... kızı ...'in kayıtlar üzerinde detaylı araştırma yapılarak varsa ana-baba ve kardeşlerini gösterir nüfus kaydının, evlenerek geldiği yerin, tesciline ilişkin belgelerin, İlgili nüfus müdürlüklerinden (nüfus müdürlüklerinde bulunamadığı takdirde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden) getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, evlat edinmede ana baba rızasının aranmaması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, evlat edinmede ana baba rızasının aranmaması kararı verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin, davanın reddine ilişkin ilk kararı kabul edilmesi gerekçesi ile bozulduktan sonra mahkemece bozmaya uyulmuş ancak bundan sonra çocuklar hakkındaki koruma kararı kaldırılarak anneye teslim edilmekle dava konusuz kalmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu