Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 185 inci maddesinde; “eşler ...çocukların bakımına eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.”; 327 nci maddesinde “çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.”; 328 inci maddesinde ise “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur. Anılan düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere TMK, çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi hususunda ana ve babanın ortak sorumluluğu ilkesini benimsemiş; sorumluluk için ana ve babanın gelir getirici bir işte çalışması veya sürekli gelir elde etmesi aranmamıştır. Çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi için yapılacak katkı parasal olabileceği gibi hiç şüphesiz emek ve mesai harcanması suretiyle de olabilir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı babanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Çocuk ile ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir....

      (1) Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. (2)Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK md. 324). Çocuklar ile ana veya baba arasında düzenlenen kişisel ilişki ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....

      Çocuk, anasının evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı 27.10. 2015 tarihinde tanıma (TMK.md.295) ile kurulmuştur. Annenin yaşı küçük olup, çocuğun velisi yoktur. Kanun, ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakimin, çocuğun menfaatine göre vasi atayacağını veya velayeti babaya vereceğini hükme bağlamıştır (TMK.md.337/2). Baba ile soybağı tanıma ile kurulduğuna göre, babanın velayeti alma hakkı mevcuttur. ... velayet olduğuna göre, sulh hukuk mahkemesi tarafından davanın, babaya ihbar edilmesi, beyanın alınması, onun tarafından velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açılması halinde sonucunun beklenmesi, velayeti baba talep etmediği taktirde davanın sonuca bağlanması gerekir. ( Y. 2. HD. 2010/4292 – 16873 E-K sayılı ilamı ) Bu durumda uyuşmazlığın ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26.maddeleri gereğince ... 1....

        Çocuk, anasının evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı 09.03.2016 tarihinde tanıma (TMK.md.295) ile kurulmuştur. Annenin yaşı küçük olup, çocuğun velisi yoktur. Kanun, ana, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakimin, çocuğun menfaatine göre vasi atayacağını veya velayeti babaya vereceğini hükme bağlamıştır. (TMK.md.337/2). Baba ile soybağı tanıma ile kurulduğuna göre, babanın velayeti alma hakkı mevcuttur. ... velayet olduğuna göre, sulh hukuk mahkemesi tarafından davanın, babaya ihbar edilmesi, beyanın alınması, onun tarafından velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açılması halinde sonucunun beklenmesi, velayeti baba talep etmediği taktirde davanın sonuca bağlanması gerekir. ( Y. 2. HD. 2010/4292 – 16873 E-K sayılı ilamı ) Bu durumda uyuşmazlığın ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK'nun 25. ve 26.maddeleri gereğince ... 1....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması ya da Kısıtlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ana ve babaları ayrılan çocukların, ana ve babalarıyla düzenli şekilde ve gözetim olmaksızın kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakları mevcuttur. Aslolan çocuklarla ebeveynleri arasında üçüncü kişilerin gözetimi olmaksızın ve mekan sınırlaması bulunmaksızın doğrudan kişisel ilişki tesisidir. Ancak çocuğun gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi onun yüksek yararına değil ise ana veya babasıyla gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir. Davalıya anti sosyal kişilik bozukluğu tanısı konulduğuna ilişkin ... Askeri Hastanesi Baştabipliğince rapor düzenlendiği anlaşılmaktadır....

            Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir....

              Geniş anlamda soybağı bir kimsenin üst soyu ile olan kan bağını; dar anlamda soybağı ise, bir kimsenin sadece ana-babasıyla arasındaki biyolojik bağını ifade etmektedir. Bir kişi (çocuk) ile kendilerinden biyolojik (genetik) olarak türemiş olduğu kişiler arasındaki bağa doğal soybağı (biyolojik nesep), hukuk düzeni tarafından aranan bazı koşulların gerçekleşmesiyle, bir çocuğun hukuki olarak bir ana-babaya bağlanması sonucunda, ana-baba ile çocuk arasında kurulan bu hukuki ilişkiye ise hukuki soybağı (hukuki nesep) denir. Buna göre soybağı, bir kimseyle ana-babası arasındaki doğal ve/veya hukuki bağ olarak tanımlanmaktadır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, çocuk ile anne arasındaki hukuki soybağı doğumla; çocuk ile baba arasındaki hukuki soybağı ise anneyle evlilik, tanıma, babalık davasında verilen hüküm veya evlat edinmeyle kurulmaktadır....

                Bilindiği üzere, TMK'nın 311.maddesinde "Aşağıdaki hâllerde ana ve babadan birinin rızası aranmaz: l. Kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa, 2. Küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa" hükmü, TMK'nun 312.maddesinde; "Küçük gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir" hükmü düzenlenmiştir. Dava konusu küçük kuruma yerleştirilen çocuklardan olmayıp, anne yanında yaşayan çocuktur....

                Bilindiği üzere, TMK'nın 311.maddesinde "Aşağıdaki hâllerde ana ve babadan birinin rızası aranmaz: l. Kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa, 2. Küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa" hükmü, TMK'nun 312.maddesinde; "Küçük gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir" hükmü düzenlenmiştir. Dava konusu küçük kuruma yerleştirilen çocuklardan olmayıp, anne yanında yaşayan çocuktur....

                UYAP Entegrasyonu