Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

çocuğu imiş gibi tescil edildiklerini bildirerek, nüfus kaydındaki baba adının iptali ile gerçek babaları olan ... olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Görüldüğü gibi davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki biyolojik olarak ... çocukları olmayan davacıların, yanlış beyan ile hatalı olarak ... çocukları olarak tesciline ilişkin kaydın iptali (nüfus kaydının düzeltilmesi), ikincisi ise babalığın tespiti davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise, ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. (TMK'nin mad. 282/1-2) Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. (TMK'nin mad. 285/1) Bu halde, çocukla baba arasındaki soybağı, çocuğun evlilik içinde doğması ile kendiliğinden kurulur. Bu durumda koca; karısının doğurduğu çocuğun kendisinden olmadığını ileri sürerek ana ve çocuğa karşı, soybağının reddi davası açabilir....

    Kızı ...' nın ana, baba, kardeşlerini gösterir aile nüfus kaydının, 3- ... kızı ... ( ... ) ' ın ana, baba, kardeş ve çocuklarını gösterir aile nüfus kaydının 4- ... İnci ve kardeşleri kayıtlarından yararlanılarak babası ... oğlu ...' in ve dedesi ... oğlu ...' in irtibatlı aile nüfus kayıtlarının merciinden istenerek evrak arasına konulduktan sonra gönderilmek üzere dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 17.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      `ın kayyım olarak tayin edilmesine karar verilmiş, bunun sonucunda Karabük Aile Mahkemesince talebin kabulü ile Türk Medeni Kanununun 353. maddesi uyarınca çocuğun malları varsa bununla ilgili tutulacak defterin mahkemeye verilmesi, çocuğun mallarında veya çocuk mallarıyla yapılacak olan yatırımlarda önemli bir değişiklik olduğunda mahkemeye bildirilmesine karar verilmiş, bu karar davalı baba ... tarafından temyiz edilmiştir. Ana ve baba, velayetleri devam ettiği sürece, çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlüdürler. Kural olarak hesap ve güvence vermezler. Ana ve babanın yükümlülüklerini yerine getirmedikleri durumlarda hakim müdahale eder (TMK m.352). Ana ve baba, çocuğun mallarını yönetmekte her ne sebeple olursa olsun yeterince özen göstermezlerse, hakim, malların korunması için uygun önlemleri alır (TMK m.360, Tüzük m.4/2). Bu önlemlerin neler olduğu Türk Medeni Kanununun 360/2. ve 361. maddelerinde gösterilmiştir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dilekçesinde, müvekkillerinin davalı ... ile baba bir ana ayrı kardeş oldukları halde nüfusa ana baba bir kardeş olarak kaydedildiğini, ...'nin annesinin...değil ...olduğunu ileri sürerek bu kaydın düzeltilmesini istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, hatalı nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olmakla beraber sonucu itibariyle soybağını yakından ilgilendirdiğinden, mahkemece davacılar ..., ..., ... ve ... ile davalı ...'ın ana bir kardeş olup olmadıklarının tespiti bakımından DNA testi yapılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davacı iddiası ve tanık beyanları yeterli bulunarak davanın kabulü doğru görülmemiştir....

          Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar (TMK md. 335). Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir (TMK md. 336). Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir. Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir (TMK md. 337). Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığının yerleşik kararlarında da belirtildiği ve Dairemizce de aynen benimsendiği üzere; “Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....

          Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar (TMK md. 335). Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir (TMK md. 336). Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir. Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir (TMK md. 337). Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığının yerleşik kararlarında da belirtildiği ve Dairemizce de aynen benimsendiği üzere; “Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....

          İş kazası nedeniyle işçinin ölümü halinde ana ve baba yararına maddi tazminata karar verilebilmesi için ana ve babaya Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kısa vadeli sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerekmektedir. Kendilerine gelir bağlanan ana ve babanın destekten yararlandığı varsayılmaktadır. Bu nedenle mükerrer ödemeyi önlemek için tespit edilen tazminat miktarından bağlanan gelirlerin peşin sermaye değeri düşülmelidir....

            Türk Medeni Kanununun 497. maddesinde, altsoyu, ana ve babası ve onların altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçılarının, büyük ana ve büyük babaları olacağı, bunların, eşit olarak mirasçı oldukları, mirasbırakandan önce ölmüş olan büyük ana ve büyük babaların yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı, ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babalardan birinin altsoyu bulunmaksızın mirasbırakandan önce ölmüş olması durumunda, ona düşen payın aynı taraftaki mirasçılara kalacağı, ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babaların ikisinin de altsoyları bulunmaksızın mirasbırakandan önce ölmüş olması durumunda, bütün mirasın diğer taraftaki mirasçılara kalacağı, sağ kalan eş olması durumunda, büyük ana ve büyük babalardan birinin mirasbırakandan önce ölmüş olması hâlinde, payının kendi çocuğuna; çocuğu yoksa o taraftaki büyük ana ve büyük babaya, 4.2.4....

              Ana Statüsü'nün Kuruluşun Amaç ve Faaliyet Konuları başlıklı 4. maddesi çerçevesinde, ... gemisinin deniz tehlikesine maruz kalarak kırılması nedeniyle olaya müdahale ederek almış olduğu tedbir ve çalışmalar nedeniyle bu hizmetine karşılık olarak ücret talebinde haklı olduğu, dosyada mevcut jurnal kayıtları dikkate alındığında römorkörlerin operasyon yaptıkları sürece devamlı olarak seyir halinde olmadıkları, demirde kaldıkları, limana yanaştıkları, dolayısıyla yapılan operasyon sırasında Aram Süresi olarak tabir edilen "gemilerin demirde beklediği ve hareketsiz kaldığı süre" lerin bulunduğu, geminin seyir halinde veya bekleme durumunda (aram süresi) yakacağı yakıt ve kira ücretleri bakımından farklılık olduğu, davacının 29/12/1999 ve 07/01/2000 tarihleri arasında çalışma ve faaliyetlerinin devam ettiği, 07/01/2000 tarihinden önce yaptığı davaya konu geminin tahliyesi ve kurtarılması için şart olan statik hesaplama ile kazazede gemide kalarak donan ve tekrar akışkan hale getirilmesi için...

                Bilindiği üzere TMK'nun 336. maddesi gereğince "Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir." sözü edilen yasal düzenlemeye göre velayet hakkı münhasıran anne veya babaya tanınan bir hak olup evlat edinme hariç ana-baba dışında hiç kimseye tevdi olunamaz. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocuğun menfaatidir ve bu düzenlemede ana ve baba ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir (TMK m.349)....

                  UYAP Entegrasyonu