Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çocuk mallarının yönetimi kavramının kapsamını, ana ve babanın çocuk malları üzerinde onlarla ilgili ve amaca uygun her türlü taahhüt ve tasarruf işlemleri dahildir. Ana ve baba bütün bu işlemleri gerçekleştirirken hep çocuğun menfaatini gözetmek zorundadırlar. Bu durum TMK'nın 352.maddesinin 2.fıkrasından da anlaşılmaktadır. TMK'nın 345.maddesinde çocuk ile anne ve baba arasındaki hukuki işlemlerin düzenlendiği, bu maddeye göre çocuk ile ana baba arasında yada ana ve babanın menfaatine olarak çocuk ile üçüncü kişi arasında yapılacak bir hukuki işlemle çocuğun borç altına girebilmesi, bir kayyımın katılmasına ve hakimin onayına bağlıdır....

    Avcı ile davalı baba arasında şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 327.maddesinde, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanacağı ve yine Türk Medeni Kanunu'nun 329.maddesinde, küçüğe fiilen bakan ana veya babanın, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği şeklindeki yasal düzenlemeler ile çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile nafaka yükümlüsü olabilecek kişiler "anne ve baba" olarak belirlenmiştir. Evlilik haricinde doğan çocuk için babanın nafakayla yükümlü tutulabilmesi için, çocukla baba arasında soybağının kurulmuş olması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 282.maddesine göre, "Çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla kurulur. Baba ile arasındaki soybağı ise, babanın anayla evlenmesi, tanıma veya hakim kararı ile gerçekleşir." Somut olayda; nüfus kaydında küçük ......

      Madde gereğince; "Evlât edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir. Rıza, küçüğün veya ana ve babasının oturdukları yer mahkemesinde sözlü veya yazılı olarak açıklanarak tutanağa geçirilir. Verilen rıza, evlât edinenlerin adları belirtilmemiş veya evlât edinenler henüz belirlenmemiş olsa dahi geçerlidir. " TMK 311/2. Madde gereğince; "Aşağıdaki hâllerde ana ve babadan birinin rızası aranmaz: ...2. Küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa."...

      Davalı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul ettiğini beyan etmiş ve ana-baba rızasının aranmamasına karar verilmesini istemiştir. Kayyım; evlat edinmenin çocukların yararına olacağını beyan etmiştir. Baba T4 talimatla alınan ifadesinde; çocukların evlatlık verilmesini istemediğini beyan etmiştir. Baba T4, çocuklarının evlatlık verilmesini istemediğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Dava, evlat edinme ve evlat edinmede ana-baba rızasının aranmaması talebine ilişkindir. Anayasanın 36. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiştir. Hukuki dinlenilme hakkını düzenleyen, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün değildir....

      Kocasinan Belediye Başkanlığı'nın 09/09/2021 tarih ve 19167 sayılı yazısında; dava konusu taşınmaz için belediye kayıtlarına verilmiş olan emlak beyanname örneğinin yazı ekinde sunulduğu belirtilmiş, yazı eki beyanname incelendiğinde; ana adı Yadigar, baba adı Mahmut olan Fikar Esen adına beyan verildiği görülmüştür. Dava konusu taşınmazla ilgili Kocasinan Belediyesine emlak beyanında bulunan ana adı Yadigar, baba adı Mahmut olan Fikar Esen'in T1 annesi TC kimlik numaralı ana adı Yadigar, baba adı Mahmut olan Fikar Esen olabileceği kanaati oluşmuştur....

      ın 2002 yılında dul ve çocuksuz olarak ölümü ile mirasçı olarak ana ayrı baba bir kızkardeşi.............'in kaldığı.............'in de 2009 yılında dul ve çocuksuz olarak ölümü ile mirasçılarının 2. zümrede bulunan ana ve babası ile bunların alt soyu olduğu, ....'nin babası ... ... ............'ın alt soyunun bulunmadığı, annesi .................'nin nüfus kaydı bulunmadığından ölü olup olmadığı, ölmüş ise alt soyunun olup olmadığı belirlenememektedir. Davacı ...'ın ....'nin ana bir baba ayrı kardeşi olduğunu gösteren vatandaşı bulunduğu Almanya Ülkesi makamlarınca usulüne uygun düzenlenmiş bir belge sunmadıkları, dosya içerisinde bulunan ....'nin düzenlemiş olduğu vasiyetnamedeki beyanı ile davacılara ait apostil şerhi içerir noterce tercüme edilmiş nüfus kayıtlarının ırsi bağı belirlemeye yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki; hakkında mirasçılık belgesi istenilen ...'ın ölümü ile mirasçısı olarak kendinden sonra ölen ana ayrı baba bir kardeşi ....'nin kaldığı, ....'...

        nin velayetlerinin yaşları henüz ana bakım ve şefkatine muhtaç olması nedeniyle davacı ana ...'...

          Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir....

            Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir....

              Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveyniyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun üstün yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Somut olayda, davacı babanın boşanma karar tarihinde Türkiye’de yaşadığı, yeniden evlendiği ve İsviçre’de yaşamaya başladığı, çocuğu yalnızca yaz aylarında görebildiği anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu