öngörülen sürede açılıp açılmadığı tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 1- Davacının aracı ile ilgili olarak düzenlenen muhafaza ve el koyma tutanağı, el koyma kararı ve aracın davacıya iade edilmesine ilişkin mahkemece yazılan müzekkere ile yediemin ve otopark ücretinin davacı tarafından ödendiğine ilişkin makbuz, fatura ya da tutanağın onaylı örneklerinin dosya içine alınması gerektiği dikkate alınmadan, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2- El konulan araca ilişkin olarak davacı tarafından ödendiği belirtilen yediemin ve otopark ücretine ödeme tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması gerekirken, el koyma tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, 3- ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türünün gerekçeli karar başlığında ''Haksız El Koyma Nedeniyle Tazminat'' olarak yazılması, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla...
Ticaret Limited Şirketine ait olduğu dikkate alınarak davacı ...’ın bahse konu şirketin yetkilisi olup olmadığının araştırılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; 1- Van Ticaret Borsasının badem içinin el koyma tarihi olan 2013 yılında kg fiyatı olarak bildirdiği 25 – 26,50 TL aralığının ortalaması olan 25,75 TL’den el konulan 3.937 kg badem içinin el koyma tarihindeki toplam değeri olan 101.377,75 TL’nin kdv eklenmeden, el koyma tarihi olan 08.10.2013 tarihi ile tasfiye tarihi olan 26.08.2014 tarihi arasındaki yasal faizinin davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, 2- El konulan badem içlerinin tasfiye satış bedeli ile tasfiye tarihindeki piyasa satış fiyatı arasındaki farka ilişkin olarak hesaplanan 32.248.98 TL'nin tasfiye tarihi olan 26.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu miktara el koyma tarihinden itibaren...
Verilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinin 6. fıkrasında hangi hallerde tazminat istenebileceğinin tahdidi şekilde sıralandığı ve anılan Kanunun 1. maddesi kapsamında haksız el koyma nedeniyle tazminat isteme konusunda düzenleme bulunmadığı, 466 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmü nedeniyle haksız el koyma nedeniyle tazminat istenemeyeceği gerekçesi yerine, elkoyma işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK'nın 144/1-c maddesi gereğince değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş olması gerekçesi itibariyle yanlış, sonucu itibariyle doğru kabul edildiğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamış, ''466 sayılı Kanun gereğince tazminat'' olan dava türünün "Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat" ve "18.03.2015" olan dava tarihinin "01.01.2003" olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir....
olması karşısında; yapılan işlemden kasıt 29.08.2002 tarihinde davacı araçlarına el koyma olup, el koyma nedeniyle maddi tazminat isteminin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği de belirlenerek yapılan incelemede, Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davanın el koyma tarihi itibariyle el koyma nedeniyle tazminat isteminin yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği gerekçesiyle tazminat isteminin reddine ilişkin hükme yönelik davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
çekmesi, cezaevi şartları, buralarda duyduğu acı ve ızdıraplar kişinin manevi zararının giderilmesini gerekli kılar, tutuklanan kimseye verilecek manevi tazminatın tespitinde; tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik yeri, üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır, bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir....
Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir, Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; El koymaya konu olan ve dosya kapsamına göre davacıya iade edilen çaylarla ile ilgili olarak bilirkişi tarafından, el koyma tarihi ile iade tarihi arasında çayların 60 günde bir el değiştireceği ve kar payının %6 olacağı öngörülerek belirlenen miktara, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, el koyma tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz...
TEMYİZ SEBEPLERİ Davacı vekilinin temyiz sebepleri; haksız el koyma tedbiri nedeniyle gelir kaybı olmadığına dair gerekçenin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin zarara uğradığını, aracından mahrum kaldığını, aracı kullanmadığından dolayı masraflar yaptığını, davalı vekilinin temyiz sebepleri; el koyma tedbirinin yasal koşullara göre verildiğini, davacının kendi kusurlu eylemleri nedeniyle el koyma tedbiri uygulandığını, davanın reddi gerektiğini, belirtmiştir. III. DAVANIN KONUSU Mahkemece, tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul (kapatılan) 10....
Kabule göre de; davacının talebinin dayanağı haksız fiil olup hukuka aykırılık da el koyma tarihinde gerçekleştiğinden el koyma tarihinden itibaren faiz yürütülmesinde hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte hesaplanan tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, salt aracın vasfı nedeniyle ticari iş olmayan ya da tacirler arası haksız fiilden kaynaklanmayan somut davada, belirlenen davacı zararının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi, ayrıca davacının haksız el koyma nedeniyle ne şekilde manevi zararının oluştuğunun kararda tartışılmaması da doğru olmamıştır. (emsal için bknz. Yargıtay 4....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacının maddi tazminat talebine ilişkin davanın kısmen kabulü ile 14.975,24 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında dava türü olarak "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "5271 sayılı cmk 141 ve devamı gereği tazminat" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir....
tazminata hükmedilmesi, b-) Tazminata konu el konulan aracın kasko değerinin denetime olanak sağlayacak şekilde resmi kayıt ve belgelere dayalı olarak saptanması gerektiğinin gözetilmemesi, c-) Davacı tarafın el koyma tarihini de kapsayan yıllara göre kurumlar vergisi beyannamelerinin tazminat miktarının belirlenmesine esas olarak değerlendirilmesi suretiyle el koyma tarihi ve öncesine ait gelir dağılımı itibariyle gerçek maddi kaybın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; tazminat talebine konu aracın el koyma süresi içerisinde faal olarak çalıştırılması halinde uğrayacağı değer kaybı ve yıpranma payının uğranıldığı varsayılan maddi kayıptan düşürülmesi gerektiği gözetilmeden suretiyle eksik araştırma ve kovuşturma ile varsayıma dayalı değerler üzerinden yapılan hesaplamaları içeren bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde maddi tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı ve davacı vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün...