A.Davalı vekilinin temyiz istemi; 1.Davanın süresinde açılmadığına yönelik temyiz talebi yönünden Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında, davacı hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın 12.09.2015 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşmiş kararın davacıya tebliğ edilmediği anlaşıldığından, davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinde öngörülen ve hak düşürücü süre olan 1 yıl içerisinde açıldığı anlaşılmakla herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamıştır. 2.Muhtemel zararların tazminat olarak verilmemesi gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden Davacı dava dilekçesinde ve devamında üzerine kayıtlı aracına el koyma işlemi uygulanması nedeniyle tazminat talep ettiğinden davalı vekilinin haksız tutuklama nedeniyle davacı hakkında muhtemel zararların tazminat olarak verildiğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 3.Hükmedilen maddi tazminatın fazla olduğuna yönelik temyiz talebi yönünden Davacının üzerine kayıtlı 63 ZR 995 plakalı aracına el...
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat talebinin dayanağını oluşturan Dörtyol Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/547 soruşturma, 2009/1173 Karar numaralı soruşturma dosyası kapsamında 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan davacı şirkete ait 6.650 litrelik motorine el koyulduğu, 10.03.2009 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, 07.09.2009 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, itirazın reddi üzerine kararın 04.06.2014 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu, Davacının 15.700,65 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine...
önceki işlemler hakkında ise, 07.05.1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında; yapılan işlemden kasıt 22.09.2004 tarihinde davacı aracına el koyma olup, el koyma nedeniyle maddi tazminat isteminin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği gözetilerek davanın reddi yerine yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 30/12/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
olunacağının belirtilmiş olması karşısında; yapılan işlemden kasıt 03.08.2003 tarihinde davacı aracına el koyma olup, el koyma nedeniyle maddi tazminat isteminin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği gözetilerek davanın reddi yerine yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 28.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine el koyma nedeniyle 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi, 2-Davacıya ait çaylara haksız yere el konulması sebebiyle oluşan maddi zararın, çayların kaç günde bir el değiştirip, ne kadar kar bırakacağı dikkate alınmak suretiyle hesaplanmasında bir isabetsizlik görülmemekle birlikte, çayların davacıya teslimi tarihi olan 13/03/2015 den tarihinden itibaren hükmedilecek maddi tazminata faiz uygulanabileceği, keza bu tarihe kadar yapılan maddi zarar hesabının yasal faizi de kapsadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/08/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız el koyma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın esastan reddine dair verilen 13/11/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kendisine ait olup, ... Liman Başkanlığında kayıtlı bulunan "Yel" isimli gemiye ve içerisinde bulunan 400.000 litre motorine ......
dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Davacının aracı ile ilgili olarak düzenlenen muhafaza ve el koyma tutanağı, el koyma kararı ve aracın davacıya iade edilmesine ilişkin mahkemece yazılan müzekkere ile yediemin ve otopark ücretinin davacı tarafından ödendiğine ilişkin makbuz, fatura ya da tutanağın onaylı örnekleri de dosya içine alınarak, dava dilekçesinde, el konulan aracın yaklaşık 2 yıl süre boyunca otoparkta bekletilmesi nedeniyle araçta sorunlar meydana geldiğinin iddia edildiği ve buna ilişkin olarak masraf yapıldığını, ayrıca 2.500,00 TL yediemin otopark ücretinin ödendiğini belirttiği gözetilerek, araca el konulması nedeniyle davacı tarafından yediemin otopark ücreti ödenip ödenmediği araştırılıp ödendiğinin tespiti halinde bu bedel ile aracın otoparkta bekletilmesi nedeniyle bakımının yapılamadığı ve aracın zarar görmesi sebebiyle masraf yapıldığı iddiasına ilişkin olarak ise davacı tarafça kanıtlanabilen masrafların maddi...
niteliği ve yapılan işlemler dikkate alındığında fiili el koyma süresinin makul olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi: Ağır Ceza Mahkemesi Hüküm : 5.148,92 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacı vekilinin 04.03.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle sahibi olduğu madeni yağa el konulduğunu, yapılan kovuşturma sonunda üzerine atılı suçtan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan ......
Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve davacı tarafa maktu vekalet ücreti ödenmemesi gerektiğine, davacı vekilinin el koyma nedeniyle manevi tazminat şartların oluştuğuna ilişkin temyiz itirazının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA 22.04.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....