WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 16/07/2013 NUMARASI : 2012/11-2013/313 Taraflar arasındaki acele el koyma dava dosyasına konu taşınmazın fiili taksim ve kullanıma göre aidiyetinin tespiti ile davalı maliklere ödenen acele el koyma bedelinin istirdatı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, acele el koyma dava dosyasına konu taşınmazın fiili taksim ve kullanıma göre aidiyetinin tespiti ile davalı maliklere ödenen acele el koyma bedelinin istirdatı istemine ilişkindir. Mahkeme, davacı H.. D.. yönünden davanın reddine, davacı M.. D.. yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

    Haksız el koyma nedenine dayalı davada davacı zararı, olay tarihinde gerçekleşmiş olduğundan meydana gelen zararın idarece hayvanlara el koyma tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacının açık talebine rağmen ceza mahkemesi kararının kesinleştiği tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi yürütülmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalıların diğer temyiz itirazları incelendiğinde; Dosya içeriğinden; karara esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların el koyma tarihi ile ceza mahkemesince verilen beraat kararının kesinleşme tarihi arasındaki dönem esas alınarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Oysa zarar haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan el koyma tarihinde gerçekleşmiş olduğundan davaya konu koyunların el koyma tarihi itibarıyla bedelleri belirlenerek zarar hesabı yapılması gerekir....

      Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, usulüne uygun olarak Cumhuriyet savcısınca verilen el koyma talimatına istinaden fiilen el konulan suça konu tüplere ilişkin süresinde 5271 sayılı Kanun'un 127/3. maddesi uyarınca yapılan el koyma talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi nedeniyle merciince yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Cumhuriyet savcısı tarafından imzalan 02.02.2017 tarihli "Cumhuriyet savcısı görüşme tutanağının" alt kısmında yer alan talimatlar bölümünde açıkça "firma sahiplerine tüplerin yedi emin olarak teslim edilmesi" ve "firma sahiplerine teslim edilen tüplere el koyma kararının alınması" hususlarının yazılı olduğu, patlayıcı madde özelliği bulunan tüplerin bu özelliği düşünülerek askeri bölge içerisine alınması ve bu alanda muhafaza...

        17.625,00 TL hasar bedeli, 2.200,00 TL motor rektefiye bedeli, 17.000,00 TL değer kaybı bedeli, 22.768,16 TL kazanç kaybı bedeli olmak üzere toplam 59.593,16 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, 12.896,55 TL tamir bedeli, 1.782,06 TL değer kaybı bedeli ve 22.768,16 TL kazanç kaybı bedeli olmak üzere toplam 37.446,77 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacı şirketin sahibi olduğu araca haksız yere el konulmasından dolayı 5271 sayılı CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince tazminat davası açtığı, davaya dayanak teşkil eden Enez Asliye Ceza Mahkemesinin, 2006/108 Esas - 2011/6 Karar sayılı dosyasında, davacının aracını davacıdan habersiz şekilde suçta kullanan sanığın göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle cezalandırılmasına, davacıya ait aracın iadesine karar verildiği, bu nedenle...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Hüküm : Manevi tazminat talebinin REDDİNE, 12.500 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat dosyasına konu olan Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, şüphelilerden Fuat Kom'un 13/11/2006, 08/01/2007 ve 23/01/2007 tarihli dilekçelerinde ve soruşturma aşamasındaki beyanlarında aracına haksız el koyma nedeniyle mağdur olduğunu beyan etmesi karşısında, aracın fiilen kime ait olduğu belirlendikten sonra, şayet davacıyı ait ise davacının nakliyecilik yapıp yapmadığı, ticaret sicil kaydının bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması ve üzerinde suç kapsamında gerekli incelemeler yapıldıktan sonra makul süre içinde geri verilmeyen aracın el konulma ve iade...

            Taşınmazın kamulaştırma tarihindeki malikleri tarafından kamulaştırma işleminin tebliğine rağmen süresi içinde bedel artırım davası açılmadığından kamulaştırma işlemi kesinleşmiş olup, taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el koyma nedeniyle dava açma hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanuna göre Tazminat Hüküm : Davanın reddine Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, 5320 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince davacının aracına el koyma tarihi olan 06/08/2003 tarihi itibariyle 466 sayılı Kanunun uygulanması gerektiği ve anılan kanun kapsamında el koyma nedeniyle hak sahiplerine tazminat ödeneceğine dair bir düzenleme yapılmadığı gözetilerek sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, 03/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Kanun'un 128. maddesi kapsamında verilen el koyma tedbirlerinin kaldırılmasına ilişkin olmakla, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, el koyma tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların kaldırılmasına dair ek Karar itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, gerekli inceleme itiraz merciince mahallinde yapılmak üzere dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  Mahallesi 630 ada 592 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Taşınmaz üzerindeki yapının kaçak olup olmadığı, kaçak ise; bu binanın yıkılması için belediyece el koyma (yıkım) tarihinden önce bir karar alınıp alınmadığı tespit edilmeden taşınmazdaki bina yönünden asgari levazım bedeline hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "Acele el koyma dosyasında belirlenen bedelin davacı hak sahibine ödenmesi, acele el koyma tespitinden sonra yerleşik yargı kararlarına göre makul kabul edilen 6 aylık süre içinde bedel tespiti davası açılmaması nedeniyle davacı tarafından kamulaştırmasız el atma davası açılmış olması, bu davanın halen derdest olup yapılacak yargılama sonucunda acele el koyma bedelinden daha yüksek bir bedel çıkması halinde o bedele ve dava tarihinden itibaren faizine hükmedilecek olması, kamulaştırma davalarının niteliği gereği; Kamulaştırma Kanunu'nun 10....

                    UYAP Entegrasyonu