Davacı şirkete ait çekici ile buna bağlı römork içerisinde kaçak akaryakıt olduğu gerekçesiyle el konulmuştur. El koyma sırasında yapılan incelemede araç içerisinde birden fazla ruhsat bulunduğu, araçlar üzerinde takılı olan plakaların ise sahte oldukları tespit edilmiş ve bu nedenle ayrı bir ceza davası da açılmıştır. Bunun yanında, araçta yüklü olan motorinin de yurtdışı edilmesi gereken bir eşya olduğu tespit edilmiştir. Açılan ceza davasında, motorinin dava sırasında yurt dışı edilmiş olması nedeniyle beraat ve iade kararı verilmiştir. Bu soruşturma nedeniyle el konulmuş olan davacıya ait araç, soruşturma sırasında teminat karşılığı iade edilmiştir. Dava dosyası içinde bulunan delil ve belgeler ile ceza dava dosyası içeriğine göre, davacıya ait araçta sahte ruhsat ve plakalar bulunmakta ve taşıdığı yükün de el koyma tarihi itibarıyla yurtdışı edilmiş olması gerek-mektedir. Bu durum itibarıyla, olay tarihi itibarıyla araçlara el koyma işlemi hukuka uygundur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat talebinin dayanağı olan Başkale Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/767 sayılı soruşturma dosyası kapsamında, davacının ortağına ve davacının yetkilisi olmadığı şirkete ait 3.000 kg çaylara 21.08.2013 tarihinde el koyulduğu, yapılan soruşturma sonunda davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın 24.03.2014 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu, Davacının 100.000,00 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, 14.975,24 TL maddi tazminatın...
Davacı, 201/52080 payına tekabül eden kamulaştırmasız el koyma karşılığını dava etmiştir....
Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, tebliğnamede de manevi tazminatın fazla hükmedildiğine yönelik görüşe de iştirak edilmeyerek davacı lehine el koyma nedeniyle 1.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
gözüktüğünü ancak aracın devrini resmi şekilde almadıklarını beyan ettikleri, davacının ruhsat sahibi olsa bile aktif dava husumetinin bulunmadığı belirlenmişse de, aynı dosya kapsamında hakkında beraatine hükmedilen sanık...’ın haksız tutuklamaya dayalı olarak tazminat davası açtığı ve Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/103 Esas – 2012/224 Karar sayılı dosyasında lehine tazminata hükmedildiği, ancak aracın fiili sahibi olduğu anlaşılan ... tarafından el koyma nedeniyle tazminat davası açılmadığı anlaşılmakla; Davacının aracını davacıdan habersiz şekilde suçta kullanan sanık...’ın Hırsızlık ve Kamu malına zarar verme suçları nedeniyle hakkında yürütülen soruşturma sonunda beraatine hükmedildiği, el koymaya konu olan aracın da iadesine karar verildiği, bu nedenle davacının el koyma işlemi nedeniyle uğradığını iddia ettiği maddi kaybını davalıdan talep edemeyeceği, bunun yerine davacının aracını kendisinden habersiz şekilde suçta kullanan kişiden Borçlar Kanunundaki sorumluluk...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı hakkında yürütülen soruşturma gereğince davacının davalı banka nezdindeki hesabına el koyma kararı verildiği, el koyma karar tarihi ile kararın bankaya ulaştığı tarih arasında davacının hesabında yaklaşık yarı oranında eksilme olduğu, ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca el konulan hesapların karar tarihi itibariyle mevcutlarını kapsamakta olduğu bildirildiğinden karar tarihindeki mevcuda ulaşıncaya kadar hesaba sonradan gelen meblağlara da davalı banka tarafından bloke konduğu, söz konusu işlemin ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yazı ve talimatına uygun olduğu, sonrasında ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açıkça el koyma kararının hesaptaki 22.569,00 TL’yi kapsadığının bildirildiği, bu bildirim üzerine davacıya kısmen ödeme yapıldığı, en son ... 1....
talebine ilişkin söz konusu davada mahkemece, CMK’nın 141/1-j maddesinde eşyasına veya diğer mal varlığı değerlerine koşulları oluşmadığı halde el konulan veya zamanında geri verilmeyen kişilerin tazminat isteyebileceğinin düzenlendiği, somut olayda davacının da malen sorumlu sıfatıyla sürücü sanıkla birlikte yargılandığı, araç içinde kaçak sigara bulundurulması nedeniyle 5607 sayılı Kanunun 10. maddesi ve CMK hükümleri gereğince sigarayla birlikte taşıta da el konulması işlemi yapıldığı, sürücü sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, sürücüye ait olmadığı için taşıtın müsadere edilemediği, ancak kaçak eşya taşıma suçunda kullanıldığından taşıta soruşturma aşamasında el konulmasında yasa hükümleri gereğince uygunluk ve zorunluluk bulunduğu, hukuka aykırı bir şekilde el koyma bulunmadığı, araca el koyma nedeniyle manevi tazminat istenemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada mahkemece, CMK’nın 141/1-j maddesinde eşyasına veya diğer mal varlığı değerlerine koşulları oluşmadığı halde el konulan veya zamanında geri verilmeyen kişilerin tazminat isteyebileceğinin düzenlendiği, somut olayda davacının da malen sorumlu sıfatıyla sürücü sanıkla birlikte yargılandığı, araç içinde kaçak sigara bulundurulması nedeniyle 5607 sayılı Kanunun 10. maddesi ve CMK hükümleri gereğince sigarayla birlikte taşıta da el konulması işlemi yapıldığı, sürücü sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, sürücüye ait olmadığı için taşıtın müsadere edilemediği, ancak kaçak eşya taşıma suçunda kullanıldığından taşıta soruşturma aşamasında el konulmasında yasa hükümleri gereğince uygunluk ve zorunluluk bulunduğu, hukuka aykırı bir şekilde el koyma bulunmadığı, araca el koyma nedeniyle manevi tazminat istenemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece taleplerinin yanlış anlaşılarak hukuka aykırı şekilde davanın reddine karar verildiğini, yerel mahkemenin kararına göre sanki huzurdaki davanın davalı idareye olan borçlardan müvekkili şirketin sorunluluğunun bulunmadığı iddiası ile açılmış gibi gerekçe belirterek bir takım ilgisiz kanun maddeleri sıralanıp şirketin borçtan sorumlu olması nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, dava dilekçesinde ayrıntılı olarak açıkladıkları üzere müvekkillerinin el koyma nedeniyle mal varlıklarında tasarruf yetkilerini kullanamadıkları için el koyma kararı kaldırılana kadar borçların tahsiline ilişkin icra işlemlerinin durdurulmasının talep edildiğini, dava dilekçesinde davalı idareye olan borçlardan sorumlu olmadıkları yönünde bir iddiaları bulunmadığı gibi borçlara yönelik herhangi bir itirazlarının da söz konusu olmadığını, el koyma nedeniyle bu aşamada borçların ödenmesinin hukuken ve fiilen mümkün olmadığı...
Ceza Dairesinin 13.09.2012 tarih, 2008/4814 Esas, 2012/22897 Karar sayılı ilamı ile sanıklar (davacılar) hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiş olmasının yanında haksız el koyma işleminin gerçekleştiği, tarihte yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinin 6. fıkrasında hangi hallerde tazminat istenebileceğinin tahdidi şekilde sıralandığı ve anılan Kanunun 1. maddesi kapsamında haksız el koyma nedeniyle tazminat isteme konusunda düzenleme bulunmadığı, 466 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmü nedeniyle haksız el koyma nedeniyle tazminat istenemeyeceği gerekçesi yerine elkoyma işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK'nın 144/1-c maddesi gereğince değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş olması gerekçesi itibariyle yanlış, sonucu itibariyle doğru kabul edilmiş, davanın tümüyle reddedilmiş olması karşısında davalı hazine lehine her davacı aleyhine...