Dosyadaki bilgi ve belgeler ile 09.06.2013 havale tarihli bilirkişi raporunun inclenmesinde; 962 m²'lik bölümün tamamının imar yolu ve imar boşluklarında kaldığından kamulaştırmaya ayrıldığı ve taşınmaza el atılarak 86. Sokak ile 76. Sokağın kesiştiği köşede arayol (sokak) ve kaldırım olarak kullanıldığı tespit edilmiş, ekindeki resimden ise sokağın asfalt kaplı olup araç ve yaya kullanımına açık olduğu ve fiili el atma olgusunun gerçekleştiği anlaşılmıştır. Buna göre; düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra kalan bölümde kamulaştırmaya ayrılan ve fiili olarak el atılan taşınmaza ilişkin açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil davasında adli yargı görevli olup, mahkemece işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
bu kısım içinde hüküm kurulduğunu, el atma tarihinin de belirlenmediğini belirterek kaldırılmasını talep etmiştir....
Ancak ; 1-Dava konusu taşınmaz arazi niteliğinde olduğuna göre ecimisil talep edilen her dönem için o yörede ekimi yapılabilecek mutad ürünler esas alınarak bulunacak net gelire göre ecrimisil bedeli belirlenmesi gerektiği halde gerekçesi gösterilmeden ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş olması, 2-Ecrimisil istemi ve el atma bedelinin tespiti istemi ile ilgili her bir talep yönünden ayrı harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Kabule göre ; 3-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçlarının nisbi olarak uygulanması gerekmektedir....
Bu itibarla ıslah edilen kısım yönünden de dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun olmuştur. e-Yine kamulaştırmasız el atma nedeni ile açılan tazminat ve tescil davalarında; el atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olması halinde maktu, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olması halinde ise nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi doğrudur....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk fiili el atma tarihi 1977 yılı olarak kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenle uzlaşmanın dava şartı olduğunu, Fiili el atma tarihi doğru olarak tespit edilmediğinden sanki 04.11.1983 sonrası el atma var gibi değerlendirilerek davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedildiğini, Kamulaştırmasız el atma tazminatı ve ecrimisil bedeline ilişkin emsal taşınmazlarla kıyaslama yapılırken taşınmazların hangi kriterler yönünden kıyaslandığı raporda belli olmadığını, dava konusu taşınmazda Alanya Belediye Başkanlığı’nın kararı ile imar planı belirlendiğini, buna göre sorumlu olan ilgili yer Belediyesi olduğunu, tespit edilen bedelin fahiş olduğunu, ilk dava değerine dava tarihinden itibaren, ıslah edilen miktara ıslah talep edilen tarih itibari ile faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Dava konusu taşınmaz ana caddeye cepheli olup, Üsküdar merkeze ve sahile çok yakın, çarşının merkezinde, kamu ve resmi kurumlara yürüme mesafesinde olup, bulunduğu bölgede lüks siteler bulunmakta olduğunu, bununla birlikte sosyal yaşam alanlarının, kültürel alanların bulunduğunu ve Üsküdar merkezin son zamanlarda cazibe merkezi haline gelmiş olduğunu, ancak davalı tarafından yapılan bu kamulaştırmasız el atma arazilerinde büyük bir değer kaybı meydana getirmiş olduğunu, kamulaştırmasız el atılması sebebi ile el atılan yere ait yüzölçümü gerekse bedel açısından fazlaya mahsus talep hakları mahfuz kalmak kayıt ve suretiyle müvekkilleri tarafından uğranılan 45.000- TL zararın kamulaştırmasız el atma tarihinden itibaren işleyecek asıl faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmektedir. Dava kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup davaya bakan İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın kabulüne karar vermiş bu karar istinaf edilmiştir....
Bu isteklerin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Taraf vekillerinin karar düzeltme istemi üzerine dosya ve eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 6. maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 tarih ve 2013/95 Esas 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak tazminat istemi yönünden taraflar lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi yerinde olmadığından hükmün bu nedenle de bozulması gerektiği bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından taraf...
Tüm dosya kapsamına göre dava konusu taşınmaza fiilen el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olduğu hususu sabit olmakla uzlaşma yoluna başvurulmaksızın doğrudan dava açılmış olmasında da herhangi bir usulsüzlük yoktur. c-Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat ve tescil davalarında; 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değiştirilen geçici 6. Maddesi uyarınca 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihleri arasında fiilen el atılan taşınmazlara ilişkin olarak açılan bu davalarda taşınmazın el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespit edilmesi gerekir. El atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olması halinde ise dava tarihindeki niteliklerine göre dava konusu taşınmazın değerinin tespiti gerekmektedir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacılar vekili asıl ve birleşen dava dosyalarına sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerine ait Ankara İli, Kalecik İlçesi, Koyunbaba Mahallesi, 100 ve 1506 parsel sayılı taşınmazlara Koyunbaba Baraj İnşaatı nedeniyle kamulaştırma yapılmaksızın el atıldığını, bu el atma nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı yönünden el atma bedeli ile ecrimisilin faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır. Davalı vekili asıl ve birleşen davalar yönünden; el atmanın mevcut olmadığını, davacıların uzlaşmaya gelmeyip kötü niyetle davanın açıldığını, dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2021 NUMARASI : 2020/467 2021/351 DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat) KARAR : Mut 1....