Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davalı ...'nin iptal ve tescil edilen taşınmazlarda kayden ve ırsen malik olmadığı,dolayısıyla temyiz eden kişi aleyhine tapu iptal ve tescil yönünden bir hüküm kurulmadığı gibi davalı aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de hükmü temyiz eden davalı tarafından bu husus temyize konu yapılmadığına göre; davalı ...'nin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 0,90.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına,26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak pay oranında açılan tapu iptal ve tescil istekli davaların dinlenmesine olanak yoktur. Ancak bu ilke üçüncü kişilere karşı açılacak davalar için geçerli olup, mirasçılar arasında görülen davada miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde aykırı bir yön bulunmamaktadır. Somut olayda, davacıların kendileri gibi mirasçı konumunda olan davalıya husumet yöneltmek suretiyle miras payı oranında tapu iptal ve tescil istemli dava açtıkları, mirasbırakanın işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile saptandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir....

      Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/06/2021 tarih 431 Sayılı Kararı tarihli kararı ile belirlenen ve 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri iş bölümü kararı gereğince; "4721 sayılı TMK'nın 676, 677 ve 678 maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil davaları ile aynı yasanın 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," ile ilgili uyuşmazlıklara 16. Hukuk Daireleri bakmakla görevli olduğundan dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın İstinaf incelemesi yapılmak üzere HMK' nın 352 maddesi uyarınca incelemeyi yapmakla görevli İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. HUKUK DAİRESİ'NE GÖNDERİLMESİNE, Dair dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu oy birliği ile HMK' nın 352. maddesi uyarınca karar verildi....

      Davalı ..., taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, ancak satın aldığı dönemde memleketinde olduğundan taşınmazın İstanbul’da bulunan mirasbırakan adına tescil edildiğini, sonrasında murisin taşınmazı adına devrettiğini; davalılar ... ve Kıymet, öncesinde davalı kardeşleri ... aleyhine açtıkları muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davası sonucunda miras paylarını aldıklarını, kendilerine husumet yöneltilmemesi gerektiği belirterek davanın reddini savunmuşlar, diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalı ... yönünden tapu iptal-tescil isteğinin reddine, diğer davalılar ... ve ...yönünden davanın kabulü ile dava konusu 5 ve 7 nolu bağımsız bölümler bakımından iptal-tescile, dava konusu 9 nolu bağımsız bölüm yönünden ise tazminat isteğinin kabulü ile 37.500,00 TL’nin davalı ...’tan tahsiline karar verilmiştir....

        Davada, taraflar arasındaki 12.06.1996 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin gereklerini yerine getirmediği ve bu suretle davalı yüklenicinin temerrüde düştüğü ileri sürülerek, geriye etkili feshi, tapu iptal ve tescil ile maddi ve manevi tazminatın tahsili istenmiştir. Görüleceği üzere, sözleşmenin sona erdirilmesi ve bu sebeple doğduğu ileri sürülen zararların tazmini talebinin eldeki davada incelenmesine yasal herhangi bir engel bulunmamaktadır. Bunun yanında, davacılar vekilince tapu iptal ve tescil talebi, dava dışı üçüncü kişilere de şamil olarak ileri sürülmüş ise de, bu şahısların davada taraf olmamalarına karşın, halen davalı yüklenici adına tapuda kayıtlı bağımsız bölümler bulunduğu görüldüğünden davalı yüklenici kooperatife karşı tapu iptal ve tescil talebinin de bu davada görülmesi gerekmektedir. Kaldı ki, davacıları dava dışı üçüncü kişilere karşı tapu iptal ve tescil talebine zorlamak da mümkün değildir....

          e ait olduğunun tespiti ile tapu kaydının beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ...... vekili ve davalı ...... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 297. maddesinde öngörüldüğü üzere kararın hüküm sonucu kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Esasen yerel mahkeme de davanın tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemli olarak açıldığını gerekçeli kararında belirtmiştir. Buna rağmen hüküm fıkrasında tazminat talebi hakkında hüküm kurulmadığı gibi hükmün gerekçesi incelendiğinde davacının tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olarak gerekçe gösterilmesine karşılık tazminat isteminin neden reddedildiğine dair herhangi bir gerekçe sevk edilmemiştir....

            Davalı vekili, davacıların ... iptal ve tescil isteğinin zamanaşımına uğradığını, taşınmazın 1992 yılında tapuya tescil edildiğini ve aradan 20 yıl geçtiğini, tapusuz dönemde yapılan satışla ilgili ... iptal ve tescil istenemeyeceğini, davacıların iddialarını kabul etmediklerini, nitekim davacıların taşınmazın bedelini ödemediklerini, ödemeyi ispat etmelerinin gerektiğini, hem ... iptal tescil hem de alacak isteğinde bulunamayacaklarını, asıl alacağın belirli olması gerektiğini, davanın kabulü halinde ise asıl alacağa faiz işletilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              Mahkemece, miras bırakanın yaptığı temlikin muvazaalı olduğu ve son kayıt maliki davalının TMK'nun 1023. maddesi uyarınca iyiniyetli bulunduğu gerekçesi ile tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen karar üzerine Dairece, tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş; Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre davanın kabulüne karar verilmesi doğru olduğu gibi, davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl dava, çaplı taşınmaza elatamanın önlenmesi, karşı dava tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece davalının taşınmazdaki yapıdan kaynaklanan ve hüküm altına alınan kişisel hakkına tekabül eden meblağ üzerinden hapis hakkı tanınmak suretiyle el atamanın önlenmesine karar verilmiş olmasında, ayrıca davalının istediği paya karşılık gelen 30.000.-TL'nın da davacıdan alınarak davalıya verilmiş olmasında ve buna ilişkin olarak davalının tapu iptal ve tescil isteğinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....

                    UYAP Entegrasyonu