Davalı borçlu, duruşmada kendisine düşen 30.750kg elmanın haczedildiğini daha sonra yapılan tesbitte hissesine düşen elma miktarının 17.851 kg olduğunun anlaşıldığını, alacaklının soğuk hava deposuna teslim edilen elmaları sattığını ve davacının iddiasının doğru belirtmiştir. Mahkemece, dava konusu hacizde borçlunun 3/8 hissesine düşen elma miktarının 30.750 kg olduğu ziraat bilirkişisi aracılığı ile tesbit edildiğini, bunun aksini iddia eden davacıların sunduğu bilirkişi raporunun görsel incelemeye dayalı olduğu ve tahmini bir rakam bildirdiğinden, hacizde tesbit edilen rakamın aksini kanılamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı 3.kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir....
TL, İbrahim Ardıç'ın 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 913,33 TL, T11 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 2.342,06TL, Nuriye Şişman'ın 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 2.342,06TL, İlyas Savuran'ın 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 2.241,69 TL, T16 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 2.342,06 TL, T14 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 2.241,69TL, T22 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 2.241,69TL , T9 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 2.241,69 TL, T10 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 2.241,69TL, T17 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 2.241,69 TL , Mehmet T10 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 2.241,69 TL, T24 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 545,59 TL , Tuba Alpaslan'ın 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 818,20 TL, T19'ın 126 ada 10 parseldeki hissesine tekabül eden 818,20 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan...
KARAR Davacı, anne ve babasının sağlığında davalıların murisine vekalet verdiğini, davalıların murisinin bu vekalete dayalı olarak anne ve babasına ait taşınmazları satarak bedelini aldığını,anne ve babasının ölümünden sonra kendisinin hissesine düşen miktardan sadece 5.000 TL ödediğini, kalan hissesini ödemediğini belirterek,ödenmeyen 49.000 TL'nin hakkın doğum tarihinden itibaren yasal faizi ile davaıılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....
düzenlemeleri karşısında maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve karar ve ilam harcının maktu olarak alınması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 numaralı bendindeki "hisse karşılığı 13,21 m²", "hisseye düşen 9,90 m²", "hissesine düşen 9,90 m² tapu kayıtlarının" ibarelerinin hükümden çıkarılması, yerlerine ayrı ayrı "hissenin" kelimesinin yazılması, 3 numaralı bendindeki "hisse karşılığı 145,92 m²", "hissesine düşen 109,43 m²", "hissesine düşen 109,43 m² lik bölüme karşılık gelen davacılara ait hisselerin" ibarelerinin hükümden çıkarılması, yerlerine ayrı ayrı "hissenin" kelimesinin yazılması, 4 numaralı bendindeki "hissesine isabet eden 19,30 m²", "hissesine isabet eden 4,83 m²", "hissesine isabet eden 4,83 m²'lik bölümlere karşılık gelen davacılara ait hisselerin", "tapu kayıtlarının" ibarelerinin hükümden çıkarılması, yerlerine ayrı ayrı "hissenin" kelimesinin...
Davacı,miras ilişkisine dayalı olarak hissedar olduğu davaya konu taşınmazın satışına dair davalıya verilen vekalete dayalı olarak yapılan satış sonra satış bedelinin ödenmediğini 2011/5463-13781 iddia etmiş, davalı ise satış bedelini kardeşleri ile paylaştığını,annesinin hissesine düşen bedeli ödediğini,bu ödemelerin dışında kalan bedeli mirasçıların bağış ve yardım yapılmak üzere yapılan görevlendirmesine dayalı olarak kullandığını savunmuştur. BK'nın 392.maddesi uyarınca vekilin, vekil tayin edene hesap verme zorunluluğu bulunmaktadır. Bu konuda vekil edene ödeme yaptığını veya onun adına harcama yaptığını ispat yükümlülüğü vekile aittir.Davalı,davaya konu taşınmazın satışı sonucu tahsil ettiği miktardan davacı hissesine düşen bedeli davacıya ödediğini veya onun talimatıyla davacı adına bağış ve yardım yapmak suretiyle harcadığını kanıtlayamamıştır....
Davacı, arsa sahibi ve yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenici hissesine düşen A-13 no'lu bağımsız bölümü yükleniciden temlik aldığını belirterek bu davayı açmıştır. Yargılamanın devamı sırasında inşaat sözleşmesine aykırı şekilde yüklenici hissesine düşen bağımsız bölümleri arsa sahipleri, arsa sahiplerinin hissesine düşen bağımsız bölümleri ise yüklenicinin tasarruf ettiği, bu kapsamda davacının da kendisine temlik edilmeyen B-13 no'lu bağımsız bölümde oturmaya başladığı anlaşılmaktadır. Davacı bu nedenle inşaat sözleşmesinin tarafları olan arsa sahibi ve yüklenici tarafından yaratılan fiili durum karşısında, yükleniciden temlik aldığı A-13 no'lu bağımsız bölümün arsa sahiplerinden .- ... tarafından tapudan oğlu ...'a devredilmesi nedeniyle sözleşme ile kendisine temlik edilmeyen B-13 no'lu bağımsız bölümü talep etmek gibi bir durumla karşı karşıya kalmıştır. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre arsa sahibi ...'...
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Öte yandan, muris muvazaasına dayalı eldeki davada, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davalı yönünden ayrı değerlendirme yapılması gerektiği de ortadadır....
hissesine isabet eden 7.293,55TL olmak üzere toplam 17.655,61 TL, 7- T12 8 parselde hissesine isabet eden 10.362,06TL ve 12 parselde hissesine isabet eden 7.293.55TL olmak üzere toplam 17.655,61 TL, 8- Nesrin Savacı'nın 8 parselde hissesine isabet eden 13.816,08TL ve 12 parselde hissesine isabet eden 9.724,73TL olmak üzere toplam 23.540,81 TL, 9- Hüseyin Savacı'nın 8 parselde hissesine isabet eden 13.816,08TL ve 12 parselde hissesine isabet eden 9.724,73TL olmak üzere toplam 23.540,81 TL, 10- Süleman Savacı'nın 8 parselde hissesine isabet eden 13.816,08TL ve 12 parselde hissesine isabet eden 9.724,73TL olmak üzere toplam 23.540,81 TL, 11- T10 8 parselde hissesine isabet eden 13.816,08TL ve 12 parselde hissesine isabet eden 9.724,73TL olmak üzere toplam 23.540,81 TL, 12- T14 8 parselde hissesine isabet eden 2.960,59TL ve 12 parselde hissesine isabet eden 2.083,87TL olmak üzere toplam 5.044,46 TL, 13- T11 8 parselde hissesine isabet eden 2.960,59TL ve 12 parselde hissesine...
Asliye Hukuk Mahkemesi de; davacıların hissesine düşen payın toplam dava değerinin 4.516,07 TL olduğu, bu durumda HMUK’nun 8.maddesi uyarınca,Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur HUMK'nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca, taşınmazın aynına ilişkin davalarda görevli mahkeme taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Dosya kapsamından, 02.02.2009 tarihinde harca esas değer 1.000,00.- TL olarak gösterilip dava açılmışsa da, Akhisar 2.Asliye Hukuk Hakimliğine ibraz edilen 24.05.2011 tarihli ek raporla taşınmazın dava tarihindeki değerinin 147.000,00.- TL., davacıların hissesine düşen payın toplam değerinin ise 4.516,07TL. olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki davacıların hissesine düşen paylarının toplam değeri Sulh Hukuk Mahkemesinin dava tarihinde görev sınırı olan 7.080,00 TL’den az olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, davacıların, davalı firma tarafından inşaa edilen apartmandaki asansörde bulunan arızanın giderilmesi için yapılan masraflarını talep ettiklerini, asansördeki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, yapılan masrafın davalının hissesine isabet eden payının 4.425,00 TL olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılğı inşaat sözleşmesine dayalı ayıplı imal edilen asansör tamir bedelinden kendi hissesine düşen bedelin toplamı ile ilgili davaların ayrı yarı açılması gerektiği halde birlikte açılması doğru değil ise de, usul ekonomi dikkate alındığında bu husus bozma nedeni yapılmamış ancak karar toplam miktardan, her davacının hissesine düşen kısım dikkate alındığında kesinlik sınırı altında kalındığından, davalı müvekillinin temyiz isteminin kesinlik nedeni ile reddi gerekmiştir....