Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe: Dava işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak istemli davadır. İstinaf incelemesi HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf edenin sıfatı ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır....

Davalı yan; davacının sahibi olduğu dava dışı şirkette çalıştığını, aralarında işçi -işveren ilişkisi olup davacının çalışanı olduğunu savunmuş olması, şirket ile davalı arasındaki işçi-işveren ilişkisi iddiasına davacı yanın açıkça karşı koymamış olması karşısında; davacının somut olayda serbest iradesiyle ve/veya işçi-işveren ilişkisi kapsamında hareket edip etmediğinin tespiti, tarafların somut olay açısından eşit olup olmadığı ve bu kapsamda hukuki ilişkinin karz aktimi, işçi işveren ilişkisimi olduğunun belirlenmesi; somut ihtilaf açısından daha özel nitelikli iş mahkemesine ait olup görevli mahkeme iş mahkemesidir. Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK/353- 1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir....

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, öncelikle, mevcut, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasının açılması ile ilgili, dava şartı niteliğindeki, arabuluculuk prosedürünün, kanunda belirtilen şekli ile usulüne uygun olarak, yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmaktadır....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 02/05/2019 NUMARASI : 2017/325 2019/356 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı nezdinde 03/05/2013- 01/09/2016 arası, son 1.613,91 net ücret+yol+yemek karşılığı çalıştığını, iş akdinin haklı sebep olmaksızın fesih edildiğini iddia ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 3.500,00 TL ihbar tazminatı ve 500,00 TL kıdem tazminatının işleyecek faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazlar ile davalı şirkete İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/47593 nolu soruşturma dosyasının yazısı ile İstanbul 10....

İşçi feshin geçersizliği isteminde bulunduğu davadan başka, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı istemi ile bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshin geçersizliğine ilişkin dava bekletici mesele yapılmalıdır. Neticeye göre, işe iade davası reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş ise fesih mahkeme kararının sonuca göre haklı ya da geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Ancak işveren işçiyi süresinde başvuruya rağmen işe başlatmamış ise eldeki alacak davasının feshe bağlı alacaklar açısından erken açıldığının kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının bu nedenle usulden reddine karar verilmelidir....

Davacının resmi kayıtlarda yer alan bu ifadesine göre, davacı 21/11/2012-27/01/2014 tarihleri arasında davalı ile ortaklık ilişkisi içerisinde bulunmuştur. Mahkemece, davacı ve davalı taraf arasında işçi işveren ilişkisinin bulunduğu 01/06/2012-20/11/2012 tarihleri arasını kapsayan dönem için yeniden değerlendirme yapılarak buna göre hüküm kurulması, 21/11/2012-27/01/2014 tarihleri arası kalan dönem için ise, işçi işveren ilişkisinden bahsedilemeyeceğinden ve ortaklık ilişkisinden kaynaklı taleplerin genel mahkemeler nezdinde ileri sürülmesi gerektiğinden, bu döneme ilişkin taleplerin reddedilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınarak karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/09/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Teoride ve Yargıtay kararlarında, alt işveren, asıl işverenden sözleşme ile üstlendiği mal veya hizmet üretimi için belirli bir organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip değilse, kısaca üretim ya da hizmet sunumuna ilişkin ekonomik faaliyetin bağımsız yönetimini üstlenmemişse asıl işveren alt işveren ilişkisinden çok olayda, asıl işverene işçi temini söz konusu olacağı, kamu kurumlarınca hizmet alımına dair yapılan ihalelerde ve ihale sonucunda işi üstlenen kişilerle imzalanan sözleşmelerde, ihale yapan kurum tarafından, yüklenici firmaya araç temini sağlanır, asıl işte ihale yapan kurum işçileri ile yüklenici firmaların işçileri birlikte çalışıyorlar, yönetim hakkı ihale yapan kuruma ait ise, kısaca ihale işçi teminine yönelik ise, ihale yapan kurum ile yüklenici firma arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilemeyeceği, hizmet alımı yapma ile bu hizmetin yürütülmesi için personel (işçi) temininin farklı olgular olduğu, hizmet alımı ve hizmetin yaptırılması olgularının...

    DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin işe giriş tarihinden itibaren davalı belediyenin alt işverenler ile yaptığı personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yine davalı belediyenin ait işyerinde güvenlik işçisi olarak çalışmaya başladığını, çalışmasını değişen alt işveren şirketler nezdinde sürdürdüğünü, son olarak ise Nisan 2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 127. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 24. madde kapsamında davalı belediyenin tek ortağı olduğu personel temini amaçlı kurulan belediye şirketi T5 nezdinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini ileri sürerek müvekkilinin davalı işverenlik ile arasındaki iş ilişkisinden ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı olarak doğmuş bulunan fakat ödenmemiş ya da müvekkilinin alması gereken reel ücret seviyesi esası ile ödenmemiş fark ücret, fark ulusal bayram ve genel tatil ücreti,...

    DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin işe giriş tarihinden itibaren davalı belediyenin alt işverenler ile yaptığı personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yine davalı belediyenin ait işyerinde güvenlik işçisi olarak çalışmaya başladığını, çalışmasını değişen alt işveren şirketler nezdinde sürdürdüğünü, son olarak ise Nisan 2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 127. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 24. madde kapsamında davalı belediyenin tek ortağı olduğu personel temini amaçlı kurulan belediye şirketi T5 nezdinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini ileri sürerek müvekkilinin davalı işverenlik ile arasındaki iş ilişkisinden ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı olarak doğmuş bulunan fakat ödenmemiş ya da müvekkilinin alması gereken reel ücret seviyesi esası ile ödenmemiş fark ücret, fark ulusal bayram ve genel tatil ücreti,...

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2023 NUMARASI : 2020/866 2023/132 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; itirazın iptali ile takibin devamına, aynı zamanda dava konusu edilen tutar likit ve belirlenebilir olduğundan davalıların ayrıca takip tutarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalılar vekilleri cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece; Davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararına karşı yasal süresinde davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....

    UYAP Entegrasyonu