"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Uyuşmazlığın konusu işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 9.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 9.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA : İtirazın İptali (işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan ) DAVA TARİHİ : 30/05/2022 KARAR TARİHİ : 15/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2022 Mahkememize açılan İtirazın İptali ( İşçi işveren ilişkisinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalıyla müvekkil şirket arasında 20.01.2015 tarihinde Acentelik Sözleşmesi imzalandığını, davalıyla müvekkili arasında imzalanan acentelik sözleşmesine olan davalının acente olduğuna ilişkin inancımız gereği kendisine hakediş ödemeleri yapmış olduklarını, davalı aslında acente olmadığını, işçi olduğu iddiası ile ... 24. İş Mahkemesi 2021/233 e. 2021/481 k. sayılı dosya ile işçilik alacağı davası açtıklarını, ... 24. İş Mahkemesi 2021/233 E. 2021/481 K....
Buna göre, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur; Davalı idare ile dava dışı yüklenici arasında hizmet alımı ilişkisi olduğundan ve davacı da bu kapsamda alt işveren işçisi olarak asıl işverene ait işyerlerinde çalıştırıldığından davalı asıl işveren sıfatıyla davacının taleplerinden sorumlu tutulmasında isabetsizlik yoktur....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/04/2019 NUMARASI : 2016/392 ESAS - 2019/186 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)|Menfi Tespit (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : DAVALI : İLYAS ARICI VEKİLİ : Av. SELÇUK BAYRAKTAR DAVA :Menfi Tespit (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 31/08/2016 Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 10/11/2022 İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalının istinaf talebi üzerine Daireye gönderilen dosya incelenerek başvurunun süresinde olduğu, harç ve giderlerinin yatırıldığı, hükmün istinaf sınırında olduğu, gerekçeli karar ile istinaf dilekçesinin taraflara tebliğ edildiği anlaşıldıktan sonra işin esasına geçildi. Davacı/Birleştirilen Bakırköy 32. İş Mahkemesinin 2016/958 E dosyasının davalısı (Karşı davalı) vekili dava dilekçesinde özetle, davacının ödenmeyen işçilik alacaklarının tahsilini, karşı davanın reddini talep etmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/04/2019 NUMARASI : 2016/392 ESAS - 2019/186 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)|Menfi Tespit (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : DAVALI : İLYAS ARICI VEKİLİ : Av. SELÇUK BAYRAKTAR DAVA :Menfi Tespit (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 31/08/2016 Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 10/11/2022 İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalının istinaf talebi üzerine Daireye gönderilen dosya incelenerek başvurunun süresinde olduğu, harç ve giderlerinin yatırıldığı, hükmün istinaf sınırında olduğu, gerekçeli karar ile istinaf dilekçesinin taraflara tebliğ edildiği anlaşıldıktan sonra işin esasına geçildi. Davacı/Birleştirilen Bakırköy 32. İş Mahkemesinin 2016/958 E dosyasının davalısı (Karşı davalı) vekili dava dilekçesinde özetle, davacının ödenmeyen işçilik alacaklarının tahsilini, karşı davanın reddini talep etmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2020 NUMARASI : 2018/268 ESAS - 2020/361 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : SAVUNMA: Davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, işçi alacaklarının belirsiz alacak davası konusu yapılamayacağını, davanın zaman aşımına uğramış olması nedeni ile reddi gerektiğini, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, üniversitenin davanın tarafı olmadığını, hastanenin asıl işi sağlık hizmeti olup bu kolda kendisi işçi çalıştırmamakta olduğunu, Yargıtay kararlarına göre asıl işveren-alt işveren ilişkisinden bahsedebilmek için her iki işverenin de işçi çalıştırması gerektiğini, davacının çalıştığı birimde üniversitenin kendi işçisi bulunmadığını, kurumu tek başına işçilik hakları dolayısıyla bir sorumluluğu bulunmadığını, mahkemeye sunulan sözleşmelerden anlaşılacağı üzere üniversite ile ilgili firmalar arasında çelişti tarihlerde hizmet alımına ait sözleşmeler yapılması nedeni ile davacının çalışmış olduğu firmalara...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Samsun 1. İş ve 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ihale ile alınan yemek pişirme ve temizlik işinde eksik işçi çalıştırmasından dolayı uygulanan para cezasının hakedişten kesilmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Dava, bu hali ile sözleşmeden kaynaklanan hakedişin ödenmemesi ile ilgili olup işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanmadığı, sosyal güvenlik hukukunu ilgilendirmediği, hizmet sözleşmesi ile ilgili bulunmadığı anlaşılmakla, iş hukukunu ilgilendirmeyen uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Samsun 3....
Asliye Hukuk Mahkemesince ise davanın, davacının davalı şirket ile yaptığı 02/08/2010 tarihli iş sözleşmesi kapsamında hak ettiği ücret alacakları ile sözleşmenin feshi nedeni ile elde edemediği alacaklar yemek ve yol giderleri yönünden alacak talebinde bulunmuş olmakla davaya bakma görevi iş mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir. İşveren, 506 sayılı Kanunun 4/1. maddesinde “...bu Kanunun 2. maddesinde belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek ya da tüzel kişi...”, 1475 sayılı İş Kanununun 1/1. maddesinde “bir hizmet akdine dayanarak... işçi çalıştıran tüzel veya gerçek kişi...”, 4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesinde ise “bir iş sözleşmesine dayanarak ...işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi, yahut tüzel kişiliği olmayan kurum veya kuruluşlar...” olarak tanımlanmakta olup, işveren niteliği işçi çalıştırmanın doğal sonucudur....
Özel Eğitim A.Ş'nin söz konusu taşınmazı devralan kişi olduğu ve davacı ile aralarında kurulmuş bir iş sözleşmesinden bahsedilemeyeceği ve yine davacı ile davalı ... arasında da kurulmuş bir iş ilişkisinden değil ancak bir ortaklık ilişkisinden bahsedilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Somut olayda, davacı ile davalı ... arasında işçi işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır. İşçi ve işveren sıfatları aynı kişide birleşmez. 4857 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrası göre iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir....
Maddesinde, işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yerinin iş mahkemeleri olacağı düzenlenmiştir. Somut olayda; davacılar ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı gibi uyuşmazlık da iş ilişkisinden kaynaklanmadığı, uyuşmazlığın 5521 Sayılı Yasanın 1. maddesindeki hak iddiası kapsamında kalmaması nedeniyle davaya bakma görevinin iş mahkemesine ait olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25. ve 26.) maddeleri gereğince İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....