III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece Mahkemesince, davalının asıl işveren olarak davacının talep ettiği alacak kalemlerinden sorumlu olacağı, davacının iş akdini malulen emekli olması nedeniyle haklı nedenle feshettiği, bu haliyle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçeleriyle DAVANIN KABULÜNE karar verilmiştir. IV.İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkili ile davacı arasında imzalanmış herhangi bir iş akdi bulunmadığını, hizmet alım sözleşmesine dayanılarak asıl işveren - alt işveren ilişkisinin varlığından söz etmenin mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini iddia ederek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. V.GEREKÇE: Dava, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasında davalı vekilinin asıl işveren sıfatının bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceğine dair uyuşmazlık bulunmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dairemizce istinaf incelemesi HMK'nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. 1- Taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir....
Husumete, muvazaaya ve toplu iş sözleşmesine dair istinaf yönünden; Teoride ve Yargıtay kararlarında, alt işveren, asıl işverenden sözleşme ile üstlendiği mal veya hizmet üretimi için belirli bir organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip değilse, kısaca üretim ya da hizmet sunumuna ilişkin ekonomik faaliyetin bağımsız yönetimini üstlenmemişse asıl işveren alt işveren ilişkisinden çok olayda, asıl işverene işçi temini söz konusu olacağı, kamu kurumlarınca hizmet alımına dair yapılan ihalelerde ve ihale sonucunda işi üstlenen kişilerle imzalanan sözleşmelerde, ihale yapan kurum tarafından, yüklenici firmaya araç temini sağlanır, asıl işte ihale yapan kurum işçileri ile yüklenici firmaların işçileri birlikte çalışıyorlar, yönetim hakkı ihale yapan kuruma ait ise, kısaca ihale işçi teminine yönelik ise, ihale yapan kurum ile yüklenici firma arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilemeyeceği, hizmet alımı yapma ile bu hizmetin yürütülmesi için personel (işçi) temininin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dairemizce istinaf incelemesi HMK'nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. 1- Taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın husumet ve hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, davacının, 696 sayılı KHK ile dava dışı belediye şirketinde sürekli işçi/geçici işçi pozisyonlarına/işçi statüsüne geçirilmiş olduğunu, söz konusu geçişte davacı ile akdedilen "Sulh Sözleşmesi" ile davacının, 375 sayılı KHK'nın geçici 23. Ve geçici 24....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Mahkemece"7036 sayılı Yasanın 3/1 madde ve bendinde "kanuna, bireysel ve toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olduğundan Mahkememizin 2018/123 Esas sayılı dosyası ile birleştirilerek her ne kadar ön incelemesi yapılmış olsa da davacının birleşen dosyada açtığı menfi tespit, ücret alacağı ve maddi-manevi tazminat davaları yönünden de arabuluculuk yoluna başvurması gerektiği kanaatine varılmakla, davacının birleşen davadan önce zorunlu arabuluculuk yoluna gitmeksizin dava açtığı anlaşıldığından birleşen davanın dosyamızdan tefrikine karar verilmiş ve yukarıdaki 2019/211 Esas no.sunu almış olmakla, iş bu dosyadaki talepler yönünden arabuluculuk yoluna başvurulmadığından, dava şartının süresi içinde yerine getirilmediği anlaşılmakla, davanın 7036 sayılı Kanunun 3/2 bendi gereğince dava şartı yokluğundan...
O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı iş ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir. Alt işveren; bir iş yerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren alanlarda iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir....
E. 2014/463 K. sayılı işe iade kararına dayanarak ödeme emrinin açıklama kısmında belirttiği üzere “boşta geçen süre ücreti, işe almama tazminatı, kıdem tazminatı farkı ile ihbar tazminatı farkı alacakları ve işlemiş faizleri olmak üzere" toplam 23.934,65 TL. üzerinden ilamsız takip yapmış, Mahkemece özetle “…ilama dayalı olarak ilamsız takip yapılmasının en başta İİK.nun 32. maddesine ve dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı..” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle dava karar başlığında da yazılı olduğu üzere “işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan…” davadır....
Gerekçe: Dava işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak istemli davadır....
Gerekçe: Dava işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak istemli davadır....