"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İŞÇİ İLE İŞVEREN İLİŞKİSİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI Karar başlığında dava tarihinin 04/09/2012 yerine 01/11/2017 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 28/05/2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ) DAVA TÜRÜ : İŞÇİ İLE İŞVEREN İLİŞKİSİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI Karar başlığında dava tarihinin 28/12/2012 yerine 01/12/2016 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 10/05/2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı iş ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir. Alt işveren; bir iş yerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren alanlarda iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir....
Somut olayda, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava açmasına ve ıslah dilekçesi ile bu taleplerini artırmış olmasına göre mahkemece kısmi dava niteliğinde kabulü ile sonuca gidildiği anlaşıldığından davalıların davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağına ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. 2- 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı iş ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir....
Somut olayda kıdem tazminatı alacağının 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, iş akdinin fesih tarihinin 31/12/2013 tarihi olduğu, davanın 17/03/2014 tarihinde açıldığı, ıslah tarihinin ise 25/01/2016 tarihi olduğu, dava konusu alacağın zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından davalının bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. 2- 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı iş ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir....
İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye ticaret mahkemesi, davacı iş yerinde sigortalı olarak çalıştığı ve söz konusu malların kendisine taşıyıcı şoför olarak teslim edildiği ve taraflar arasında işçi ve iş veren ilişkisi bulunduğu davanın iş mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İş mahkemesi tarafından ise, davacı şirket ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi olduğunu gösterir hiçbir kayıt belge ve bilginin bulunmadığı, dolayısı ile iptali istenen takibe konu alacağın işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan alacağa yönelik olmadığı, davaya genel mahkemelerde bakılması gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Somut olayda, davacının değişen alt işverenler bünyesinde en son davalı şirket işçisi olarak davalı TCDD nezdinde çalıştığı anlaşılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişki” olarak tanımlanmıştır. Maddenin devamında, asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı belirtilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2018 NUMARASI : 2015/234 ESAS - 2018/474 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı şirket vekili, cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının alacaklarından üst işveren davalı Bakanlığın sorumlu olduğunu, davacının, şirkette 01/03/2014- 30/05/2014 tarihleri arasında çalıştığını, önceki dönem çalışmalarının bilinmediğini, davacının haftada bir gün izin kullandığını, işyerinde vardiya sistemi bulunduğundan fazla mesai yapılmadığını, fazla mesai yapılırsa ödemesinin yapıldığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmasının bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
DAVA KONUSU : İtirazın İptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip konusu alacak ve işlemiş faizin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacının muvazaalı asıl işveren olduğu, muvazaalı alt işveren dava dışı Assistt A.Ş. nezdinde sendikalı işçi olarak çalıştığını, dava yoluyla hüküm altına alınan TİS'nden kaynaklı alacakların icra takibi yoluyla tahsil edildiğini, gelir vergisine tabi ücret ve diğer sair alacak kalemlerine yönelik yapılan ödemelerde müvekkile ödenmeden önce yapılması gereken ancak yapılmayan gelir vergisi kesintisinin davacı adına yatırıldığı iddiası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, vergilerin ilgili kamu idaresine ödenmesi zorunluluğunun işverene, kısacası T1 ve/veya dava dışı muvazaalı, alt işveren Assistt A.Ş.ne ait olduğunu, davacı şirketin kendi hatasından kaynaklı bir ödemeyi müvekkilinden istediğini, husumet itirazında da bulunulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı, hizmet ilişkisinden kaynaklanan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini savunmuştur....