Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncelikle uygulanacaktır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2021 NUMARASI : 2020/562 Esas 2021/252 Karar DAVACI VEKİLİ : DAVALI VEKİLİ DAVA : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/11/2020 KARAR TARİHİ : 08/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2023 Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ... elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacıyla 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu hükümleri uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirme yolu ile kurulduğunu, müvekkili şirketin......

      İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, sözleşmeden kaynaklanan alacak talebinin ... yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davalı vekilinin zamanaşımı def'inin yerinde olmadığı, taraflar arasındaki işletme devir hakkı sözleşmesi hükümleri uyarınca sözleşmeden önceki dağıtım faaliyetinden kaynaklanan zararlardan davalının sorumlu olduğu, rücu alacağına konu işçilik hakkına ilişkin davanın işletme hakkı devir sözleşmesinden önce açıldığını, mülkiyete ilişkin bir dava olmadığını, bu nedenle davalının davayı ihbar yükümlülüğü bulunmadığını, davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile birlikte toplam 109.282,49 TL'nın rücuen davalıdan talep edilebileceği, ödeme tarihi daha önce ise de, taleple bağlı kalınacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2020 NUMARASI : 2019/683 Esas 2020/86 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Alacak (İŞletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/07/2015 KARAR TARİHİ : 15/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2022 Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2019 NUMARASI : 2016/959 ESAS 2019/419 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          DELİLLER : -Taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve Hisse Devir Sözleşmesi. -Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/06/2017 tarih 2006/448E. 2017/249K. Sayılı dava dosyası örneği. - Korkuteli İcra Müdürlüğü’nün 2018/1628 E. sayılı dosyası takip dosyası örneği. -Bilirkişi raporu. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir. Her ne kadar davalı zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de dava hisse devir sözleşmesinden kaynaklanmış olup TBK 146.maddesi uyarınca 10 yıllık zaman aşımına tabi olması ve sürenin dolmadığı dikkate alındığından davalı tarafın yerinde görülmeyen zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir. . (Yargıtay .....H.D....

            Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncelikle uygulanacaktır. Hal böyle olunca İHDS imza tarihinden sonra gerçekleşen rücuya dayanak ilama konu iş kazasından kaynaklanan sorumluluğun davacı şirkette olduğu, dağıtımın ... tarafından yürütülen dönemde iş kazasının meydana gelmediği gözetilerek ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27/10/2022 tarih 2021/3576 Esas 2022/7514 Karar sayılı ilamı)....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2021 NUMARASI : 2020/224 ESAS 2021/161 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (İşletme Devir Hakkı Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

              Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazlarına Dairemizce itibar edilmemiştir....

              Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazlarına Dairemizce itibar edilmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu