Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklı tazminat davasında ... (...) 1. Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) ve ... (...) 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin feshi sonucu uğranılan maddi kaybın tazmini istemine ilişkindir. ... (...) 1.Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi davacıların işçi olmadığı, taraflar arasında kurulmuş herhangi bir sözleşmesi ve hizmet ilişkisinin bulunmadığı, davacıların kendi nam ve hesaplarına çalışan, bağımsız nakliye işi yapan, maliye kaydı bulunan kişiler olduğu uyuşmazlığın alacak ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünden hüküm kurmuştur. ... (...) 2....

    Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan nokta davalının husumet itirazı yönündendir. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir....

    İş Mahkemesi'nin toplu sözleşmesinden kaynaklı alacaklar, sendikal haklardan kaynaklanan her türlü alacak şeklinde yazılmış olmasına rağmen dava şartı yokluğu sebebiyle davayı reddetmesinin müvekkilinin hak arama hürriyetini engellemekte olduğunu, bunun yanında İş Hukuku'un en temel ilkesi olan ve tüm hukuku mevzuatına hakim olan "işçi lehine yorum" ilkesinin yok sayılması olduğunu, dava dilekçesinde açıkça ve arabuluculuk son tutanağı ve başvuru formunda toplu sözleşmesinden kaynaklı alacaklar, sendikal haklardan kaynaklanan her türlü alacak şeklinde yazılmış olmasına rağmen hiç yapılmamış gibi kabul edilmesinin işveren karşısında zaten güçsüz bir konumda olan işçinin kanunlar karşısında da güçsüz kalmasına sebep olmakta ve hak arama hürriyetini engellemekte olduğunu, ayrıca bir uyuşmazlık konusunda arabuluculuk formunda ve dava dilekçesinde belirtilen bir husus için tekrar tekrar zorunlu başvuru yollarına gidilmesi hem yargılama hukukuna hakim olan usul ekonomisinin temel ilkelerinden...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı isteminin özeti: Davacı, davalı Kuruma bağlı ... Üniversitesi Kampüsü ... Öğrenci Yurdu binasında devir usulüyle ihale alan şirketlerde 29.02.2008-13.06.2011 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını, akdinin haksız ve usulsuz olarak feshedildiğini beyanla, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı cevabının özeti: Davalı Kurum, davacının çalıştığı firmalarla aralarında işletme sözleşmesi olduğunu ve bir nevi kiracılık ilişkisi niteliğinde bulunduğunu beyanla, husumet itirazında bulunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2021 NUMARASI : 2020/691 ESAS 2021/1171 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Van 1. İş Mahkemesi'nin 06/10/2021 tarih, 2020/691 Esas, 2021/1171 Karar sayılı kararına karşı T3 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ....

      GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının akdinin feshinden kaynaklı kıdem tazminatı alacağı ile yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı yanı sıra davalının sorumluluğuna ilişkindir. 4857 sayılı yasanın 2.maddesinin 6.bendi "Bir işverenden , işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde alan ve bu için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren - alt işveren ilişkisi denir....

      DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacakları hakkında zamanaşımı definde bulunduklarım, 696 sayılı Olağanüstü Hal KHK’nın 127. mad.’ne eklenen 23. mad.’nin c ve ç bentlerine göre davacının kadroya geçiş işlemleri sırasında ekte sunulan sulh sözleşmeleri ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak sözleşmesinden dolayı herhangi bir hak talebinde bulunamayacağım ve bu haklarından yazılı olarak feragat ettiğini, bu nedenle davaya usul yönünden itiraz ettiklerini, esas yönünden ise; sözleşmenin taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurması gerektiğinin bilinen bir gerçek olduğunu, TİS’in davacımn mensup olduğu sendika ile yüklenici firma arasında imzalandığını, davada sadece TİS’ten kaynaklı alacaklar talep edildiğinden idarenin huzurdaki dava ile ilgisinin bulunmadığını, davacının sendikalı olması ve olacağına dair şartname ve sözleşmede...

      DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacakları hakkında zamanaşımı definde bulunduklarım, 696 sayılı Olağanüstü Hal KHK’nın 127. mad.’ne eklenen 23. mad.’nin c ve ç bentlerine göre davacının kadroya geçiş işlemleri sırasında ekte sunulan sulh sözleşmeleri ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak sözleşmesinden dolayı herhangi bir hak talebinde bulunamayacağım ve bu haklarından yazılı olarak feragat ettiğini, bu nedenle davaya usul yönünden itiraz ettiklerini, esas yönünden ise; sözleşmenin taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurması gerektiğinin bilinen bir gerçek olduğunu, TİS’in davacımn mensup olduğu sendika ile yüklenici firma arasında imzalandığını, davada sadece TİS’ten kaynaklı alacaklar talep edildiğinden idarenin huzurdaki dava ile ilgisinin bulunmadığını, davacının sendikalı olması ve olacağına dair şartname ve sözleşmede...

      DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacakları hakkında zamanaşımı definde bulunduklarım, 696 sayılı Olağanüstü Hal KHK’nın 127. mad.’ne eklenen 23. mad.’nin c ve ç bentlerine göre davacının kadroya geçiş işlemleri sırasında ekte sunulan sulh sözleşmeleri ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak sözleşmesinden dolayı herhangi bir hak talebinde bulunamayacağım ve bu haklarından yazılı olarak feragat ettiğini, bu nedenle davaya usul yönünden itiraz ettiklerini, esas yönünden ise; sözleşmenin taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurması gerektiğinin bilinen bir gerçek olduğunu, TİS’in davacımn mensup olduğu sendika ile yüklenici firma arasında imzalandığını, davada sadece TİS’ten kaynaklı alacaklar talep edildiğinden idarenin huzurdaki dava ile ilgisinin bulunmadığını, davacının sendikalı olması ve olacağına dair şartname ve sözleşmede...

      Öncelikle, davanın belirsiz alacak değil, kısmi dava türünde açıldığı ve ıslah yoluyla talep edilen değerin yükseltildiği, mahkemece de, davanın türünün kısmi dava kabul edilerek sonuca gidildiği anlaşılmakta olup, davalının, davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığına yönelik itirazı yerinde değildir. Davalı Üniversitenin asıl işveren sıfatının bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceğine dair uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde alan ve bu için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile aldığı işveren arasında kurulan ilişki” olarak tanımlanmıştır....

      UYAP Entegrasyonu