Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden 818 sayılı Borçlar Kanununun 125. maddesi 6098 sayılı yeni Borçlar Kanununun 146. hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. İnanç da bir sözleşme olup, genel zamanaşımı süresine tabi ise de buradaki sürenin başlangıcı, inanç gösterilenin borcunu yerine getirmeyeceği konusundaki tavrının ortaya çıkması ile başlar. Diğer bir anlatımla, inanç gösteren kişinin hakkına yargısız ulaşabileceği umudunun tükendiği tarih zamanaşımı süresinin başlangıcını teşkil eder. Somut olayda dava, inanç sözleşmesine dayalı tapuda 1/2 payın iptali ve tescili istemine ilişkindir. Davacının dayanmış olduğu (taraflar arasında gayrimenkul satış senedi) başlıklı yazılı belge ve 26.09.1994 tarihli noter muvafakatname başlıklı belge ve dayanağı taksim krokisi taraflar arasında inanç sözleşmesini gösteren yazılı delil niteliğindedir....

    kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için------ tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için ----- üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için ---- sayılı dosyasında ---- üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için------ sayılı dosyasında,----numaralı tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için ----- numaralı tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için --- tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için ----- dosyasında ,---- numaralı tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için ---- tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için ---- tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için ----- üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için ----- dosyasında takip başlatıldığını...

      Taraf defterlerindeki farkın sebebinin 4 nolu hakediş faturasının kayıt bedelinden kaynaklı olduğu, bu kayıt bedelindeki farklılığın ise davalının vergi dairesine ödemiş olduğu %5 stopaj gelir vergisini vergi dairesine ödemesinden dolayı bu tutarda faturadan kesinti yapılmasından kaynaklı olduğu anlaşılmıştır. Buna göre davacının davalıdan ... tarihli hükme esas alınan raporda belirtildiği üzere 23.607,36 TL talep edebileceği anlaşılmıştır. Dosyaya davalıyı temerrüde düşüren herhangi bir ihtarname ibraz edilmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir. Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebi red edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Genel Müdürlüğü işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olmadığı gerekçesi ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacak talebinin reddine karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraflar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti: Bölge Adliye Mahkemesince, 6772 Sayılı Kanun gereğince davacıya tavan üzerinden yıllık yüz oniki günlük ücret tutarında ikramiye ödemesi yapıldığı, ancak bakiye ödenmeyen otuz iki günlük ilave tediye alacağının bulunduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının en baştan itibaren davalı ... Genel Müdürlüğü işçisi olduğunun tespitine ve ödenmeyen otuz iki günlük ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasına, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacak talebinin reddine karar verilmiştir....

          Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda ise; tacirler arası hizmet alım sözleşmelerinden kaynaklı her türlü davaların sonucu verilen hüküm ve kararların incelemesinin BAM 45.Hukuk dairesine ait olduğu belirtilmekle, iş bu dava dosyası dairemize gönderilmiştir. Dairemiz görevleri arasında kira sözleşmesinden kaynaklanan davalar yer almamaktadır. İstanbul BAM 35. Hukuk Dairesi'nin iş bölümünün 1.maddesinde '' tarafların sıfatına bakılmaksızın , kira ilişkisinden kaynaklanan davalar (kira tespiti ve uyarlama dahil) sonucu verilen hüküm ve kararlar '' 35.Hukuk Dairesinin görev alanında olduğu belirlenmiştir. Her ne kadar, davanın, tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğu belirtilmiş ise de ; somut uyuşmazlıkta davacının taraflar arasında düzenlenen sabit pompa kira sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağının tahsili talepli başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve davalının 3....

          Davalı vekili 22/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu edilen alacağın gerçekte belirli bir alacak olduğunu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, müvekkil şirketin hiçbir zaman ekonomik sıkıntı çekmediğini, davacının iddiasının davaya gerekçe oluşturmak için uydurulmuş asılsız bir iddia olduğunu, dava konusu olayda, davacı tarafın iddia ettiği gibi müvekkili şirkete borç vermek amacıyla ödeme yapmadığını, mezkur alacağın belirli olup belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinden davanın usulden reddine karar verilmesini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, temel ilişki bakımından finansal kiralamadan kaynaklı kısmi alacak davası olup olup, 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamındadır....

            DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR YAZIM TARİHİ :04/05/2021 İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 10/12/2020 tarihli ve 2018/963 E. 2020/662 K. sayılı dosyasında verilen kararda vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; tacir olan taraflar arasında ticari alım satımdan kaynaklı ve cari hesap sözleşmesine dayalı alacak istemine yöneliktir....

              İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde; davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacak talebinde bulunduğunu ancak Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen toplu iş sözleşmesi öncesi kamu işveren sendikasının görevlendirilmediğini, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) ilgili maddelerine göre de davanın reddi gerektiğini, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacak talebini davalı TEİAŞ'a karşı ileri süremeyeceğini, davacı ile davalı TEİAŞ arasında imzalanan herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacının çalışmalarına karşı davalı işverenliğin sorumlu olmadığını, davalı işverenin ihale makamı konumunda bulunduğunu, bundan dolayı davacının tüm özlük hakları ile çalışmalarına karşı yüklenici firmanın sorumlu olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur. C....

                İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde; davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacak talebinde bulunduğunu ancak Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen toplu iş sözleşmesi öncesi kamu işveren sendikasının görevlendirilmediğini, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) ilgili maddelerine göre de davanın reddi gerektiğini, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacak talebini davalı TEİAŞ'a karşı ileri süremeyeceğini, davacı ile davalı TEİAŞ arasında imzalanan herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacının çalışmalarına karşı davalı işverenliğin sorumlu olmadığını, davalı işverenin ihale makamı konumunda bulunduğunu, bundan dolayı davacının tüm özlük hakları ile çalışmalarına karşı yüklenici firmanın sorumlu olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur. C....

                  İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde; davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacak talebinde bulunduğunu ancak Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen toplu iş sözleşmesi öncesi kamu işveren sendikasının görevlendirilmediğini, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) ilgili maddelerine göre de davanın reddi gerektiğini, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacak talebini davalı TEİAŞ'a karşı ileri süremeyeceğini, davacı ile davalı TEİAŞ arasında imzalanan herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacının çalışmalarına karşı davalı işverenliğin sorumlu olmadığını, davalı işverenin ihale makamı konumunda bulunduğunu, bundan dolayı davacının tüm özlük hakları ile çalışmalarına karşı yüklenici firmanın sorumlu olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur. C....

                    UYAP Entegrasyonu