Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden 818 sayılı Borçlar Kanununun 125. maddesi 6098 sayılı yeni Borçlar Kanununun 146. hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. İnanç da bir sözleşme olup, genel zamanaşımı süresine tabi ise de buradaki sürenin başlangıcı, inanç gösterilenin borcunu yerine getirmeyeceği konusundaki tavrının ortaya çıkması ile başlar. Diğer bir anlatımla, inanç gösteren kişinin hakkına yargısız ulaşabileceği umudunun tükendiği tarih zamanaşımı süresinin başlangıcını teşkil eder." (Yargıtay 14....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1084 Esas KARAR NO : 2023/61 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/12/2022 KARAR TARİHİ : 27/01/2023 KARARIN YAZILMA TARİHİ : 16/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekillerinin davalıya danışmanlık hizmeti verdiğini, davalının oluşan borcunu ödemediğini ve geç yaptığı ödemeler neticesinde müvekillerinin zararı oluştuğunu belirterek dava tarihi itibari ile 1.000 TL nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı tarafından cevap sunulmamıştır. Davacı vekili sunmuş olduğu 25-26/01/2023 tarihli dilekçeler ile davalı tarafla protokol çerçevesinde sulh olduklarını, bu nedenle feragat ettiğini belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava,hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1078 Esas KARAR NO : 2023/60 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/11/2022 KARAR TARİHİ : 27/01/2023 KARARIN YAZILMA TARİHİ : 16/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekilleri ile davalı şirketin grup şirket olmalarından dolayı bir çok işlemden kaynaklı olarak aralarında para alışverişi olduğunu, davalının cari hesaptan kaynaklı olarak müvekillerine borcu oluştuğunu davalının borcunu ödemediğini belirterek dava tarihi itibari ile 1.000 TL nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı tarafından cevap sunulmamıştır. Davacı vekili sunmuş olduğu 25-26/01/2023 tarihli dilekçeler ile davalı tarafla protokol çerçevesinde sulh olduklarını, bu nedenle feragat ettiğini belirtmiştir....

      Açıklanan nitelikte bir yazılı delil bulunmasa da, yanlar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa HMK’nun 202. maddesi uyarınca inanç sözleşmesi “tanık” dahil her türlü delille ispat edilebilir. Yazılı delille veya delil başlangıcı yoksa inanç sözleşmesinin ikrar (HMK m.188) yemin (HMK m.225 vd) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır. Davacının yemin deliline dayanması halinde mahkemenin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir. İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden 818 sayılı Borçlar Kanununun 125. maddesi 6098 sayılı yeni Borçlar Kanununun 146. hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir....

        Dairesi tarafından "davanın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkin" olduğundan bahisle dairemize gönderilmişse de, mahkemenin nitelendirmesinin "davanın devre-mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteminden" kaynaklandığı yönünde olduğu sabittir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın ... Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın ... Birinci Başkanlığına gönderilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Borçlar Kanununda inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalara uygulanacak özel zamanaşımı hükmü bulunmadığından bu tür davalara da 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Burada önemli olan zamanaşımı süresinin hangi tarihte başlayacağının saptanmasıdır. Gerçekten yasanın 128. maddesi uyarınca zamanaşımı alacağın muaccel olduğu zamandan başlar ve alacağın muaccelliyeti bir ihbar vukuuna tabi ise zamanaşımının bu haberin verildiği günden başlatılması gerekir. Muaccel borçlar ya başlangıçtan beri “ifası süreye bağlanmamış” olan borçlardır ya da vadesi dolmuş yani borçlunun ifayı gerçekleştirmek, alacaklının da ifayı isteyebilmek durumuna girmiş oldukları borçlardır. İşte zamanaşımı bu andan itibaren başlar. Çünkü ifası süreye bağlanmamış borçların doğumu halinden itibaren muaccel olması asıldır. Somut olaya gelince; yasada sözü edilen muaccelliyet ihbarı söz konusu değildir....

            Sendikası ile yapılan toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağının netleştirilmesi ve davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları bakımından sonucuna göre karar verilmesi gerektiğidir. Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacakları da toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplandığından bu alacak kalemlerinin de davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanmayacağının belirlenmesine göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği hususu unutulmamalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              Sendikası ile yapılan toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağının netleştirilmesi ve davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları bakımından sonucuna göre karar verilmesi gerektiğidir. Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacakları da toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplandığından bu alacak kalemlerinin de davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanmayacağının belirlenmesine göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği hususu unutulmamalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                Sendikası ile yapılan toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağının netleştirilmesi ve davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları bakımından sonucuna göre karar verilmesi gerektiğidir. Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacakları da toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplandığından bu alacak kalemlerinin de davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanmayacağının belirlenmesine göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği hususu unutulmamalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  Sendikası ile yapılan toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağının netleştirilmesi ve davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları bakımından sonucuna göre karar verilmesi gerektiğidir. Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacakları da toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplandığından bu alacak kalemlerinin de davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanmayacağının belirlenmesine göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği hususu unutulmamalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu