Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Resmi satış sözleşmesindeki önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle pay satın alan davalıyı fakirleştirecek, önalım hakkını kullanan davacıyı amaç dışında zenginleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır. Dava konusu paya yönelik önalım davasının açıldığı tarih ile önalım bedelinin depo edildiği tarih arasında uzunca bir zamanın geçtiği;  bu süre gözönüne alındığında, önalım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazda, paydaşlardan birisinin payını üçüncü kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyetin oluşması ile doğar ve satışla kullanılabilir hale gelir. Yasadan doğan bu hak bazı istisnai hallerde kullanılamaz. Örneğin, taksim, bağışlama, trampa ve fiili taksim hallerinde önalım hakkı kullanılamaz. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK'nın 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. (TMK 733/4. madde). Bu süre, hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir....

Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Fiili taksim iddiası 14/02/1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez....

Davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı kabul edilmektedir. Önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Zira TMK'nun 732.maddesiyle bir paydaşın payının üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının varlığı kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önalım Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, önalım hakkına konu payın iptali ve tesciline ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde , ... Kasabası ... ada ... parselde müvekkilinin 1/3 pay sahibi olduğunu, davalının 28/04/2010 tarihinde ...'den 1/3 hisse, ...'ten 1/3 hisse satın aldığını belirterek davalı tarafından alınan payın önalım hakkı nedeniyle iptalini, müvekkili adına tescilini ve satış bedeli muvazaalı olarak yüksek gösterildiğinden gerçek değerden önalım hakkının tanınmasını istemiştir. Davalı ise, eylemli paylaşmanın söz konusu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önalım Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, yasal önalım hakkı nedeniyle önalım hakkına konu payın iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece tapu satış bedeli üzerinden istemin kabulüne ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından vekalet ücreti ile yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir....

        Bu ihtiyacın gereği olarak paydaşlar arasına yabancı bir kişinin girişini engellemek, taşınmazın daha küçük parçalara ayrılmasını önleyebilmek, hisselerin mümkün olduğu kadar hissedar elinde toplanmasını temin etmek amacıyla paylı taşınmazlarda hissedarın temlik hakkı sınırlandırılarak kanuni önalım hakkı tanınmıştır. Önalım hakkı taşınmaz mal mülkiyetinin kanundan doğan takyitlerinden olup 26.12.1951 gün ve 1/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında yenilik doğuran bir hak olduğu belirtilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Yasal Önalım Hakkı-Önalım Hakkı Sahibi başlıklı 732. maddesinde “paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler” hükmü öngörülmüştür....

        Maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması ve davanın reddini istemiştir. 20.06.1951 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsenmiş; kararın gerekçesinde, "Taşınmaz mülkiyetinin takyitlerinden olan kanuni önalım hakkının taşınmazda hisse sahibi bulunan şahsa, diğer bir kimsenin payının üçüncü kişiye satılması hâlinde o hisse müşteriye neye mal olmuş ise o miktar ile ve belli bir süre içinde satın almak yetkisini veren ayni bir hak olduğu ifade edilmiştir. Açıkça görüldüğü üzere kanuni önalım hakkından söz edebilmek için paylı mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmazdaki payın üçüncü şahsa satılması gerekmektedir. Önalım hakkının konusu pay satışıdır. Gerçek bir satışın konusu olmayan, satım niteliğinde olmayan pay temliklerinde yasal önalım hakkı doğmayacaktır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2019 NUMARASI : 2018/62 ESAS - 2019/88 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : Dairemizin 2017/39 Esas, 2017/37 Karar sayılı 22.12.2017 tarihli kararla ortadan kaldırılmakla Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda numarası yazılı dosyasıyla yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen kararın istinaf incelemesinde; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yalova ili, Çınarcık İlçesi Paskaldere mevkii, 581 parsel sayılı 2.647,84 m2 miktarlı taşınmazın müvekkilinin murisi Ali Köse'den miras yoluyla intikal ettiğini, Orman Genel Müdürlüğü tarafından müvekkilleri aleyhine taşınmazın evvelliyatının orman olduğu ve kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığı belirtilerek tapu iptal ve tescil davası açıldığını, Yalova 1....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat ve yargıtay içtihatlarına göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda komşu taşınmaz maliki olarak ön alım nedeniyle tapu iptal tescil talebinde bulunabileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı" gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu