WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın, vefatından önce murisin yaşlı olmasından istifade ile kandırılarak taşınmazları muvazaalı olarak ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalı ...'ya devrettiğini ileri sürerek, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali, ikinci kademede aynı taşınmazlarla ilgili tenkis isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı birleşen davanın davalısı ... vekili temyiz etmiştir. Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Asıl dava ölünceye kadar bakma akdi nedeniyle tapu iptali ve tescil, karşı dava ise ehliyetsizlik, şekil noksanlığı, muvazaa, gabin ve ölünceye kadar bakma akdinin tarafı olan Hüseyin İmat'ın miras kalan taşınmazlarını devretmesi ve miras hakkının bulunmaması nedeniyle ölünceye kadar bakma akdinin iptali talebine ilişkindir. Dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde: Dava konusu uyuşmazlığın temelinde bulunan Osmaniye 3. Noterliğinin 30/06/2014 tarihli 6409 yevmiye numaralı Ölünceye Kadar Bakma Akdinin incelenmesinde: Muris Hüseyin İmat'ın Döndü İmat'tan kendisine mirasen intikal eden dava konusu taşınmaz hisselerini bakım alacaklısı olarak davacı T1 temlik ettiği anlaşılmaktadır. Şekil noksanlığı bakımından: Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin incelenmesinde herhangi bir şekil noksanlığı bulunmadığı anlaşılmıştır....

    Davalılar, bakım borçlusunun ölümü üzerine davacı mirasçılarının...’e bakmadıklarını bunun üzerine bakım alacaklısının Borçlar Kanunu’nun 518 maddesinden kaynaklanan fesih hakkını kullandığını bu nedenlerle de davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, bakım borçlusunun ölümü üzerine sözleşmenin ifasının imkânsız hale geldiği, bakım alacaklısı...’ün de Borçlar Kanunu’nun 518 maddesine göre fesih hakkını kullandığı gerekçesiyle dava reddedilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir. Dava, ölünceye kadar bakım vaadi sözleşmesine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın dayanağı olan ve usulünce düzenlenen 1.10.1993 tarihli sözleşmenin borçlusu 22.2.2003 tarihinde ölmüştür. Bilindiği üzere; Ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmelerinde bakım alacaklısının ölümü sözleşmenin sona ermesini gerektirdiği halde bakım borçlusunun ölümü ile sözleşme son bulmaz, bakma ve görüp gözetme borcu bakım borçlusunun mirasçılarına intikal eder....

      Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler. Açılan davada bakım alacaklısı mirasçılarının, bakım borçlusunun edimini yerine getirmediği savunması, sözleşmenin bakım borcu yerine getirilmediği iddiasıyla feshini isteme hakkı bakım alacaklısının sağlığında kullanması gereken bir hak olduğundan dinlenmez. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; ... 1. Noterliğinin 30.9.2005 tarihli ve 4436 no'lu Düzenleme Şeklinde Ölünceye Kadar Bakma Akti ile... murisi...'den kalan veya adına kayıtlı olan 166 ada 42, 55, 56, 57 ve 58 sayılı parselleri bakıp gözetmek, her türlü ihtiyaçlarını karşılamak, hastalığında tedavi ettirmek şartı ile gelini ...'e devir ve temlik ettiğini ancak ölünceye kadar 3. kişilere devrine muvafakat etmediğini beyan etmiştir....

        Davalı söz konusu pay satışının ölünceye kadar bakma sözleşmesi çerçevesinde gerçekleştiğini belirtmiştir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde davalıya ait pay devrinin 22/01/2016 tarihinde gerçekleştiği, edinme sebebinin ölünceye kadar bakma sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Söz konusu devre dayanak düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma satış sözleşmesi incelendiğinde sözleşmede herhangi bir bedelin olmadığı, devrin vaat alacaklısı Havil Şengül'e ölünceye kadar bakma, sağlık, bakım, beslenme, barınma, giyim ve bütün benzeri giderleri karşılama ve her türlü ihtiyaçlarını ölünceye kadar temin karşılığı gerçekleştiği, sözleşmede herhangi bir başkaca bedelin bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda dava değeri dava konusu taşınmaz payının dava tarihindeki değeri olacaktır. Davanın açılması harca tabi usulü bir işlemdir....

        Türk Borçlar Kanununun (TBK) 611. maddesinde, “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır. ” şeklinde düzenlenmiştir. TBK'nın 611 vd maddelerinde yer alan düzenlemelere göre; ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile, bakım alacaklısı sözleşmeye konu olan mamelek veya bazı mallarının mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme, bakım borçlusu da kural olarak bakım alacaklısını kendi ailesi içerisine alıp, ona özenle ölünceye kadar bakıp gözetmek yükümlülüğü altına girer....

        Kuşkusuz, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir. Kısaca ifade etmek gerekirse, muvazaa irade ile beyan arasında kasten yaratılmış aykırılıktır. Böyle bir savunma ileri sürülmüşse, mahkemece dayanılan sözleşmedeki tarafların gerçek ve müşterek amaçlarının Borçlar Kanununun 19. maddesi hükmünden yararlanılarak açıklığa kavuşturulması gerekir. Zira bu gibi durumlarda ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ivazlı olarak (bedel karşılığı) değil de bağış amaçlı veya mirasçıların bazılarından mal kaçırmak amacı ile yapıldığı kabul edilmelidir Ölünceye kadar bakma akdinin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın bütün mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerekir....

          Köyü çalışma alanında bulunan 140 ada 1; 169 ada 15 parsel sayılı 2.609.19, 124.76 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 169 ada 15 sayılı parsel noterlikçe düzenlenen ölünceye kadar bakma sözleşmeleri, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 140 ada 1 sayılı parsel ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, taşınmazların murisleri ...'tan kaldığı ve miras payları bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında davacılar vekilinin 19.04.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle noterlikçe düzenlenen ölünceye kadar bakma aktinin murisleri ...'nın hukuki işlem ehliyeti bulunmadığından geçersizliği nedeniyle tapu iptal ve tescil istemişlerdir....

            'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ölünceye kadar bakma akdine aykırılık hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacı, 2159 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı oğluna temlik ettiğini, davalının bakım görevini yerine getirmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davayı kabul etmiştir. İhbar olunan, davalının eşi olduğunu ve boşanma aşamasında olduklarını, davacı ile davalının anlaştığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin 27 yıl önce yapıldığı, davanın kabulünün dürüstlük ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/44 Esas, 2011/140 Karar sayılı davada; ölünceye kadar bakma aktinden doğan edimlerin yerine getirilmesinin muris tarafından engellendiği ileri sürülerek kaydı hayat ile irat tahsisine karar verilmesinin istendiği, yapılan yargılama sonunda bakım koşulunun yerine getirilmemesinin davalıdan kaynaklandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile irat tahsisine karar verildiği, öte yandan ölünceye kadar bakma akitlerinde mirasçıların bakım borcunun yerine getirilmediği iddiasını ileri süremeyecekleri, bu hakkın bakım alacaklısına ait olduğu mirasbırakan tarafından davalıya yapılan temlikin muvazaalı ve mirasçılardan mal kaçırma amacıyla gerçekleştirildiği iddiasının usulünce kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu