Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur....

Hakim hukuki nitelendirme ile bağlı olmadığından taraflarca zapta karşı tekeffül olarak nitelenmiş olsa dahi, 3. Kişinin üstün hakkı nedeniyle zapt etmesi söz konusu olmadığından ve fakat satılan içkilerin sahte olması iddiasının ayıba karşı tekeffül kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Ayıba karşı tekeffül yönünden değerlendirme yaparken satılan malın ayıplı olduğu ve zararın bulunduğunu davacı ispat yükü altındadır. Taraflarca getirme ilkesi gereği tarafların sunduğu deliller, imha tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde 23/06/2016 ve 15/12/2016 tarihli bilirkişi raporlarında imha tutanağındaki içkilerin dökümü yapılmış ve bu içkiler yönünden ayıp ve zararın ispatlandığı kabul edilmiştir. Ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca (TBK 228 vd.) ceza dosyasında davalının satılan içkilerin ayıplı olduğu hususunun bilindiği veya bunda bir kusuru olduğu hususunun ispatlanamadığı kabul edilmiştir....

    Bu borç, teslimden sonra ayıba karşı tekeffül borcu olarak sürer. Somut uyuşmazlıkta; inşaata başlamadan evvel yapı için inşaat ruhsatı alınmış ise de, keşif suretiyle yapılan bilirkişi incelemesinde inşaatın ruhsat ve eklerine (projeye) aykırı yapıldığı, projeye aykırılığın yapıdaki sığınak ve çöp odasına tecavüzden kaynaklandığı saptanmıştır. Bilirkişi raporunda, bu aykırılığın proje tadilatı suretiyle veya projeye uygun hale getirilmesi şeklinde giderilip giderilemeyeceği belirtilmemiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesine ihtiyati tedbir nedeniyle tescilde sakınca olup olmadığının sorulduğu, Mahkemeden olumlu cevap alınması üzerine tescilin gerçekleştirildiği, icra müdürlüğünün satış işleminde kusurlu bulunmadığı, ancak TBK gereğince satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunun/sorumluluğunun bulunması nedeniyle ihale alıcısının uğradığı zararları satıcı konumunda olan icra müdürlüğünden dolayısıyla davalı Bakanlıktan isteme hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içinde bulunan ... 9....

        Karar tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nun 253.maddesinde, kiraya verenin Zapta karşı tekeffül sorumluluğu düzenlenmiş olup, anılan madde de “Üçüncü bir şahıs, mecur üzerinde müstecirin haklariyle telifi kabil olmayacak bir iddiade bulunduğu takdirde; mucir, müstecirin ihbarı üzerine muhasamayı deruhte ve müstecirin akit mucibince mecurdan intifaına halel gelmiş ise tazminat itasiyle mükellef olur." yazılı olup, hal böyle olunca kira dönemi içerisinde meydana gelen olay nedeni ile kiraya veren sıfatıyla davalı ...’in sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin açıklanan bu ilkeler doğrultusunda davalı ... mirasçıları olan dahili davalıların diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğuna karar vermesi gerekirken yazılı gerekçe ile dahili davalılar yönünden davanın reddine karar vermiş bulunması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

          ‘ın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık geçerli satıştan kaynaklanan BK. 189 ve sonraki maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmıştır. Davacının …plaka numaralı aracı 21.11.1994 tarihinde davalıdan noter senedi ile satın alıp adına tescil edildiği bilahare aracın çalıntı olduğunun anlaşılması üzerine, davacının elinden araç sahibi tarafından 20.5.2005 tarihinde alındığı dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacı ,geçerli araç satış nedeniyle aracın ... malik tarafından çalıntı olduğundan bahisle elinden alınması halinde aracın rayiç değerini isteyebilir ise de bu değerin dava tarihi itibariyle değil,sözleşmeye konu aracın elinden alındığı 20.5.2005 tarihi itibariyle belirlenmesi gerekir.O halde mahkemece,satıma konu aracın davacının elinden alındığı 20.5.2005 tarihi itibariyle değeri bilirkişiden ek rapor alınarak tesbit edilmeli, belirlenecek miktara, hükmedilmelidir....

            TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 25 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı, davalıdan satın aldığı dış cephe kaplamalarının ayıplı olması nedeniyle yeniden yaptığı kaplama bedelinin tazminini istemiştir. Davalı yan ise, davaya karşı yasada öngörülen sürede düzenlediği cevap dilekçesinde ayıba karşı tekeffül iddiasına dayalı davanın BK.nun 207. maddesi uyarınca (işin ticari niteliği dikkate alınmak suretiyle) 6 aylık sürede açılması gerektiğine işaret ederek davada zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürmüştür. TTK.nun 25/3. maddesine göre ticari işlerde satılan malın ayıbı açıkça belli ise 2 gün, açıkça belli değil ise 8 gün içinde muayene etme ve tesbit edilen ayıbın ihbarı zorunludur....

              TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 25 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı, davalıdan satın aldığı dış cephe kaplamalarının ayıplı olması nedeniyle yeniden yaptığı kaplama bedelinin tazminini istemiştir. Davalı yan ise, davaya karşı yasada öngörülen sürede düzenlediği cevap dilekçesinde ayıba karşı tekeffül iddiasına dayalı davanın BK.nun 207. maddesi uyarınca (işin ticari niteliği dikkate alınmak suretiyle) 6 aylık sürede açılması gerektiğine işaret ederek davada zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürmüştür. TTK.nun 25/3. maddesine göre ticari işlerde satılan malın ayıbı açıkça belli ise 2 gün, açıkça belli değil ise 8 gün içinde muayene etme ve tesbit edilen ayıbın ihbarı zorunludur....

                Konut Yapı Kooperatifi tarafından açılan davalar sonucu taşınmazların müvekkillere ait tapularının iptal edilerek dava dışı kooperatif adına tescil edildiğini, davalının zapta karşı tekeffül sorumluluğu kapsamında taşınmazların dava tarihindeki güncel bedeli ile müvekkiller aleyhine açılan davalarda ödenen yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte alacaklarının şimdilik 1.000,00 TL' sinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacılardan ... ve ...'ya satış yapmadığını, bu iki davacı bakımından husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacı ... bakımından ise ...in, dava dışı ... Konut Yapı Kooperatifi tarafından kendisine karşı açılan tapu iptal davasını, müvekkiline ihbar etmesi gerekirken ihbar etmediğini, davayı kaybetmesi nedeniyle müvekkilinin sorumlu olmadığını, yapılan satışın gerçek satış olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                  Bu durumda, davacının davaya konu yerin hukuki ayıbını bilerek satın aldığı davalı tarafından ispatlanamadı ve satıcı davalının zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince sorumlu olduğunun kabulü ile sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu